Şarkı: Birdy-People Help The People
BÜŞRA
Simge'nin yaptığı espriyle hepimiz kahkaha attık. Kız inanılmaz komik ve iyi biriydi.
Simge, Damla ile kurtardığımız kızdı. Daha doğrusu Damla’nın kurtardığı kızdı. O gündür bu gündür Damla’yla çok iyi anlaşıyorlardı ve tabi bizimle de. Begüm, elinde pasta tabaklarıyla içeriye girerken İrem’de kola bardaklarını getiriyordu. Simge’yle Damla telefonda bir şeye gülüyorlardı. Ben de Buğra’yla mesajlaşıyordum. Buğra’nın ‘’Seni özledim.’’ yazmasına karşılık sırıttım ve ‘’Bende seni özledim.’’ yazıp yolladım.
‘’Neye sırıtıyor lan bu?’’ dedi Simge.
Begüm, ‘’Sevgilisi, aşkısı, Buğra’sı mesaj atmıştır.’’ deyince ona bakıp ‘’Ha ha çok komik.’’ dedim.
‘’Begüm aşkısı ne?’’ diye sordu Damla oflayıp.
‘’Aşkısı ne Begüm?’’ dedi İrem tekrar. Bende ‘’Of sussanız.’’ deyip göz devirdim.
‘’Kızın üstüne gitmeyin.’’ dedi Simge. ‘’Yazık garibana.’’ Damla kahkaha patlattı ve çak yaptılar. Begüm’ün ‘’Gerizekalılar.’’ dediğini duydum. Damla elini kalbine götürdü. ‘’Kalbimizi kırıyorsun ama.’’ Dudak büzdü.
Kapı çalınca hepimiz Begüm’e döndük. Pastasını yiyordu. ‘’Ne?’’ dedi ağzındakini yutup. ‘’Kapı.’’ dedi Damla. ‘’Açmayacağım.’’ diyerek omuz silkti. ‘’Ya Begüm!’’ diye hep bir ağızdan itiraz ettik. Simge ayağa kalktı. ‘’Ben açarım tamam.’’ dedi. Fazla mı benimsemişti bizi ne? Peki bu beni neden rahatsız etmişti? Damla’ya baktığımda tuhaf tuhaf bana bakıyordu. O da hoşlanmamıştı.
Simge kapıyı açtığında ‘’Kapıda dört tane yunan tanrısı var.’’ diye koşturarak içeriye girdi. Kapıya doğru hızlı adımlarla ilerledik ve kapıda üstü çıplak bir Uras’la Buğra’nın boğuşmasını izliyorduk. Uras Buğra’ya bir tane vurunca Buğra yere düştü ve ‘’Ah!’’ diye bağırdı. Uras, Buğra’nın üstüne çıkınca ‘’Oğlum kalk üstümden hayvan!’’ diye bağırdı. ‘’Ya Uras hayvan gibisin kalksana! Allah’ım sen kurtar.’’
Ben ise açılmış gözlerimle onları seyrediyor, kahkahalarla gülüyordum. ‘’Araba anahtarımı ver Buğra!’’ diye bağırdı Uras. Göktuğ ve Utku göz devirip Uras’ın üstüne atladılar. Uras tabiki de hepsini yere serdi. ‘’Oha hayvan!’’ diye bağırdım.
Begüm’le yanlarına ilerleyip Uras’ı durdurmaya çalıştık ve sonunda durdu. Damla, İrem ve Simge yerlerdeydiler. ‘’Ah, hiçbir yerimi hissetmiyorum.’’ diye bağırdı Buğra. ‘’Al benden de o kadar kardeşim.’’ diye onayladı Göktuğ. Utku’dan ses çıkmıyordu. Ölmüş müydü acaba?
Sonunda Utku, Begüm’ün yardımıyla ayağa kalktı ve Begüm’e sarıldı dramatik bir şekilde. ‘’Ölüyordum sevgilim.’’ dedi. Begüm, Utku’yu ittirip ‘’Beter ol. Kim dedi sana Uras’ın üstüne atla diye?’’ dedi ve arkasını döndü. Göktuğ zoraki kalkarken ‘’İrem gülmeyi bırakıp yardım et istersen.’’ dedi. Ben ise Buğra’ya sırıtıyordum. ‘’Nasıldım ama?’’ sırıttı. ‘’Mükemmeldin, çok güzel dayak yedin.’’ dedim ve gülerek sarıldım. Kahkaha attı ve başımın üstünü öptü.
İçeriye geçtiğimizde Begüm hızla çocuklara döndü. ‘’Şimdi neler oluyor anlatın.’’ Hepsi bir ağızdan konuşurken Begüm, ‘’Utku anlatsın!’’ diye bağırdı. ‘’Çocuk gibisiniz yemin ederim ya.’’
Simge’ye baktığımda Uras’ı hayran hayran süzüyordu. Damla’ya baktığımdaysa telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Bunu Uras’a bakmamak için yaptığı çok belliydi. Yani ben anlıyordum. ‘’Şimdi Özgür bizi evden kovdu.’’ diye başladı Utku. Begüm, ‘’Her zaman ki gibi’’ dedi ve göz devirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT
Teen FictionAşk başlamadan güzel, Kalplerde heyecan Bakışlarda korku olduğu zaman güzel... Birbirimize sezdirmemek için çırpınış, Başkaları görmesin diye çabalayış, Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman... Aşk başlamadan güzel.... Ümit Yaşar OĞUZCAN - Her...