0.2

7.2K 354 42
                                    

İyi okumalar bebekler;)

Hafta sonu sevişip durduğum alfaya rağmen bastırıcı iğneyi yapana kadar deliğim akıtmaya devam etmişti.

O yüzden iğneyi işe gelirken giyeceğim, beyaz pantolonu giymeden önce yapmıştım.

Bugün müdür alfa da burada olacağı için oldukça gergindim. Herkes işimi yapamadığımı düşünecekti ve bu beni deli ediyordu.

Şirket babamın olabilirdi ama bu konuma gelmek için kendimi yırtmıştım. Bir omega olarak yükselmeye çalışmanın ne demek olduğunu bir alfa tahmin bile edemezdi.

Zaten hiçbir alfa da anlıyormuş gibi davranma zahmetine bile girmiyordu.

Şimdi ise müdür bir alfa gelmişti. Her şeyden önce bir alfaydı. Beni şutlayıp yerime onu almak isteyeceklerdi.

Müdür alfanın ne kadar başarılı veya başarısız olduğunu düşünmeyeceklerdi, sadece alfa olması onlara yeterdi. Ben yerime gelecek bir aptaldan, o aptal alfa bile olsa, daha başarılıydım!

Kızgınlıkta olmam yetmezmiş gibi gergin, stresli ve sinirliydim. O müdür alfanın pestilini çıkaracaktım. O kadar yüklenecektim ki ona...

Bizim kata geldiğimizde asansörün kapıları açıldı. Hızla inerek zarifçe koridorda yürümeye başladım. Herkese ne olursa olsun iyi gözükmek önemliydi. Her daim berceste* olmalıydım.

Ofisime yaklaştığımda duyduğum kahkahalarla vücudum kasıldı. Demek yeni müdür alfa ile tanışmışlardı.

Kapının yanına yaklaştım ve onları şöyle bir dinlemeye koyuldum. Yakalanırsam onları gürültü için azarlamaya gelmiş gibi davranacaktım.

Yakalanmasam da biraz dinledikten sonra onları gürültüden dolayı azarlayacaktım. Sonuç olarak yaşanacak şeyler birebir aynıydı.

"Şirketimizi bir alfanın yönetmesinin vakti gelmişti zaten. Aramıza hoşgeldin!" Bu ses sekreterimin mi?

"Kesinlikle katılıyorum. Bir omeganın bizi yönetiyor olması doğamıza aykırı." Hilaf*... hep hilafla ilişkilendirilmiştim.

"Sadece aykırı mı? Aynı zamanda çekici. Koridorda karşıma çıktığında üstüne atlamamak için zor duruyorum. Hem zarif hem güzel... Biraz suratsız ama sizin omeganız olduğunu düşünün bir." Tüylerim diken diken oldu. Tasmamı kontrol etttim.

"Kusura bakmayın baylar ama ben buraya yönetmeye gelmedim! Alaz Bey'e yardımcı olmaya geldim. Şimdi izninizle." Hafif söylenmeler eşliğinde müdür alfanın yerinden kalktığını sandalyenin yere sürtme sesinden anladım.

Yönetmeye gelmedim demişti. Belki de koltuğumda gözü yoktur. Veya sadece iyi çocuk rolü oynayıp koltuğuma daha çabuk oturmak istiyordur.

Müdür alfa odadan çıkamadan odaya daldım. "Ne bu gürültü? İşiniz gücünüz yok mu, alfalar? Şayet yoksa emin olun size bulabilirim." Alfaların kafaları bana döndüğünde sertçe yüzlerine baktım.

Hiçbirinden alacağım cevabı beklemeden odadan çıkıp ofisime geçtim. Koltuğuma oturduğum gibi sıkıntıyla tekrar tasmamı kontrol ettim.

Tasmamın boynumdaki varlığıyla bir nebze de olsa rahatlayarak arkama yaslandım.

Kapı tıklatıldı. "Gir!" Müdür alfa içeriye girince az önce biraz rahatlamış bedenim tekrar gerildi sinirle.

"Günaydın, Alaz Bey. Siz bugün evde kalmalıydınız. Takvimime göre kızgınlığınız çarşamba günü bitecek. Erken mi bitti? Yoksa ben bir şeyi yanlış mı not almışım?" Merakla bana bakan alfaya sakin bakışlar gönderdim.

Hilaf&Berceste(Gay)+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin