18. YAŞIMA HİTABEN, hâlâ insanları kırmamak için, içindeki öfkeyi dindirmeye çalışırken kendini mahveden kız adına...
-Mafya'nın Tutkusu-
❤️🖤
"Neden böyle yapıyorsun?"
"Çünkü senin kırmızın benim siyahıma çok yakışıyor."
❤️ 🖤
"Ben bunu yapamam!"
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~MERHAMET~
Günün erken saatlerinde uyanmıştım. Kaldığımız otel odasının boydan camlarından içeri sızıyordu sokak lambasının ışıkları hâlâ. Burası oldukça aydınlık bir ülkeydi, oldukça ışıklandırması vardı. Geceleri sessiz olmayı az çok başarsalar da, ara sıra çoğalan gürültüden dolayı uyanmıştım birçok kez. Yerimi sevmediğimden olsa gerek zaten yeterince güzel uyuyamıştım. Kısacası, uykusuz bir geceden uyanmıştım.
Kalkar kalkmaz doğruca duş almış, gün için hazırlanmıştım. Otelin henüz açılan kafetaryasına inip, kendime bir kahve alarak sessiz bir köşede oturmayı tercih etmiştim. Gün tüm hızıyla doğarken, otelde kalanlar da ayaklanmış artık sessiz bulduğum köşede gürültüyle dolmuştu.
Kahvemin biten bardağını atarken telefonum çaldı. Çevirmen kadın arıyordu, beni odada göremeyince merak etmiş olmalıydı muhtemelen.
"Efendim?"
"Neredesiniz acaba, sizi odada göremedim."
"Yemek için aşağı inmiştim, gelirseniz burada buluşuruz. Daha sonra çekimler için tekrar saha alanına geçeriz planladığımız gibi."
"Tamamdır, on dakika içinde geliyorum."
Telefonu kapattığımızda, dağıtımı başlayan yemeklerin yayına ilerledim. Kendime küçük bir tabak alıp, olabildiğince damak tadıma uygun besinler seçmeye çalışarak doldurdum. Kesinlikle kahvaltı menüleri yoktu, Türkler olarak bu konuda oldukça şanslıydık. Berbat yemeklerin arasında kendime en uygun olanlarını bulup, birkaç zorlu konuşmanın ardından neyin içinde ne olduğunu da öğrenerek yemeklerimi seçtim, kuytu bir masaya geçtim.
Yemeğime yeni başlarken, çevirmende gelmiş tabağını doldurarak masadaki yerini almıştı.
"Biz şu Çin'li adamla biraz konuştuk. Bu gece diyoruz ki, çekimlerden sonra bir şeyler mi yapsak? Gezmiş oluruz, eğleniriz."
Yemeğime devam ederken düşündüm. Doğrusu adam akıllı uyumadığım için oldukça halsizdim fakat eğlenceye de hayır demek istemiyordum. Kafamı dağıtmaya oldukça ihtiyacım vardı şu sıralar. Ne kadar güvendeydim, o adam hâlâ ne kadar yakındı bana, hep şüphe içerisindeyken nasıl eğlenirdim emin değildim. Yine de tek başıma olmayacaktım, bu bana biraz daha güven verdiği için onayladım.
"Olur, çekimlerden sonra eğleniriz. Dün aklıma geldi de, gece de çekim yapmak istiyorum. Bu yüzden sabah çekimlerinden sonra otele dönüp hazırlanalım ve ilk önce çekim alanına gidip sonrasında nereye gitmek istersek gidelim. "
