HE COME'S

545 40 18
                                    

      Geç oldu biliyorum ama bölüm çok güzel!! Zalgo bir şeyler planlıyor ve sanırım bu Jessica'nın canını yakacak! Hiç istemiyorum yazmak varyaaaa!!!! Bu bölümü geçsek olmaz mııı??? T~T Nese ya sizin için! Hadi başlayalım.

       Grey odadan çıktıktan sonra Jeff de yatağına yattı. 5 dakika olmadan horlamaya başladı. Bende yatakta uzandım ve gözlerimi kapattım. Jeff'i ne kadar affetmiş olsam da yinede hareketlerime dikkat etmem gerek. Yanlış bir yaklaşımla durum kötüleşir. Dost gibi davranabilirim ama hala ona kaşı duvarlarım olur. Neden bilmiyorum ama içimden bir ses bu evden gitmedikçe bela başımdan ayrılmayacakmış gibi hissediyorum. Jeff' le bir alakası yok ama öyle hissediyorum. Çok tuhaf hissetmeye başladım.

        Sabah ; Saat: 9.38

     Gözlerimi açtım. His çoğalmıştı. Ne oluyordu bir fikrim yok ama midem kazınıyordu. Açlık değil. Başka bir şey... ve rahatsız edici. Yatakta yavaşça doğruldum ve ayaklarımı sarkıttım. Ayağa kalktım ve odadan dışarı çıktım. Daha kimse kalkmamış mıydı? Genelde bu saatte ayakta olurlardı. Duvarda duran saate baktım. 9.42. Lavaboya girmek için kapıyı açtım. Hass- Yanlış zaman! 

      Masky benden önce davranmış duşa girmişti bile. Gerizekalı! Kapıyı neden kilitlemezsin ki? Perdeyi biraz çekip bana baktı. Benim gözlerim incelmişti ve kabarık saçlarım önüme düşüyordu. Sırıttı. "Yoksa kardeşim benimle birlikte düş mu almak istiyor?" Gözlerimi biraz daha inceldi. "Ha-Hayır!" Hala sırıtıyordu. "Böyle fırsatı bir daha bulamazsın ama."  Utanmaya başlıyordum. "İ-istemiyorum! Sapık abi!" Kahkaha attı. "Sen bilirsin." Dedi ve perdeyi tekrar çekti. Derin bir oh çektikten sonra Masky'nin orda olduğuna aldırış etmeden üzümü yıkadım ve saçlarımı taradım. Düz ve uzun... yalnız baya bi uzun. Kestirebilirim ama ben böyle iyiyim. 

      Banyodan çıktım ve salona indim. BEN oradaydı. Yanına gittim ve yere oturdum. Oyun oynuyordu. " Bu oyunu bilmiyorum." Bana bakmadan cevap verdi. " Beyond Two Souls. Gerçekten güzel" Oyunu durdurup bana baktı. "Senin oynadığın oyunlar?" "Genelde Five Night's At Freddy' s ve serilerini oynarım. Favori oyunumdur." Gülümsedi. "Peki son chapter. Yani son çıkan oyunu?" "Hayır onu oynamadım...dur bi dakika yoksa sen-" "Kesinlikle!"

      Gözlerim parladı. Kendi oyununu kapadı ve Fnaf 4' ü açtı. Oyun 3. gecedeydi. Tek kaşımı kaldırdım."Daha önce oynamış mıydın?" "Birkaç defa oynadım ama anca 1. ve 2. geceyi geçebildim."

    Gülümsedim. Oyunu çok seviyordum ama bir o kadar da zordu tabi. "Baksana...oyunu neden içinde oynamıyorsun?" Gözlerim biraz inceldi. İçinde oynamak mı? "B-BEN...sen delirdin mi? Bu...intihar olur. Eğer geceyi geçmeyi başaramazsam...ölürüm." Kaşalırını çattı. "Hadi ama Night! Kazanamayacağından bu kadar emin misin yani?!" Gözlerim inceldi. Evet kazanabilirim ama tek bir hatanın sonunda ölüm var ve bu gerçekten cesaret istiyor. Aslına bakarsanız kazanabilirim ama yalnızca tek bir gece...

     "Tamam yap hadi.""Gözlerini kapat." Kapattım ve beklemeye başladım. "Gözlerini açabilirsin ." Gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara karşısında hayrete düştüm. iki yaşındaki bir çocuktum. İki kapı ve bir dolap. Saçlarım omuzlarımdaydı ve mor saçlarım başımın üzerine topluydu. Elimde avucuna zor sığan bir fener vardı. Tanrım gerçekten de Five Nights At Freddy's 'in içindeydim.

     Sağa ve sola baktım. Gerçekti ve...2 yaşındaydım. "Başladı mı?"  "Evet, hadi hareket et!"  BEN'in sesini duyunca arkama baktım. O şeylerden vardı. Işık sayesinde yatağın altına geri kaçtılar. "Burda değilsin. Peki seni nasıl duyuyorum?" "Tabi güçlerim olunca." 

PROXY OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin