(Mina'nın temsili fotoğrafı.)
İyi günümdeyim.:)
-MİNA-
Sabah uyandığımda hiçbir şey normal gelmemişti. Günlerdir kendimi zorla alıştırdığım düzen, bozulmuş gibiydi. Doğrusu alıştığım her şey, değişmiş gibiydi. Buna Andrés'de dahil.
Kahvaltı masası kurulurken, tüm dikkatim camdan dışarı bakarken odaklandığım bahçedeki adamlardaydı. Uzun süredir hepsi bir ordu asker gibi sıraya dizilmişti ve en başta, karşılarında tek başına duran Basilio onlara bir şeyler anlatıyordu. Camı açmam, bahçeye çıkmam, kapıya yaklaşmam yasaktı. Bugünün yeni ve sıkıcı kuralları bunlardı. Hepsine verebildiğim tek anlam, benden gizli bir iş yaptıklarıydı ve beni yapabileceklerim için uzak tutmaya çalışıyorlardı. Üstelik, ilaçlarım da zorla içirilmişti.
Dün akşam yaşanan olaydan sonra, her şey Barış Bey'in iyimser tahminleri gibi olmamıştı belki de.
Konuşulması gerekildiğinin herkes bilincindeydi ama ne Basilio ne de Andrés yanıma gelip bana dün akşamın devamı ile ilgili bir şey söylememişti. Onu ilk gördüğüm andan beri adamlarla ilgilenen Basilio'yu yanıma çağırmak zordu, bu yüzden evde olma ihtimali yüksek olan Andrés'i bulmak istiyordum ama ev ölüm sessizliğine bürünmüştü. Kimse yok gibiydi, bu kocaman yapıda Andrés'i nerede bulacağımı da bilmiyordum. Çalışma odasında yoktu, başka nereye bakabileceğimi de bilmiyordum.
Yarım saat kadar süren hazırlığın sonunda kahvaltı masası hazırlandığında, oturmadan bekledim. Servis üç kişilikti, Andrés ve Basilio'da bu sofradaki yerini almadan ben oturmayacaktım. Çok geçmeden ikili evin içinde gözüktüğünde, bakışlarımı üzerlerinde tuttum. Dün gece yaşadığımız şeyden sonra Andrés ile göz göze gelmek utandırsa da Basilio'nun varlığı bunu saklamamı sağlıyordu.
"Günaydın Hanımefendi."
Basilio tüm saygısı ile konuştuğunda gözlerimi kırpıp, hafif bir tebessümle karşılık verdim.
"Günaydın Basilio, nasılsın?"
"Teşekkür ederim."
Başını eğip masadaki yerini aldığında, oturuşumu dikleştirip gözlerimi Andrés'e sabitledim. Dün geceden sonra, biraz daha sıcakkanlı bir karşılama bekliyordum ama sanki gözlerime bakmaya kaçınıyor gibiydi. Israrla bana bakmaması iyice sinirlerimi bozarken, gözlerimi yumup derin bir nefesle önüme döndüm ve sabırla araladım gözlerimi. Tam karşımda oturan Basilio gözlerini ikimiz arasında gezdirip, son olarak bana bakarak bakışlarını kaçırdı.
Kahvaltı boyunca sessiz kalmak için kendimi zorlamıştım ama yemeğin ortalarında daha fazla dayanamamış ve tekrar Andrés'e dönmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI +18(2021)
Romansa18. YAŞIMA HİTABEN, hâlâ insanları kırmamak için, içindeki öfkeyi dindirmeye çalışırken kendini mahveden kız adına... -Mafya'nın Tutkusu- ❤️🖤 "Neden böyle yapıyorsun?" "Çünkü senin kırmızın benim siyahıma çok yakışıyor." ❤️ 🖤 "Ben bunu yapamam!" ...