İyi okumalar dilerim🥀
"Toplantı bitti!" Toplantı ortasında bağıran Seza'ya döndüm. Sert bakışlarımı yüzüne dikip 'ne yapıyorsun' der gibi yüzüne baktım.
Beni anlamış da cevap veriyormuş gibi baktı, alfa. "Alaz Bey'in başka bir toplantısı vardı, not almayı unutmuşum. Yeni oluşuma verin, lütfen. Sizde anlaşmamızı bir düşünün." Anlaşmaya gelen alfalar anlayışla onaylayıp kalktıklarında bende yavaşça ayağa kalktım.
"Kusura bakmayın. Yeni asistanın hatası." Karşılıklı gülümseyip sırayla hepsiyle tokalaştım.
Toplantı odasından çıktıklarında sinirle müdür alfaya döndüm. Yanımızda şirket çalışanları vardı hala. "Ne yaptığını sanıyorsun, alfa?!"
"Alaz Bey,.. odanızda konuşabilir miyiz?" Ellerimle şakaklarımı ovuşturdum. Sinirden gülümsedim. "Neden, alfa?"
Alfa bizi izleyen çalışanlarıma bakarak bana tekrar baktı. Yüzünde bariz bir endişe vardı. Hatasının, kovulmasına sebep olmasından endişe duyuyor olmalıydı.
Yanıma yaklaşmaya başladığında kaşlarımı çattım. Herkes bize bakarken yanıma geldi ve kulağıma yetişmek için eğildi.
"Feramonlarınızı duyunca gitmeleri gerektiğini düşündüm. Lütfen odanızda bu konuşmaya devam edebilir miyiz? Sizin iyiliğiniz için..." Feramonlarım mı? Nasıl fark etmişti?
Sinirlerim yatışmaya başlayarak yerini şaşkınlığa bıraktı. Kulağımın dibinde eğilerek durmuş alfaya dönüverdim.
Ani dönüşümle, burun buruna geldik. Sertçe yutkunduğumda, alfa bir adım geri attı. Bir adım geri atmasından önce sanki birbirimizin çekim alanındaymışız gibi hissetmiştim.
O dünyaymış ben ise sadece dünyanın üzerinde duran ve yer çekimine karşı koyamayan bir insanmışım gibi. Tabi kızgınlığımdan dolayıydı bu ama çalışanlarımın burada olması hoş olmamıştı.
Gerçi yanlış anladıklarını hiç sanmıyordum. Benim için geri adım atmam gerektiği halde atamadığım bir çekim alanı oluşmasına rağmen aslında sadece birkaç saniye bakışmıştık.
Çalışanlarıma kafamla çıkın işareti yaptıktan sonra odama yol almaya başladık. Ben öndeydim, Seza tam arkamda.
Ofis odama girdiğimde odanın ortasında durup alfaya baktım. Alfa ise içeri girince arkasından kapıyı kapattı ve kilitledi.
Az önce anın etkisiyle ifadelerimi saklayamamış olsam da şimdi yüzüm oldukça ifadesizdi. "Evet, alfa?"
"Nerede?" Ne dediğini anlamadığımdan aynı şekilde bakmaya devam ettim.
"Ne nerede?" Alfa yanımdan geçip masamın arka tarafına geçip çekmecelerimi kurcalamaya başladığında tekrar sinirlenerek yanına gittim.
Kolunu sertçe tuttum ve elini çekmecelerimden uzaklaştırdım. "Ne yaptığını sanıyorsun?"
"İlaçlarınızı arıyorum. Bastırıcı haplarınızı. Neredeler?" Gözlerimi devirdim. Şirkette hap kullanma riskine girmeyeceğimi bir amatör bile anlardı.
"İlaç değil, iğne kullanıyorum. Ayrıca kendim yapabilirim. Elim var falan hani." Alaycı sesimle kafasını kaldırdığında arzuyla bakan gözleriyle karşılaştım.
"İğne kullanıyorsanız... feramonlarınız neden bu kadar yoğun?" İşte az önce de beni şaşırtan kısma dönmüştük.
Benim iğnenin etkisinin azaldığını ve feramonlarımın salgılanmaya başladığını hissetmem normaldi fakat alfa nasıl bu kadar hafif feramonları fark edip toplantıya müdahale etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hilaf&Berceste(Gay)+18
Fiction généraleAlfaların baskısının halen sürdüğü dünyaya bir omega doğdu. Ne kadar hilaf olduğunu bakan hiç bir göz göremez, ne kadar berceste olduğunu ise bakan her göz görürdü. Eşcinsellik ve aşırı cinsellik içerir! Omegaverse bir kurgudur!