◇◇◇
"Iy, çok saçma konuşuyorsun. Sevmedim bu halini."
Yüzünü buruşturdu. "İnanır mısın bilmem ama ben de kendimden tiksindim."
Kol kola bizimkilerin yanına gittiğimizde bir anlık garipseyerek baksalar da aniden ortama dalan Renjun sayesinde bakışlarından uzaklaşabilmiştik.
"Bu atıştırmalıkları kim seçtiyse onun sülalesinin beynine tüküreyim ben."
Aramızda bulunan Ryuna'yı biraz geriye çekerek tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Ayıp oluyor ama kardeşim sülale falan. Hem senin ne işin var burada? Davet ettiğimi hatırlamıyorum."
Renjun'la lisenin başlarında tanışsak da lisenin son bir senesini babaannesinin ağır hastalanması ve ona bakacak kimsenin olmaması sebebiyle ailesiyle memleketine dönerek Çin'de okumuştu.
Sövmesine rağmen hâlâ ağzına tıkıştırdığı kurabiyeyi yuttuktan sonra konuştu. "E ben de davet beklediğimi hatırlamıyorum. Canım aniden gelmek istedi ve geldim sana mı soracaktı paşa gönlüm bir de?"
Atışmamızı devam ettirecekken geriye doğru çektiğim Ryuna elimi ittirerek eski pozisyonuna dönmüş ve görüş açımı kapatarak lafımı bölmüştü.
"Buraya kadar sizin didişmenizi dinlemeye gelmedim, susun da azıcık eğleneyim."
Bu sözleri üstüne Jaemin de ona katıldı. "Sevgilim yine çok haklı konuştu."
Jaemin'e yargılayıcı bakışlarımı attıktan sonra hiçbir şey yokmuş gibi sakince önüme döndüm.
"Bir şey diyeceğim, biz buraya böyle amele gibi ayakta dikilmeye mi geldik? Azıcık hareketlenin, Renjun sen de bırak şu kurabiyeleri hadi beni dansa kaldır." Hyuck bunu söylediğinde Renjun elindeki boş bardağı havaya kaldırarak ona fırlatır gibi yaptı. Arkadaş grubumuzda oldukça klasik fakat uzun süredir canlı olarak göremediğimiz bir andı bu. Hyuck, Renjun'la flört eder, Renjun onu tehdit eder, en son da Donghyuck'un ruhu için saygı duruşu ve kapanış.
"Canım arkadaşım daha gecenin başındayız bir dursan mı acaba?"
•••
En son gecenin daha başında olduğumuzu söyleyen Mark şu anki haline geleceğini bilseydi bunu söyler miydi pek emin değilim. Çünkü tam olarak o vakitten sonra hiçbir şeyi düzene sokamadık. Şu anki durumumuz da bunun somut kanıtıydı.
"Jaemin kalk bir gören olacak." Jeno ayağıyla yerdeki Jaemin'i dürterken Jaemin sadece Ryuna'ya bakıyordu.
"Of bu çocuk neden sürekli yerde ya? Ne zaman görsem hep yerlerde sürükleniyor."
"Aşkından ötürü hastanelik olmuşum sende tık yok vicdansız mısın sen yarim?"
Ryuna, Jaemin'i yerden kaldırmaya çalışırken bir yandan da onu yanıtladı. "Canımın içi sen salak mısın acaba bir miktar? İlişkimizin başlarında seni kendimden uzak tuttuğum anılarına mı geri döndün ne yaptın anlamadım ki."
"İşte bak hep böyle yapıyorsun neden beni sevmiyorsun?" diyip ağlayarak kendini yeniden yere atan Jaemin karşısında zavallı arkadaşım pes etmek zorunda kalmış ve o da kendini yere atmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Die Anyway
Fiksyen Peminatjesaysno: Bu yaz yapacak önemli işlerin yoksa nişanlanmak ister misin? Benimle. ••• ↣Lee Jeno fanfiction. ↣Fluff, texting, düz yazı. ©j3nojam