Söylediklerimden sonra onun yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Gözlerim zeminde geziniyor ama ona bakamıyordu. Bakamamamın bir sebebi de karşılaşacağım hayal kırıklığıydı. Bana hayal kırıklığı ile bakan ela gözlerle karşılaşmak, diğer insanların da bana baktığı gibi acıyan bakışlarına maruz kalmak kötü hissettiriyordu. Öylesine bir duyguymuş gibi gözüken bu his sanki dünyam başıma yıkılmışçasına canımı acıtıyordu. Gerçeklerin ağırlığı altında tekrar eziliyordum ve yeniden çizim yapabileceğim günleri görebileceğime dair olan inancımı kaybediyordum. Heyecanım soluyor, umutsuzluk tüm dünyamı karaltıyordu.Ben ilk defa onunla karşılaştıktan sonra her şeyin eskisinden de güzel olacağına inanmıştım oysa. Onunla umut etmiştim, onunla tekrar güzel olan her şeye inanmıştım. Tüm olumsuz düşüncelere rağmen yine inanmaya başlayan ruhum, boş tuvali görmesiyle birlikte solmuştu yeniden. Savaşmaya bile cesaret edememiştim, kaybetmekten korktuğumdan.
Dudaklarımdan bir kez daha, "Yapamayaca..." sözü dökülürken Kıvanç'ın elime verdiği spreyle gözlerim şaşkınlıkla onu buldu. Konuşmama izin vermeden elimin üstünden tutarak birlikte tuvalin üstüne karaladık. Yaklaşan bedenlerimizle onun sıcaklığını ve kokusunu daha yakından hissediyordum. Kalp atışlarımın ritmi hızlanırken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
En son tuvaldaki beyazlıklar azaldığında elimi bıraktı ve birbirine yaklaşan bedenlerimiz tekrar birbirinden uzaklaştı.
"Denemeden anlayamazsın." dedi ve sonra, "Ve ne olursa olsun denemekten korkma." diye ekledi.
Geri çekilirken eliyle boş tuvali işaret etti. İlk önce tuvale ardından elimdeki spreye baktım. Tuttuğum nefesimi dışarı vererek dağınık zihnimi toparlamaya çalıştım. Ondan aldığım cesaretle spreyle tuvale rastgele desenler çizmeye devam ettim.
Boya, beyazı kirletirken korkumun tekrar kabuğu arkasına gizlendiğini fark ettim. Korku duygusundan yoksun olan ben, artık özgür hissediyordum. Daha önce fırçama yön verirken hissettiğim gibi.
Ayrıca spreyle çalışmak biraz garip hissettiriyordu. Garipsememin sebebinin daha önce denememiş olmamdan dolayı olduğu biliyordum. Yeni şeyleri denerken keşfettiğim yeni duygular kısa süreliğine de olsa bana hayatın en güzel anlarını yaşatıyordu. Yeni yollara başlamak, yeni adımlar atmak, yeni sayfalar açmak ve yeni insanlar tanımak belki de bu yüzden ilgi çekici geliyordu insanlara.
Tuval yeteri kadar kırmızı olunca duraksadım ve tuvale bakmaya başladım. Diğer insanlar için baktığım manzara anlamsızdı ama benim için kelimelere sığdıramayacağım kadar anlamlıydı. Aylarca çabalamıştım, sadece tuvalde biraz iz bırakmak için. Ne zaman bunu istesem yapamaz olmuştum. Şimdi yaptığım anlamsız çizgilerden ibaret olan bu karalama benim için yeni başlangıcın simgesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Tuval
Teen FictionHayatın en kötü günlerini yaşayan Rüya, bilmediği bir sokakta anılarının resmedildiğini görmesiyle içinde umut tohumları yeşerir. Son üç ayda hayatı mahvolan Rüya'nın tek umudu geceleri sokaklarda duvarların dili olan yabancı bir adamdadır. Gird...