...

265 12 3
                                    

Media: yui aimi

Sanki zaman durmuştu. Hastaneye hapsedilmiş gibiydim. Yataktan çıkmama izin verilmiyodu. 5 gün oldu ama yaptıkları tek şey "durumu iyiye gidiyo" demekti. Huysuzca yatakta sağa sola dönüp uyumaya çalışırken kapı açıldı. Abim elinde koltuk değnekleriyle içeri girmişti. O gelince yerimden doğruldum. Koltuk değneklerini biraz kaldırıp sallayarak "biraz yürümek ister misin yuii" dedi. Bikaç saniye bakıştıktan sonra güldük. Yataktan kalkmama yardım etti. Yürümeyi özlemiştim. Koltuk değnekleri ve abimin desteğiyle de olsa yürüyodum. Baldır kemiğimin yarısına kadar alçıyla kaplıydı. -içi çoookk kaşınıyoooo :< - hastanenin bahçesinde şakalaşarak gülerek geziyoduk. Onunla gezmek çok eğlenceliydi ki yaklaşık abimle aynı yaşlarda olan kısa açık sarı saçlı yeşil gözlü yüzü oldukça güzel bi kız koşar adımlarla yanımıza yaklaştı. Gözlerini açabildiği kadar açarak "k-kaageeee" dedi. Abim başta şaşırmış gibi görünüyodu. Sonradan tanıyarak "eeaa.. Kiyo-san.. Uzun zamandır görüşemiyoduk" dedikten sonra ikisi de güldü. Artık hasret giderme sohbeti başlıyodu... "bu yui benim kız kardeşim" diyerek beni tanıttı. Tanışmak için elimi uzatmıştım ama kiyo göz ucuyla beni süzdükten sonra takmadan konuşmaya devam etti. -bu kızın derdi ne böyle?!-

Uzun süre konuştuktan sonra sıkılmaya başladım.. Anladığım kadarıyla ikisi sınıf arkadasıymış ve söylememiş olsa da abimi seviyo. Bunlar böyle anıları anlatıp gülerken ben iyice sıkılmaya başlamıştım. İlgilenecek bişiler olmalıydı. Etrafı incelemeye başladım. Diğer bankta yalnız oturan bi çocuk vardı. Onun da bacağı kırılmıştı. Yanına gitmek için ayağa kalkınca kolumuda bi acı hissettim. "Bu kadar sert tutmak zorunda mıydın.." -olamaz.. O.O trip mi attım ben.. Y-yoksaa kıskanıyo muyum? Tabi kıskanıcam.. benim abim!- atarlandımı görünce kiyo kalkmak için izin istedi. Abim "t-tabi.. Tekrar görüşürüz.." diye gönderdi onu sonra bana dönerek "yui.. Neden ben olmadan kalkmaya çalışıyosun?" diye sordu. "b-ben.. Sıkıldım" elimle diğer bankı işaret ederek "ordaki çocuğun yanına gitmek istemiştim sadece." dedim.

"bana da söyleyebilirdin."

"arkadaşınla konusmakla mesguldün."

"yui.."

"efendim..?"

"Sen beni mi kıskandın?" -o kadar belli oldu mu (º ロ º๑)-

"h-hayır hiç alakası yok"

Dudaklarını bebek gibi yaptı "hıım ben de küçük kardeşim beni seviyo ve kıskandı sanmıştım." diyerek banka oturdu. Çocuk gibi davranması çok sevimliydi. "pekii tamam.. Belki biraz" zıplayarak ayağa kalktı. Yanaklarımı koparır gibi sıktı. "oouuy küçük kardeş abiyi kıskanmışşş.." diyerek güldü. Konuşmama izin vermeden yanaklarımı çekiştiriyo ve başımı sağa sola sallıyodu. O anda çok yüksek bi gök gürültüsü duyuldu. Yanaklarımı bırakmadan gökyüzüne baktı. Hava bulutlar yüzünden kararmıştı. "odaya geri dönelim az sonra yağmur yağacak" sözünü bitirmesiyle bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Koltuk değneklerimi aldım. hızlıca yürümeye çalışıyoduk. Şimdi fark ettim de baya fazla yürümüşüz. "Bu hızda gitmeye devam edersek balık gibi oluruz." dedi. Beni kucağına aldı. Konuşmama fırsat vermeden koşmaya başladı. Nihayet içeri girmiştik ve ikimiz de balık gibi ıslanmıştık. Beyaz saçları yağmurdan ıslanmıştı. Her zamankinden daha uzun görünüyodu. Kafasını sallayıp suları savurdu. Eliyle saçlarını geriye attı. Ben de tişörtümün kenarını sıkıyodum sadece. "iyi koştuk dimi yui chan" diyip yüzüme baktı. Bi an gözleri alçıyla buluştu. Alçım çok ıslanmıştı. Koşarak bi doktor çağırdı. Gerekli şeyler yapıldı. Bu arada akşam olmuştu. Saat yaklaşık sekiz buçukdu. Yinede yorucu bi gündü. Abim yandaki koltukta dirseklerini bacaklarına koymuş başını elleri arasına almıştı. Onun o halini izlerken uyuya kaldım.

Üstüme yavaşça örtülen bi sıcaklıkla uyanmıştım. Odanın içinde hafif bi esinti vardı. Perde rüzgarın etkisiyle ağır ağır dalgalanıyodu. Yattığım yerden doğruldum. Abim yanımda sadece hareletlerimi izliyodu. Kalkmaya çalıştımı görünce naptımı sorar gibi kafasını salladı. Gözlerimi kaçırarak "ıım şey.. Lavaboya gitmeliyim" dedim. Gülümseyerek koltuk değneklerimi getirdi. "gel bakalım." diyerek yataktan inmeme yardım etti. Yerler ayna gibi yansıyodu. -o kadar şey yapıldı ama ben uyanmadım mı.. Whoa gerçekten iyi uyumuşum :D- yeni temizlemdiği için oldukça kaygandı. Tek ayakla yürümekde zor oluyodu. Lavabodan çıktıktan sonra odada abim harici biri daha vardı -ne işi var onun burda?!!- lavabo kapısının sesini duyunca abim bikaç adımda yanıma geldi. Yatağa kadar yürüttü. Kucağına alarak Yatağa oturttu. Odada sadece bi koltuk olduğu için kiyonun yanına oturdu. Böyle bikaç gün devam etti. 1 haftadır hastanedeydim. Kiyonun odama gelip durmasından sıkılmıştım. Bugün yine odama geldi. -bu kız bildiğin asılıyo- diye düşünceler beynimde fırtınalar koparırken gitme vakti gelmişti. Sonunda çıkıyodu odamdan. -zahmet oldu güzelim az daha otursaydın..!- kapıdan çıkarken abimin yanağına küçük bir öpücük kondurmuştu. Ertesi gün abim doktorun yanına gittiğinde kapıyı bile çalmadan odaya daldı. Odanın ortasına kadar gelip "kaage yok mu?" dedi şımarık bi şekilde -yüzsüzlüğe bak sen..!-. Yatağa uzanarak umursamaz bi tavırla "hayır şuan burda deil" diye cevap verdim. İğrenerek baktıktan sonra tek kelime konuşmadan havalı bi şekilde odadan çıktı. Odanın tavanını izlemeye başladım. Biraz zaman geçtikten sonra kapıdan konuşma sesleri gelmeye başladı. Abim gelmiş olmalı diye düşünerek kapıya doğru gitmeye çalıştım. Sesler netleşince abim değilde kiyonun kapıda arkadaşıyla konustunu fark ettim. Arkadaşı tuhaf bi soru sordu. "hâlâ kandıramadın mı şu yakışıklıyı" -derkeeennnn o.o yakışıklı diye bahsetyikleri de kimdi kandırmak da ne oluyo..?  B-bahsettikleri abim olamazdı dimiiğğğ- düşüncelerimi susturup kapıya iyice yaklaşıp dinlemeye devam ettim. "kaage mi..? Az kaldı tuzağıma düşücek. Sonra zengin olucaz" dedikten sonra kahkaha attı ve küçük çığlıklar atarak ayaklarını yere vurmaya başladılar. Duyduklarım yüzünden çok şaşırmıştım. Abim zengin deildi ki.. Gerçii zengin olmasa bana nasıl kıyafet alabilirdi.? Zenginse neden terkedilmiş bi yerde yaşıyodu.? Bunları ona sormalıydım. Düşüncelerim aklımda büyük bi soru bankası oluşturuyodu ki bu uzun sürmedi. Arkadaşı duraksayıp "peki nasıl yapıcaksın bunu..?" -heh işte aradığım soru buydu- kiyo gıcık bi tonda kahkaha atarak cevap verdi. "onu kendime bağlıcam. Babasının tüm mirasını benim için harcarken ben de seninle paylaşıcam sonra bişeyler yaparız. Merak etme sen bana bırak o işi". Kendinden oldukça emindi. Bu iş o kadar kolay olamazdı. Planda beni unutmuş.. Onlar uzaklaşınca ben de yatağın yanındaki koltuğa oturdum. Bu sırada abim kapıyı açtı. Mutlu bi şekilde içeri girdi. Yanıma oturdu. Elinde bi hediye paketi vardı. "sana bi sürprizim ve süper bi haberim var yui" diyerek gülümsedi. Sonra konuşmaya devam etti. "önce hediyeyi mi istersin iyi haberi mi?" diye sordu. Elimi ağzıma düşünür gibi yaparak kapattım. "ıımm... Hediyeyi" diyerek güldüm. Elindeki paketi heycanla bana uzattı. Paketi alıp açtım. Yeni bi telefon almıştı. -evet bu aklımdaki soruların çoğunu cevaplıyo- "ee.. beğendin mi?" diye sordu. Gözlerimin içi dolmuştu. Mutluluktan ağlayabilirdim. Aniden sarılarak "ç-çok beğendim abiiii!!! Teşekkür ederiiiim." biraz yüksek sesle cevap verdim. O da bana sıkıca sarıldı. "beğenmene sevindim." dedi. Sarılmayı kestikten sonra "şimdiii iyi haberi vermeye geldi.." dedi. Başımı salladım. "doktorla konuştum yarın alçını çıkaracağını ve taburcu olacağını söyledi." sözünü bitirip benden bi tepki bekler gibi yüzüme bakmaya başladı. Tam da planlarım varken doktor hastaneden çıkabileceğimi söylüyo. Buna bi çare bulmalıyım diye düşünmeye başladım. Abim hâlâ bi tepki bekliyodu. Yüzü asılmaya başlayınca düşüncelerden sıyrılıp "b-bu süper bi haber" diyerek güldüm. Bu sırada akşam olmuştu. Abim esneyince ben de ister istemez esnedim. Koltuktan kalkıp yatağa uzandım. Abim de koltuğa uzanmıştı. Hemen uykuya dalmış gibi görünüyodu. Sağlam kolumu başımın altına alarak düşünmeye başladım. Burdan çıkmamaşıydım zamana ihtiyacım vardı ama ne yapabilirdim. O kızı öldürmeliyim. Kimse abimle oynayamaz.. Bundan sonra herşey değişecek. Hiç bir şey aynı olmayacak.. Düşünce hortumunda savrulurken uykuya dalmıştım.

Bi bölüm daha sonuuu ve yine beenn.. Şimdi ne yazım bilmiyorum fazla konuşmasam iyi olur çünkü spoi verebilirim. (*'▽'*)' öyle yani. Neyse bu arada konu dışı hatta sizinle ilgisi yok ama burdan özür dilemek daha etkili olur diye düşündüm :( MonkeyKhan ö-özür dilerim sempai kırmak istememiştim ╥﹏╥ .. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sonraki bölümde görüşmek üzere jaa nee ヾ(¯∇ ̄๑)

THE LITTLE GAMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin