twenty ninth

1.5K 159 60
                                    

"Bu ayılmana yardımcı olacak hyung." Taehyung, kolunu Yoongi'nin beline daha sıkı sararak yürümesine yardımcı oldu. Biraz önce Yoongi'yi ararken gözlerini geçtiği her kapıda gezdirdiği için hangi kapının banyoya açıldığını görebilmişti. 

"Yürüyebilirdim." Yoongi yarım yamalak söylediği şeyden sonra bedenini Taehyung'a tamamen bırakmıştı. Vücudu söylediklerinin tam tersine işliyordu. Taehyung, Yoongi'yi banyoya soktu ve kapının çaprazındaki klozete yavaşça oturttu onu. Yoong'yi daha önce hiç sarhoş görmemişti. 

"Yalan söyledi." Taehyung, küveti Yoongi için hazırlarken, kulaklarına Yoongi'nin kısık sesi ilişti. Dudaklarının arasından mırıldanmış olsa bile ne dediğini az çok anlayabilmişti ama yerinden kıpırdamadı ve suyu ayarlamaya devam etti. Bir süre sonra kıkırdama sesi yankılandı banyoda.

"Ben de aptal gibi ona inandım ve ondan hoşlanıyorum hala." Kıkırdaması minik bir kahkahaya dönüştü. Taehyung, derin bir nefes alıp gözlerini kapatıp açtı. Bedenini doğrulttu. Yoongi'nin yanına gelip dizlerinin üzerine çöktü. 

Çok farklı şekilde bu anı yaşıyor olabilirdi. Yoongi'nin ondan hoşlandığını çok farklı bir şekilde duyabilirdi ondan. Şimdi ise bundan pişmanmış gibi bahsetmesi Taehyung'un canını acıtıyordu sadece. 

"Aptal olan sen değilsin hyung, benim. Böyle şeyler söyleme kendine." Elini uzatıp Yoongi'nin saçlarını geri doğru taradı ve yanağını hafifçe okşadı. Yoongi, anında elinin sıcaklığından hoşlanmış ve yanağını Taehyung'un avucuna yaslayıp, sürtmüştü. Bu görüntü Taehyung'un dudaklarını ısırmasına sebep oldu. Bir kedi gibi davranıyordu ve bu dayanılmazdı.

Baş parmağını Yoongi'nin yanağına minik minik sürtüyordu. Oturup saatlerce izleyebilirdi fakat Yoongi'nin ayılması lazımdı. İstemeden de olsa elini çekip Yoongi'nin gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. 

Düğmeleri yarılamışken gözlerini kısacık bir an Yoongi'ye çevirdi. Yoongi gözleri hafif aralık bir şekilde Taehyung'u izliyordu ve Taehyung gerçekten sınırlarında olduğunu o an hissetti. Taehyung'un onu soyuyor olması zaten durumu tahrik edici hale getiriyordu, bir de üstüne Yoongi'nin bakışları Taehyung'u iyice zayıflatmıştı. 

Hızlıca halledip saçma bir şeye kalkışmadan Yoongi'yi kendine getirmek istiyordu. Yoongi'nin pantolonundan da zar zor kurtulduktan sonra onun için hazırladığı küvete götürdü bedenini. Suya yavaşça soktu. Yoongi'nin ağzından minik bir inleme döküldü fakat vücudu hemen alışmıştı ılık ve soğuk karışımı suya. 

Yoongi'yi suya bıraktıktan sonra Taehyung yere çöküp kollarını küvetin kenarına dayadı ve başını da kollarının üzerine yerleştirerek Yoongi'ye bakmaya başladı. Gözleri kapalıydı. Elleri sıkıca küveti kavramıştı. Bir süre gözleri kapalı bir şekilde bekledi Yoongi. Beyninde garip bir karmaşa vardı ve midesi bulanıyordu. 

Nerede olduğunu bile kesin olarak kestiremiyordu. 10 dakikaya yakın bir süreden sonra Yoongi ellerini suyun içine daldırıp yüzüne birkaç kez su çarptı. Soğumaya başlamış suyun verdiği hissiyat Yoongi'yi hafiften üşütmüştü. Yüzünü iyice yıkadıktan sonra gözlerini açabildi. Önce etrafta göz gezdirip nerede olduğunu taradı ve Namjoon'un evi olduğuna dair kesinlik getirdi. Daha sonra ise gözlerini hemen yanında onu izleyen gözlere çevirdi. Ne ara geldiğini, onu nasıl bulduğunu, bu konuma nasıl geldiklerini kavrayamadı birkaç saniye. Islak ellerini saçlarının içine daldırıp geri attı. 

Yarı çıplak olduğunu fark etti. Onu Taehyung mu soymuştu yani? 

"Daha iyi misin hyung?" Ne diyeceğini bilmiyordu, nasıl tepki vermesi gerektiğini de bilmiyordu. 2 gündür görmediği yüz karşısındaydı. Evet, ona sinirliydi fakat özlem o kadar ağır basıyordu ki her şeyi bir kenara atıp ona sokulmak istiyordu. 

masterpiece ❆ taegi ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin