yeni antrenör

1K 49 28
                                    

iyi okumalar🧚‍♀️


Batuhan'dan :

Ter kokulu soyunma odasından nihayet çıktığımda derin bir nefes aldım, orayı hiç temiz kokarken görmemiştim. On beş erkeğin soyunduğu bir oda genelde temiz kokmazdı zaten.

Sahanın kenarında banklarda oturan Anıl ve Hilmicem'in yanına doğru ilerledim. İkisini de iki senedir tanıyordum, başından beri beraberdik takımda. Yanlarına gittiğimde kısa bir selam verip hemen kendimi ikisinin ortasına attım.

"Oğlum ne olmuş duydunuz mu lan?"

Anıl'ın heyecanlı sesiyle kulağımı ona verdim. Hilmicem "ne olmuş?" diye sordu.

"Yeni antrenör gelmiş. Çok sert ve disiplinli diyorlar, daha önceki takımlarda oyunculara hiç göz açtırmamış."

Kramponumun bağcığını bağlayıp hızlıca doğruldum.

"Anlaşılan bu sene zor geçecek."dedim sıkıntıyla. Futbola aşık biriydim ama asker eğitimi gibi antrenmanı kim isterdi ki?

Bir süredir antrenörümüz yoktu, her hafta başka birisi gelip çalıştırıyordu. Devamlı antrenör olması hepimiz için daha iyiydi aslında. Disiplinli çalışmak bizi daha da başarılı yapacaktı.

Hepsi başıyla onaylarken sahanın ortasına doğru gittik. Ben gece anime izlediğim için iki saatlik uykuyla duruyordum, gözlerim şişmişti. Erwin'in ölüm sahnesinde deli gibi ağlamıştım Ne sahneydi be... Bu olayın verdiği uyuşukluktan sıyrılmak için gözlerimi ovuşturdum ve diğerleri gibi düzgün sıraya geçtim.

Yaklaşık on dakikalık bir bekleyişin ardından kapıdan sportif bir beden girince tüm bakışlar o yöne döndü. Gördüğüm manzarayla ağzımdan neredeyse "çüş!" ifadesi çıkacaktı.

Hayatımda gördüğüm en yakışıklı on kişinin arasına koyacağım adam -tabii jean'dan sonraki en yakışıklı adam- ağır çekimde yürüyormuşçasına bize yaklaşıyordu. Ağzım istemsizce açılmış, görmemişler gibi adamı inceliyordum.

Kıvırcık siyah saçları, temiz yüzü, kemik gözlükleri ve fit bedeniyle yunan tanrıları misali karşımızda durduğunda ancak fark etmiştim gözlerindeki sert bakışı. Sahi bu adamın boyu kaçtı böyle? Futbol antrenörümüz olduğunu bilmesem basketçi olduğunu düşünürdüm.

"Dikkatinizi toplayın!" dedi, özellikle bana bakarak. Ses tonu kaskatı ve buz gibiydi, buna rağmen sürekli duymak istenecek bir tınısı vardı. İrkilerek bakışlarımı yere indirdim, böylelikle sözlerine devam etti.

"Ben yeni antrenörünüz Yiğit Alp Poyraz. Bilmeniz gerekenler çocukluk, saçma şakalar, kaytarma ve benzeri şeyler olduğu anda kim olursanız olun karşınızda kapıyı bulacağınız. Normalde haftada bir antrenman yapıyormuşsunuz, üçe çıkarıyorum. Pazartesi, çarşamba, cuma sabah onden öğle dörde kadar. Şimdi on dakika ısının."

Hepimizin yüzü nasıl şaşkınlık içine girdiyse, "Hemen!" diye yüksek sesle bağırdı. Herkes gibi ben de hızlıca ısınma hareketlerini yapmaya başladım.

Haftalık beş saatten on sekiz saate çıkmıştı, ayrıca eminim ki bu adam bizi daha da zorlayacaktı. Takımda genel olarak ciddi olmazdık, hepimiz genç olduğumuz için ortam da hâliyle eğlenceli oluyordu. Fakat bundan sonra bunu yapabileceğimizi sanmıyordum. Yeni koç, bize nefes aldırmayacaktı.

Ofladığım sırada onun sesini tekrar duydum. Birilerini azarlıyordu, göz devirip işime devam ettim. On dakikanın sonunda iyice ısınmış bir şekilde tekrar sıraya girdik.

Sert yüzünü hepimizin üstünde gezdirdi. Tam bu sırada tekrar hafifçe esneyince siyah gözlerinin odağı ben oldum. Gergince sert gözlerle bakmaya başladığında çok beklemeden hafif alayla;

"İstersen yatak yorgan serelim yere de rahatça uyu?" dedi. Bir iki kişi kıkırdarken o yine sert yüzüne büründü ve "Burası yatak odanız değil! Antrenman olacağı günler uykunuzu iyi alın! Eğer bir daha uykulu birisini görürsem bu seferki gibi olmaz." diye bağırdı. Dişlerimi sıkıp herkes gibi istemeyerek de olsa başımı onaylar anlamında salladım. Son kez sert bir bakış atıp odağını değiştirdi, arkasından dil çıkarmak istesem de sadece ters ters bakmakla yetindim.

________________
merhabalarrr!! yeni bir poybat kurgusu ile karşınızdayım👋 dediğim gibi uyarlama bir kitap, şimdiden iyi okumalar.

antrenör | poybatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin