21.Bölüm(Şah)

1.1K 137 335
                                    

Açelyanın ağlaması içini burkan nazlı yerinden doğrularak yavaş adımlarla yanına yaklaşıp açelyaya sarıldığında kendide göz yaşlarını tutamayıp acılarını birlikte yaşamak için bi adım atmaya karar vermişti...

nazlı : Tamam. unutalım bu saçma tartışmayı iki tarafta kendince haklı...

açelya : Özür dilerim söylediklerim için.

nazlı : Bende özür dilerim... Barıştıkmı?

açelya : Barıştık... Demekki Görümce - Yenge ilişkilerinde paylaşılamayan bi Ali oluyomuş :)

nazlı : Paylaşmayalım zaten :) O benim.

açelya : hı hı... ben varken o biraz zor :)

Günün sonunu buruk bi tebessümle bitiren nazlı ve açelyanın içinde kopan fırtınalar yerini bi anlığına da olsa mutluluğa bırakmıştı belki ama asıl her şey şimdi başlıyordu...

YENİ BÖLÜM
🎬

Beni takip ederek spoilerlardan ve duyurulardan haberdar olabilirsiniz...

SINIR 115 VOTE
🖤

+Ben ölürsem, küllerimi onun gamzelerine gömsünler olric.

-Siz öldüğünüzde, O hâlâ gülüyorsa, küller okyanusa yakışır efendimiz.

Oğuz Atay

Saat / 07:30

Sabahın erken saatlerine doğru yattığı koltukda kıpırdanmaya başlayan nazlı gözlerini açtığında ilk iş yanı başında hasta yatağında uzanan Ali'ye baktı. Hâlâ mışıl mışıl uyuduğunu gördüğünde serumunu ve ateşini kontrol ederek iyi olduğundan emin olmak istedi. Serum şişesinin ağzına kadar dolu olduğunu gördüğünde sabah erken bir saatte Selvi hemşirenin veya açi'nin gelip yenilediğini anladı. Dudağını Ali'nin alnına dayayarak hissettiği sıcaklığı doğrulamak için Ateş ölçerle bu eylemi tekrarladığında aldığı sonuç karşısında yüzü biraz ekşimiş ve yan tarafında duran ilaç çekmecesinden ateş düşürücü alarak enjektör yardımıyla serumuna katmıştı. Hesaplamalarına göre ilaç fazla etki etmesede halsizliğini bi nebze azaltıcağını umuyordu. Zaten Ali dünden beri uyuduğu için, en fazla iki üç saate uyanacağını tahmin ediyordu. Eve gidip hızlıca üstünü değiştiricekti. Zamanı artarsa kahvaltıda yapıp geri hasteneye dönücekti. Ama bunun için önce açelyanın evden dönmesi gerekiyordu. O dönünce nöbet değişimiyle Ali'nin yanında açelya kalıcaktı ve nazlıda eve gidip ihtiyaçlarını gidericelti. Açelya ise Ali için bi kaç parça kıyafet almaya gitmiş ve şuanda da hastanenin kapalı otoparkına arabasını park etmekteydi...

Açelya tam arabadan inmiş hasteneye girecekken köşedeki kullanılmayan araç lastiklerinin üstünde oturan Doruğu fark etti...

Nazlı elindeki telefonuyla kukuman kuşu gibi oturmuş açinin gelmesini beklerken odanın kapısı açılmış ve içeri ferman girmişti.
Nazlı şaşkınca fermanın yüzüne bakmaya başladığında ferman bi açiklama yapma gereği duymuştu.

ferman : Açelya'nın önemli bi işi çıkmış. Beni aradı biraz gecikiceğini söyledi. Sen git eve ben burdayım...

nazlı : (Yatakta yatmakta olan Aliye son bir kez daha bakıp hızlıca montunu giymeye koyuldu) Saolun hocam ben gelicem zaten hemen.

ferman : Acele etmene gerek yok burdayım ben...

Nazlı fermana gözleriyle bir kez daha teşekkür edip aceleyle eve doğru yol aldı. İşlerini bitirip tekrar Ali Yiğitin yanına dönmek istediğinden hızlı hareket ediyordu.

Señorita (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin