Kader, doğru insanların hayatı birbiriyle kesiştiğinde, yeniden varolur. İyi ve kötü tekrar çizilir, doğrular ve yalanlar değişir. Varolan ve gün yüzüne çıkmakta olan her duygu yazılmakta olan düzeni bozar.
Duygular, tehlikeyi ve güveni birbirine bağlar.
Tehlikeye karşı güveni bulmak kolay olandı. Zor olan, tehlikenin kim olduğunu bulabilmekti.
Kader, burada yazılmaya başlamış, tehlikenin içine saklanmıştı.
...
(Andrés ve Basilio konuşmaları, kendi dillerindedir.)
BASİLİO'DAN.
Bir şekilde yaşıyor olduğumu fark ettiğimde, ölememek canımı sıkmıştı. Yeterince yaşadığımı düşündüğümden değildi, gözlerim karanlığa kapanmadan hemen önce gördüğüm sahne yüzündendi. Beyefendi ve Hanımefendi'nin bedenlerini kanları birbirine karışmışken görmek, ayağa kalkıp onları koruma isteği uyandırsa da, hiçbir şey yapmamıştım. Ve hiçbir şey yapamadığım için ölmek istemiştim!
Onları koruyamıyorsam, ben yok olmaya layık bir insandım.
Gözlerimi evde açmam, tanıdık odada olmak iyi gelmişti, bu Beyefendi'nin hâlâ yaşıyor olduğunu gösteriyordu. Fakat durumu ne kadar iyi, ne kadar kötü bilmiyordum. Uyandığım an, artık her şeyi ele almanın zamanı gelmişti bile. Başıboş kalmış adamları hizaya sokmam uzun sürmedi. Uyandıktan saatler sonra, herkes eski düzene kavuşmuştu.
Evin bir bölümü, hastaneye çevrili bir odaya sahipti. Evin içinde dört dönen doktorları görmek, adamların doğru şeyler yaptığını gösteriyordu. Her şeyden haberdar olduktan sonra ancak Beyefendi'nin karşısına çıkmaya layık biri olmuştum. Fakat, öğrendiğim bazı gerçekler hiç beklemediğim şekilde büyük bir yıkım bırakmıştı bedenimde.
Olmamalıydı. Yaşanmamalıydı, henüz değil.
Elim, sargılı yaramın üzerinde dururken, acımı görmezken gelmeye çalışıyordum. Her şeyden haberdar olmam gerektiğinin bilinciyle hareket ettiğim saatlerin sonunda, Beyefendi'nin durumunu öğrenmiştim. Uyanması bekleniyordu, bu biraz zaman alacağa benziyordu söylenenlere göre. Aldığı yaralar, bedenine büyük hasarlar bırakmıştı. Yerinde olmak isterdim, benden önce Beyefendinin iyi olması gerekirdi.
"Hanımefendi hastanede mi hâlâ?"
Bir tek o kalmıştı geriye, onun d sağlığından emin olduktan sonra her şeyi düzene sokacaktım. Karşımdaki adam, sorduğum sorunun ardından bembeyaz kesilirken kaşlarımı çattım ve oturduğum yerden destek alarak ayaklandım. Ellerini hızla önünde bağlayıp, başını eğerken sorumu tekrarladım.
"Hanımefendi eve getirildi mi?"
Başını kaldırdığında, gözlerinde gördüğüm korku, kalbimde büyük bir sızıya neden oldu. Duyacağım şeyin korkusu içimde büyüyordu. Konuşmakta zorlanan bir tavırla yutkundu, karşımda bu kadar çekingen durmazlardı genelde. Bir şeyler olmuştu, bir sorun vardı? Durumu kötü müydü? Biraz daha hastanede kalması gerekiyorsa, her imkanı sağlardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI +18(2021)
Romansa18. YAŞIMA HİTABEN, hâlâ insanları kırmamak için, içindeki öfkeyi dindirmeye çalışırken kendini mahveden kız adına... -Mafya'nın Tutkusu- ❤️🖤 "Neden böyle yapıyorsun?" "Çünkü senin kırmızın benim siyahıma çok yakışıyor." ❤️ 🖤 "Ben bunu yapamam!" ...