5.BÖLÜM

17 1 0
                                    

MELİS

Bahçe yavaş yavaş insan dolarken iremin sabah dediği "Anne" kelimesi hala aklımdaydı. İremin bana "anne" demesi beni mutlu etmişti. Fakat kafamda bir sıkıntı vardı ama umursamayıp dışarıyı izlemeye devam ettim. İrem yanıma gelip canının çok sıkıldığını söyledi. Yanına ilerleyip "Napalım?" Dedim. Ama irem iki de bir bana bakıp gülüyordu. Bu gülme  hiç hoşuma gitmemişti.

İrem:Bil bakalım elim de ne var?

"Ne var?" Diyerek eline baktım. Ama bir anda elini açmasıyla yatağa sıçramam bir oldu. Bu gördüğüm gerçek olamazdı. "Böcek" diyip yere baktım. Kocaman siyah bir böcekti. Aslında böceklerden hiç korkmam ama bu böceği ilk defa görmüştüm.

İrem:Bu evden gitmelisin. Dediğinde odadan çıktı. Bende arkasından ilerledim. Fakat, kilit sesini duyunca şaşırdım. Nasıl ya, 5 yaşında ki çoçuk nasıl kapıyi kilitler ki diye söylenerek "Eyvah ben bittim." dedim.

Arkamı döndüğümde tekrar yere baktım ve bana gelen kocaman bir böceği gördüm.
"Annee" diyerek yatağa çıktım.

Biraz sesim çok çıkmıştı. Sesimi biraz alçaltıp bu odadan nasıl kurtulucam diye düşünmeye başladım.

2-3 dakikadır düşünüyordum.  Gözlerimi pencereye diktiğim de nasıl kurtulucağımı buldum.

TOPRAK

Ben, kerem, arzu ve son olarak en ünlü Amerika da gözlük firmasının sahibi olan Ahmet beyle yeni iş anlaşma konusunda konuşuyorduk. Yanıma bir an irem gelince birşey oldu sanıp ayağa kalktım.

Toprak:Ahmet bey bir saniye. diyip   eğildim ve konuşmaya başladım.

Toprak:Noldu bebeğim? Birşey yok dimi. Bu arada Melis nerde?" Dedim ve etrafa baktım ama melisi göremiyordum.

İrem:O odam da ben şe- derken bir bağırma sesi duydum yani duyduk.

Kerem:Bağırma sesi miydi o?

Arzu:Evet ve şu çalıların arkasından geldi.

Ahmet:Birisi düşmesin. Dediklerinde  hızlıca gelen sese ilerledik.

Çalıların önüne geldiğimizde melisi yerde yüzüstü yatarken gördüm.
Biraz kötü olmuştum ama kafasını kaldırana kadar.

Yüzünün her tarafı çamur olmuştu. Bize baktığında bütün etrafımda olan çalışanlarımız gülüyordu. Bir ara bende gülmek istedim ama hemen melisin yanına ilerledim.

Toprak:Melis, napıyorsun burda? İyi misin? dur yardım edeyim.

"Yok ben iyim. Ya üstüm, başım, heryerim çamur oldu. Yok toprak bey bırakın ben kalkarım."

Toprak:Bi dur yardım edeyim.

"Ya istemiyorum" dediğinde umursamadan kolundan tuttum ve ayağa kaldırdım. Kaldırdım ama dengesini kaybedip düşecekken belinden tuttum.
Yüzü bana çok yakındı, nefesini dudaklarımda hissediyordum. Bu yakınlık hiç hoşuma gitmemişti. Ellerimi yavaşca melisin belinden çektim.
Etrafa baktım. Nedense İremin odasının penceresi açıktı ve camdan sarkmış çarşaflara baktım. Galiba pencereden inmeye çalışıyordu ama neden, neden yani? Diye kendi kendime söylendim.

"-Allahım kıza bak
-Şaka gibi ya
- Hahahah sanki gelin de düğünden kaçıyor" her bir ağızdan sesler geliyordu arkamı döndüm ve baktım.  çalışanlar gülüyordu. "Tamam yeter artık. Gülmeyi kesip işinize dönün" diyerek  tekrar önüme döndüm.

Kerem:Melis, iyi misin? Diyip keremde yanımıza geldi ve melisin koluna girdi. Bu kerem de her kızla nasıl samimi oluyorsa neyse diyip geçiştirdim.

ALIŞIYORUM SİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin