FARUK
Turna hanımın şöförü beni eve bıraktığında güzel lüks bir araba vardı. Sakalımı kaşıyıp arabayı süzdüm ve o an bakkaldan Ceyhun çıkmıştı. Beni görünce hızlıca yanıma geldi ve "Faruk abi! Sana dediğim adam geldi. Evdeler şuan." Dedi ve o an hemen apartmana girdim.
Anahtarımla eve girdiğimde beni kapıda küçük bir kız karşıladı. Şaşkındım ve kızıma o kadar çok benzediğini görünce gözlerim dolmuştu.
İrem:Sen kimsin?
Faruk:Asıl sen kimsin küçük kız?
İrem:Kerem amcaa, Sılaa diye bağırdığında yanıma sılayla bir adam gelmişti. Ceyhun'un bahsettiği kişi bu demek.
Sıla:Faruk abi!
Faruk:Ya ben hoşgeldinde yok. Melis hazırlanmadı mı? Dediğimde adam yanıma gelip yakamdan tuttu ve duvara itip "Lan sen babamısın, he sana diyorum. Sen kendi kızının canına nasıl kıyıyorsun ya nasıl!" Dediğinde Sıla "Ya kerem bırak." Diye bağırıyordu.
Faruk:Bırak yakamı yoksa kötü olur!
Kerem:Ne kötü olucak lan ne kötü. Dediğinde gözlerimi küçük kıza çevirdim. Korkmuş gibiydi.
Faruk:Bak küçük kız korkuyor. Dedim.
Sıla:Küçük kız korkuyor demek! Niye peki bunu toru- diyecekken adam sözünü kesip "Sıla, iremi al ve götür." Dedi.
TOPRAK
Melisle olayı konuşup apartmana girdiğimizde melisin evinden sesler yükseliyordu. Melis bana bakarak "Babam." Dedi ve merdivenlere koştu.
Evin kapısı açıktı ve Melis kapıyı tamamen açtığında kerem bir adamın yakasından tutmuş tam vuracaktı ki Melis yüksek sesle "Noluyor burda." Dedi. Melis haklıydı ama bir sorun vardı. Kaşlarımı çatıp melisi ittim ve "Kızım nerde? Kerem napıyorsun oğlum sen! İrem." Dediğimde bir odadan sılayla beraber çıkmışlardı.
İrem:Baba! Diyip yanıma koştu ve sarıldı.
"Ya kerem bey napıyorsunuz?"
Kerem:Ya asıl sen napıyorsun Melis! Bu baban olucak dövmüş seni ve köye gidecekmişsiniz! Dediğinde melise baktım. Melis yüzüme bakamıyordu bile!
Toprak:Melis, hani düşmüştün hani kapıya çarpmıştın. Niye yalan söylüyorsun. Anladım ama ben- diyerek yutkundum ve elimi yumruk yaparak adama baktım.
Sıla:Melis bakma bana öyle anlatmak zorunda kaldım. Zorladı beni!
Kerem:Ben mi? Dediklerinde melisin babası olucak kişi bağırarak "Yeter be, gidin evimden. Sende Melis hazırla bavulunu gidicez burdan." Dedi.
Toprak:Sesini yükseltme yavaş!
Faruk:Yükseltirsem nolur lan! Hadi hadi. Diyerek melisin yanına gitti ama Melis benim yanıma gelmişti.
"Baba ben gelmiyorum. O köye adımımı atmam. Sen git."
Faruk:Demek öyle! Kimle sevgilisin sen hadi söyle, yakamı tutanla mı evli barklı olan mı? Dediğinde tam sözünü biterecekken yüzüne yumruk atmıştım.
İrem:Baba!
Toprak:Arabaya gidin geliyorum ben! Hadi size diyorum. Kerem götür kızları!
"Toprak bey olmaz, kavga büyümeden nolur gidin."
Toprak:Seni ben bu adamla bırakacağımı mı düşündün. Git! Dediğimde sözümü dinleyecek ki hemen gitmişlerdi. Ben ve yumruk attığım adam kalmıştı.
Toprak:Bak melisin babası! Benimde senin gibi bir kızım var, onun canı yanmasın diye elimden geleni yapıyorum. Fakat sen kızı ne hale getirmişsin.
