27.Bölüm(Yıldızlar Şahidimiz)

1K 132 460
                                    

ali : Peki...


Ali uyandığından beri büyük bir tedirginlikle? yattığı yerden sürekli saçlarıyla oynuyor ve hafifce çekiştirip eline gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Nazlı bunu anca fark edebilmiş ve anladığı anda ise anında gözleri dolmuştu. Kendini toparlamaya çalıştıkca titreyen dudakları dahada kontrolden çıkıyordu. Eğer konuşmaya başlarsa ağlamasını durduramayacağını bilmesine rağmen yinede kendine alıkoyamadı ve Ali'nin saçında olan elini tutup dudaklarına bastırarak öptü. Ali yakalandığını anladığında başını önüne eğdi.

nazlı : Alii!

Nazlı'nın Hırıltılı ve titrek çıkan sesini duyan Ali başını kaldırıp yüzüne baktı. Ağladığını görünce ise içi ezildi.

ali : Tamam. Yapmıyıcam bir daha. Ağlama sen. Döküldümü diye kontrol ediyodum sadece...

Ali'nin açıklaması Nazlının dahada içlenip ağlamasının şiddetlenmesine sebep oldu. Hamileliğin kattığı hormanlarda vardı belki ama Alinin bu çaresizliği ciğerine dokunuyordu. Ağlaması içtendi...
Kesik kesik çıkan sesiyle konuştu.

nazlı : İlk seanstayız daha. Saç üçüncü seferde dökülmeye başlıyor. Hem yapma böyle. Tekrar çıkıcak! Söz veriyorum sana!

ali : Nazlı ağlama!

nazlı : Özür dilerim tamam. Bir an tutamadım kendimi. (Gözlerini siler)

ali : Dökülmeye başkayınca Kazıtalım. Her sabah uyandığımda yastığımda veya yatağımda saç görmeye dayanabilirmiyim bilmiyorum...

nazlı : Sen nasıl istersen...

YENİ BÖLÜM
🎬

Beni takip ederek spoilerlardan ve duyurulardan haberdar olabilirsiniz...

SINIR 115 VOTE
🖤

Seni soruyorlar. Öldümü diyeyim yoksa gelecekmi?
İkiside imkansız değilmi?
Çünkü biliyorum; Asla geri dönmezsin ve biliyorsun; Sen benim için asla ölmezsin...

Cemal Süreyya

Sabah dokuz sularında hâlâ günü aymamış olan. Güneş doğmuş olmasına rağmen yorgunluktan gözlerini açamayan Nazlı, tüm gece Açelya ile nöbetleşe Ali'nin başında beklemişti. Ali Yiğit de İlk kemoterapi seansının verdiği halsizlik ve yan etkilerinden kaynaklı olarak gece boyu yüksek ateşle kusmuştu. Akşam Açelyanın kafeteryadan aldığı yemeklerden de azacık yemiş olmasına rağmen geri çıkarmıştı. Sancılı bir günün ardından sabaha karşı Ali de Nazlıda uykuya dalmıştı. Açelya ise sabahın köründe Ali'ye bişeyler yedirebilme umudu ile kahavaltılık hazırlayıp getirmek üzere evin yolunu tutmuştu...
Hastaneden çıkıp arabasına bineceği sırada belediye bankında uyuklayan doruğu görmesi ile tepesi atmıştı. Yaz ayında olmalarına rağmen geceyi dışarda geçirmek için uygun bir gün değildi. Yinede Doruğu umursamdan ortamı terk etti.

Bu sırada Nazlıda Ali'nin öğürme seslerine uyanmıştı. Sesin lavobodam geldiğini anladığında kapıyı tıklatmadan içeri dalıp Ali'nin kusmasını bitirmesini beklemişti. Nihayet klozet kapağından başını kaldırmayı başarabilen Ali Yiğit lavoboya tutunarak dengesini sağlamıştı. Suratı bembeyaz kesilmişti. İçinin mayhoşluğuyla tirtirtitrerken nazlının uzattığı sudan bir kaç yudum alıp elini yüzünü yıkayarak yatağına geri uzandı.
Henüz kemoterapi ilaçları ile ilk defa karşılaşan bedeni, ilk günün acısını Ali'den hayli hayli çıkarmıştı. Kendi tahminlerince şuan 39° ye çıkan ateşi gözlerini bile açmasına izin vermezken ayakta durabilmesi onun için imkansızdı. Nazlı, Ali'nin ateşini farj ettiği zaman gözleri yerinden çıkacakmışcasına açıldı. Gece bile 39° ye ulaşmayan ateşi şuan almış başını gidiyordu. Hızlıca serumuna gerekli ilaçları enjekte edip Ali'nin yanına kıvrıldı. Baygın bakışlarla yüzüne bakan sevgilisinin yanağını okşadı.

Señorita (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin