Aşağıda olanları aşağıda bırakıp kapıyı açtım. Üstümdeki kanları bile temizlemeden su almak için mutfağa gittim. Dolaptan bi bardak alıp suyu doldurdum. Abim iki elini çenesinde birleştirmiş dirseklari masada bi şekilde oturuyodu. Yüzünde hiç duygu belirtisi yoktu. Heykel gibi duruyodu öylece. Gözleri kızarmıştı ve donuk bakıyodu. sandalyeyi çekip oturdum. Suyu içip bardağı bıraktıktan sonra aşağı inmek için ayağa kalktım. Abim duruşunu bozmadan "öldü mü?" diye sordu. "h-hayır" diye cevap verdim. Biraz sessizlikten sonra arkasına yaslanarak rahat bi tavırla "onu görmek istiyorum.." demesine şaşırmıştım. Onu görmesine izin veremezdim. Derin bi nefes alıp yanaklarımı şişirerek tüm nefesi boşalttım.gözlerimi kaçırarak "onu göremezsin." deyince yerinden doğruldu. Rahat hali gitmiş gibiydi. Abim kafasını yana yatırıp "nedenmiş?!" diye sordu. "ç-ç-çünküüü.." -olamaz beynim durdu bişiler uydurmam gerekiyo.. - bi an sessizlik oldu. Sessizlik abimin "evet..?" kelimesiyle bozulmuştu. Aniden kiyo'nun baygın olduğu aklıma geldi. "çünkü o baygın ve seninle de konuşabilceğini sanmıyorum.." saçma da olsa bi cümle kurmuştum. Mutfaktan çıkmak için kapıya ilerledim. Abimin "ne zamandan beri onu önemsiyosun." diyerek gülmesi durmama neden olmuştu. Başka bişi söylemek için arkamı döndüğümde cümlesine devam etti. "yui.. Lütfen izin ver. Beni üzemez bu zamandan sonra" diyip duraksadı bi süre. "sadece görmek isti..." cümlesini tamamlayamadan kapının çalmasıyla ikimiz de birbirimizin yüzüne baktık. Kapıyı açmak için bi adım atmamla abim hızla ayağa kalktı. Önüme geçerek durmamı söyledi fısıldayarak. Kapının deliğinden baktı bana dönerek mutfağa gitmemi işaret etti. Mutfağa geçip aramızdaki duvara yaslanıp olanları dinlemeye başladım. Abim kapıya yaklaşarak"kimsiniz?!" diye sordu. "az ilerideki yazlıkta oturan komşularınız" diyerek cevapladı kapının ardındaki. Gelen ses çok net olmasada tanıdıktı. Bu sabah gelip yakacak isteyen adamdı. Duvarın ardından kafamı uzatıp abime baktım. Adam sabırsızlıkla "kapıyı açar mısınız?.. Bikaç ihtiyaç almak istiyoruz ve sizin için sorun olmazsa tanışmak da isteriz.." diye seslendi. Abim kapıyı açmak üzereyken aniden duraksadı. "pekala.. Bi dakika bekler misiniz" dedikten sonra mutfağa geldi. Eğilerek tam gözlerimin içine baktı elleriyle omuzlarımı tuttu ve "onları şimdi içeri alıcam. Ben komut verene kadar sakın burdan çıkma" diye fısıldadı. Arkasını dönüp bi bıcağı beline sakladı tişörtü de üstüne kapatıp sandalyenin üstünde olduğunu yeni fark ettiğim hırkayı üzerine giyindi. Belinde bıcak saklamış olduğu belli olmuyodu neredeyse.. Kapıya ilerleyip son bi tereddütle duraksadı. Arkasına bakıp kapıyı açtığında geriye yaslanıp saklandım. "oooo.. Şükürler olsun kapıyı açtınız. Beklemekten kök saldık bayım" diyerek güldü. Ne olduğunu duyabiliyodum fakat göremiyodum. Abim "buyrun lütfen" diyerek içeri aldı. Sesleri daha da azalmıştı. Duymak istiyodum ama çok zordu. Bi süre sessizlik oluştu. Konuşmaya başladıklarında algılayabildiğim tek şey uğultulardı.
Duymak için iyice odaklandım. Grubun sözcüsü gibi olan adam kendini ve yanındakini tanıtmaya başladı. "ben jhon ve bu da ikizim jhony çok küçükken babamızı kaybettik ve uşaklar tarafından büyütüldük. Uzun zamandır rahat edebilceğimiz bi yer arıyoruz ve 1 sene önce buraya yazlık yaptırdık. Çok rahat bi yer ama bazı ihtiyaçlarımız eksik tabii. Onları tamamlayana kadar yardım etmenizi istemek için gelmiştik." dedikten sonra sessizlik oluştu. Abim "pekala tanıştığımıza sevindim. Yakmak için bu gecelik yakacak verebiliriz." dedikten sonra cılız adamın "çoooookkk teşekkür ederiiizz bayım çoook teşekkürler.." dediğini duydum. Ayak sesleri gelmeye başlayınca saklandım tekrar. Abim "siz burada bekleyin bodrumdan yakacakları alıp geliyorum" diyerek bodrumun kapısını açtı. Aşağı inmeye başladıktan sonra cılız adam fısıldamaya başladı. Sessiz olduğu için sadece konuşuyo oldunu anlayabilmiştim ama söylediklerini kavrayamıyodum. Aşağıdan gürültüler gelmeye başlayınca cılız adam "ACELE ET!!!" diye bağıdı. İri adam koşup ilk olarak mutfağa girdi. Cılız adam da hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başladı. -beni arıyolardı!!- aniden ne yapıcağımı şaşırmışken bodruma inmeyi düşündüm. Kapıya hızla döndüğüm anda duvar gibi adama çarparak neye uğradımı saşırdım. "ono boldoom jhon" diye bağırdı. Ellerini uzatıp tutucakken bacak arasından kaçmayı başardım. Tam bodrumun kapısına asıldığım anda havaya kaldırılıp çekiştirildim. Aşağıdan kiyo'nun çığlık sesleri ve abimin "YUİ!" diye haykırarak merdivenleri çıkma sını duymuştum ki duyduğum son şey buydu....
Geciktiğim için üzgünüm. Açık konuşmak gerekirse çoook üşendim yazmaya :( hepinizden özür dilerim.. İyi okumalar :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LITTLE GAME
Randomküçük bi oyun oynamak istiyorum nii-chan ^ω^ sadece küçük bi oyun...?