32.Bölüm(Letter)FİNAL

1.5K 141 415
                                    

açelya : (Burukca gülümser) Teşekkür ederim sevgilim. İyi ki varsın...

Açelya'yı aldıklarından sonra Ali'nin sırası gelir. Korkudan titrerken cümlelerinin yettiğince herkesle vedalaşır. Doruğa söylediklerini vasiyetini umutmaması gerektiğini hatırlatır. En son Nazlı kalmıştır.

İkiside ağlamakdan helak olmuş bir şekilde birbirlerine sıkı sıkıya sarılır.

ali : Sevgilim. Seni okadar çok seviyorumki.
Bu günüm, yarınım, geleceğim, geçmişim. Herşeyimsin! Oğlumuzun annesi, benim güzeller güzeli biricik eşim. Kendine iyi bak olurmu? Bebeğimizede iyi bak. Üzülme sakın. Unutma biz tek kalbiz! Asla ayrılmayız...

nazlı : Evet. Biz tek bir kalbiz! O yüzden sana veda etmeyeceğim!

ali : Ayrılsakta beraberiz.

Göz yaşlarını elinin tersiyle silen Nazlı devam etti.

nazlı : Ayrılmayacağız! Seni bekliyoruz burda oğlumla! Çok bekletme bizi... Seni seviyorum!

Ali son kezmişcesine Nazlı'nın dudaklarına yapışır. Yanaklarından akan göz yaşları dudaklarının üstünden kayıp düşer. Aşkla bitirdikleri öpüşmeden sonra Ali sedyeyle kemik iliği nakil ünitesine alınır. Artık her şey mutlak kadere kalmıştır...

YENİ BÖLÜM
🎬

Beni takip ederek duyurulardan ve spoilerlardan haberdar olabilirsiniz...

SINIR 120 VOTE
🖤

"Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün 48 yaşındayım ve bazen kendimi hasrete öyle kaptırıyorum ki hala çocuk olduğumu zannediyorum. Her an ortaya çıkıp bana sinema yıldızı kartları ya da misketler getireceksin sanki. Hayatın şefkatli yanını bana sen öğrettin, sevgili Portuga. Bugün çocuklara misketler ve kartlar dağıtmaya çalışan benim çünkü şefkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor. Şefkat göstermek beni bazen mutlu ediyor, bazen de yanıltıyor, ki bu ikincisi daha sık oluyor. O günlerde yani beraber geçirdiğimiz günlerde, henüz hiç duymamıştım, uzun yıllar önce bir Budala Prens'in gözlerinde yaşlarla bir sunağın önünde diz çöküp ikonlara sorduğu şu soruyu: "KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREKİR?" Hakikaten de sevgili Portuga, bana herşeyi çok erken anlattılar.
Hoşça kal!"

Şeker Portakalı

Akşam saatleri, Işıl ışıl bir gün, Harkulade yeni batmakta olan bir güneş. Bahçede koşup oynayan çocuklar ve Mükellef bir sofra. Bu kocaman masada oturan kocaman bir alile. Berhayatın tüm kemik kadrosunun Umuta yaptığı 8. yaş doğum gününü kutlamasının ardından yapılan barbekü partisi...

nazlı : Umuttt! Sofraya gelirmisin bebeğim?

Nazlı'nın seslenişiyle oynadıkları topu kenara bıraktı çocuklar.

umut : Ama anne daha oyunumuz bitmedi!

Umutun oyun aşkının tuttuğunu gören Açelya ise şansını kendi kızında denedi.

açelya : Duru! hadi bakın köfte patates yaptık ama soğuyacak şimdi...

umut : Hala! Pasta yedikya biz karnımız tokk!

açelya : Pasta karın doyurmaz Umutcum!

duru : Anne daha babam gelmedi ama. Ben babam gelince yiyeceğim!

Señorita (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin