AZRAİL

919 68 13
                                    

Merhaba yine bir bölümle bereberiz. Keyifli okumalar!

Medya:Lisa

Müzik:Three Days Grace; Over and Over

Uzun zamandır bekliyorduk ama gelen olmamıştı ve gerçekten titriyordum. Bu evde beni tedirgin eden bir şeyler vardı ve bu beni şüpheye düşürüyordu. Tanrı aşkına! Gerçekten sıkılmaya başlamıştım ve Masky hipnoz olmuş gibi kapalı televizyona bakıyordu. Sinir bozucuydu. Bacak bacak üstüne attım. Genelde yapmam ama içime yapma hissi doğmuştu. Sonra Masky'nin gözleri bacaklarımı bulunca hemen indirdim. Hiç bakmamış gibi kapalı televizyonla bakışma yarışmasına geri döndü. İç çektim. "Açsan ya...?" Deyi verdim ama dediğime pişman oldum. Yeşil gözleri tam gözlerimin içine baktı. Beni delip geçiyor gibi hissettim. Gözlerini kapattı. "Televizyonun yanında." Tek kaşımı kaldırdım. " Ne?" Kaşlarını çattı. " Kumanda. Televizyonu açmak isteyen sendin." " Ben onu televizyona boş boş bakma diye söyledim. Seni düşündüğümden değil ama zaten canım sıkılyordu." Çenemi kapatamıyorum bir türlü. Tanımadığım biriyle böyle konuşmak biraz tuhaftı. Bn son kelimelerimi söylerken ayağa kalkmıştım bile. Nedense Masky yabancı gelmiyordu ve içimde beni anlayan biri olduğuna dair güzel hisler vardı.Biz sanki gerçekten....

" Kardeş gibiyiz değil mi?" Gözlerim dev gibi açıldı. Ne düşündüğümü nereden bilmişti?!" A-aklımdan geçenleri okuma gibi bir gücün mü var senin? Uzaylı!" Gülümsedi." Aklını okumuyordum Nightmare. Demek ki aynı şeyleri düşünüyormuşuz" Aynı şeyleri düşünmek mi? Aynı anneden gelmemiz imkansız. Kardeş değiliz biz. Kumandayı aldım ve yerime oturdum. Açma tuşuna basar basmaz televizyon patlama gibi bir ses çıkardı. Çok şiddetli olduğu için acayip korkmuştum ve yerimde zıplamıştım. Masky'de öyle. Kaşlarını çattı ve gözlerini kapattı. "BEN!" ayağa hızlıca kalktı. " O veleti bulursam tekrar öldüreceğim! Ona kaç defa Televizyona girme demiştim. Şimdi kim bilir nereden çıkar!" Ben, denen çocuk Creepylerden olmalıydı. Ama sormakta fayda var tabi. "BEN de kim? Creepylerden biri mi?" Bana baktı ve çatık kaşlarını normale çevirdi. "Evet. Ben yukarıdan aletleri getirip geleceğim. Bekle....tamam mı?" Gideceğimden korkuyordu. Düz bir şekilde başımı salladım. Arkasını döndü ve merdivenlerden çıktı. Ayak sesleri bir süre sonra kesildi. Evde artık ölüm sessizliği vardı.

Ayağa kalktım ve kapıya yürüdüm. Gidersem ne olurdu. Şimdi her şeyi arkamda bırakıp gidebilirdim. Kardeşim Tom'u bile... Ama o kadar zordu ki. Elimi kapının koluna koydum. Gitmeliydim. buradan çok uzaklara gitmeliydim. Bunu yapabilecek gücü kendimde bulamıyordum. İşin bu kısmı kolaydı ama sonra... peki ya sonra...ben ne yapacaktım? Kimse yoktu. Lisa. Belki beni o kurtarabilirdi. Evet. Şimdi kapıyı açacağım ve arkama bakmadan koşacağım. Durmadan koşacağım ve.......arkada bırakacağım. Peki bunu yapmalımıyım. "Gitme." diye çıkıştı iç sesim. Bu sefer ona uyamazdım. Gitmeliydim. Gitmem gerekiyordu. Ben buraya ait değildim.

Kapı kolunu çevirdim ve dışarıya adımımı attım. İşte başlıyoruz.

Adımımın üzerine yüklendim ve kendimi yukarı ittim. Kaldırıma ayak basar basmaz Lisa'nın evine giden yolda koşmaya başladım. Masky aile olduğumuzu söylüyordu. Biz aile olamayız. Olsak bir grup ucube olurduk! Ben o 'Aile' dediği gruba dahil değildim ve olamazdım. Taşa takılıp sendeledim. Dişlerimi sıktım ve düşmekten kendimi son anda kurtardım. Sokağı döndüm. Giderek hızlanıyordum. Daha önce bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyordum. Çok değişmiştim ve bu değişiklik fark edilir durumdaydı. Bacaklarımın sızladığını hissettim ve yavaşladım. Dinlenmem gerekiyordu. Durdum. Oluğum yerde durup kendime zaman tanımalıydım. Violet. Beni kurtara bileceğini ama ölebileceğimi söylemişti. Proxy olarak yaşamak biraz garip olurdu ama ölmek ise istemediğim 1. şeydi. Onu bulmam gerekiyordu. Şansımı denemeliydim.

PROXY OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin