Hayatım?

1K 88 7
                                    

Yeni bölüm! İyi okumalar!
Müzik: Break.

   Yolu yarılamıştık. Lisa'nın evinin yanından geçerken onu durdurdum. Yolun geri kalanını kendim gidebilirdim. Kolumu boynundan çektim. Ne yapmak istediğimi anlayınca bana zorluk çıkarmadan kolumun altından sıyrılıp omuzlarımdam tuttu.

" İyi hissediyor musun? Gidebilir misin?" Başımı evet anlamında salladım. Sonra benden ayrıldı ve eve doğru yürümeye başladı. Kapıdan içeri girerken bana baktı.  Gülümsedim. Karşılık olarak el salladı.  Ve içeri girdi. Tamam. Yürümeye başladım. Evime bir sokak kalmıştı. Başıma vurmuşlar gibi bir ağrı saplandı.  Başım çatlıyordu. Dayanamadım. Sokak lambasının altına oturdum ve başımı kollarımın arasına alıp dizlerimi kendime doğru çektim.

Nasıl durduracağımı bilmiyordum.  Canım çok yanıyordu. Aniden baş ağrım kesildi ve kulaklarımda bir çınlama belirdi. Her zaman olurdu ama şimdi daha güçlüydü ve hiçbirşey duymuyordum. Ayağa kalkmak için direkten yardım aldım. Sadece bir sokak yürümek gerekiyordu. Yürümeye başladım ama kulaklarımdaki çınlama beni deli ediyordu.

Sokağı döndüm. Evime gitmeme az kalmıştı. Yatağıma yatıcam ve tatlı bir uyku çekecektim. Babama bu yaptıklarımdan nasıl bahsederdim bilemiyorum. " Baba Bugün az daha birini öldürüyordum. Rüyamda bir şekil gördüm meğerse gördüklerim gözümde görünüyürmüş. " mu diyeceğim? Hayır. Sadece kavga ettiğimi söylemem yeterli olurdu....değil mi?

Evime yaklaştım ama bana dokunan bir şey durmamı sağladı. Yılan gibi birşey bacaklarımı sardı ve aniden çekince yere sırt üstü yapıştım. Başımı hafif bir şekilde vurmuştum ve çınlama gitmişti. Dirseklerimden destek aldım ve ayağa kalkmak için harekete geçince başka bir yılan sol bileğimi kavradı. Bileğimi kurtarmak için çektim ama daha fazla sıktı. Sonra diğer bileğimi de başka bir yılan sardı ve beni ayağa kaldırdılar. Yılana benzemiyorlardı çünkü başları yoktu. Tuhaftı. Yılan türü şeyler geri çekildi ama sol bileğimi kavrayan çekilmedi. Hala tutuyordu.

Beni hafifçe çekmeye başlayınca biraz ürperdim. Ama sanki bana olabildiğince nazik davranmaya çalışıyormuş gibiydi. Çok hassastı.

Hafifçe çekerek beni ormana getirdi. Çektikçe daha salıyordu kolumu. Kolumda
bıraktığı siyah izi görebiliyordum. Karşı koymak istemiyorum. Gizemli yaratığın beni nereye götürüyor bilmek istiyordum. O ben bunları düşünürken beni çoktan futbol sahası ortası kadar geniş bir yere getirdi. Çekmeyi bıraktı ve bileğimi havayla kavuşturdu. Bileğimi ovaladım. Siyah iz daha fazla kararmıştı.

Etrafıma baktım ama sadece karanlıktı. Sonra sağ tarafımdaki parıltı dikkatimi çekti. Başımı çevirdim. Bu o şekildi. Çember üzerine çarpı işareti. Hala ne anlama geldiğini bilmiyordum.

Ona doğru yürüdüm. Yanına yaklaştım. Elimi kaldırdım ve dokundum. Sanki birinin başına dokunuyormuşum hissi veriyordu.

Elimi koyduğum şey yükseldi ve benden 30 Cm yukarı kalktı. Sonra öne çıkan bir insan...nasıl?! Gözleri ve ağzı! Bu ne böyle!? Korkunç!

Elleriyle benim yanaklarımı kavradı ve hafif eğildi. Bana dokunması gözlerimin kararmasına sebep olmuştu. Sonra olmayan ağzını açtı. Dev gibi ağzıyla bana atıldı. Gözlerimi kapatmamla açmam bir olmuştu.

Terlemiştim. Ve yatağımda uzanıyordum.
Ne olmuştu?

Bir bölüm daha bitti! Hikayemi beğendiyseniz alttaki yıldıza basabilir ve hikayem hakkında düşüncelerinizi yorum olarak  atabilirsiniz.

Teşekkürler, Sevgiler!

PROXY OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin