30.Bölüm(Londra)

934 139 361
                                    

adil : Durun önce! Konuşacaklarım var benim. Herkes bir aradayken söyleyeyim...

Adil kafasında cümleleri toparlamaya çalışırken Demirin gözü ise Açelya'nın sağ yüzük parmağında takılı olan yüzüğe kaymıştı. Dik dik bakmaktaydı. Doruk da bu bakışları fark etmişti ama Ali'ye söz verdiği için sesini çıkarmıyordu.

adil : Londraya bilet aldım. Bu böyle gitmeyecek Ali! Artık baba oluyorsun. Anla beni yapmak zorundayım! Bak olur olmadık yerlerde fenalaşmaya başladın. Yurt dışında tedavi görmen gerek... Evinizide hazırladım. Sen, Nazlı, Açelya ve Doruk birlikte gidiceksiniz. Bazen ben Bazen ise Ferman ara ara uğrayacağız yanınıza. Radyoterapiye geçiceksin orda. Bu yangın olayıda iyice sarstı bizi. Bu en doğrusu olucak. Hemde tatil yaparsınız. Nazlıyla senin evliliğini. Doruklada Açelya'nın Nişanlanmasını kutlarsınız. Güme gitti her şey. İtiraz kabul etmiyorum. İyileşiceksin! Biletler bir gün sonraya...

Daha Londra şokunu atlatamadan Adil'in anlık olarak ağzından kaçırdığı gerçek odadaki herkesi tedirgin etmişti. Bütün gözler Demire dönerken, Demir ise şaşkınlıkla Doruğa bakmaktaydı.

demir : A- Açelya ile Do- Doruğun nişanlanması derken?

3. Sezona hoş geldiniz

YENİ BÖLÜM
🎬

Beni takip ederek spoilerlardan ve duyurulardan haberdar olabilirsiniz...

SINIR 120 VOTE
🖤

Umut, mutlaka bir yerde bizi bekliyor. Az daha dayan gönlüm.

Ahi Aratoğlu

Gözlerini açar açmaz yanında uyuyan sevgilisine baktı Ali Yiğit. Bu gün bebekleri tam 3. ayına girmişti. Doktor kontrolleri vardı. Ama dün Londraya geldikleri için yorgunluktan kıpırdayacak halleri bile yoktu. Yavaş yatağından doğrulup, Otel odasının camından dışarıyı seyretmeye başladı. Değişiklik iyi gelmişti. Sadece kendisi için değil, Nazlı ve hatta Açelya ile Doruğa da iyi gelmişti bu farklı ortam. Açelya ve Dorukta karşıdaki odada kalmaktaydı. Dün uçakları rötar yaptığı için yorgun argın Adil'in tuttuğu evi bulamamışlardı. Bu sebepten ilk gördükleri otele yerleşmişlerdi. İki gün önce Doruğun, Demire hastane odasında yumruğu çaktıktan sonra çıkan karkaşada Ferman yüzünden kolu kırılan Doruk bütün yol boyunca mızmızlanıp durmuştu. Demir Açi ve Doruğun nişanlandığını öğrendiğinde adeta cinnet geçirmişti. Birazda ağızını bozup küfür savurmaya başlayınca Doruk daha fazla kendini tutamayıp dalmıştı Demire. Fermanda onları ayırayım derken Doruğu gelişi güzel masaya fırlatınca olan yine Doruğun koluna olmuştu. Açelyanın telaşla Doruğun yanına gittiğini gören Demir ise kapıyı çarpıp çıkmıştı odadan. Uçakta oldukları süre boyunca midesi bulanıp kusan Nazlı'nın hamilelik hormonlarına eş değer bir performansla nazlanmıştı Doruk. Açelya ne kadar ses etmesede bu duruma içten içe kızıp sinirlenmişti. Ali'de kemoterapiyi sonlandırdıklarından beri daha dinç hissediyordu. Ama radyoterapiye bu gün başlayacakları için uzun bir süre daha şen şakrak dolaşamayacaktı. Bu daha ağır bir tedavi yöntemi olduğundan korkuyordu. Ama bu korkuyu sadece kendine saklıhor ve Nazlıya yansıtmamaya çalışıyordu Ali. Nazlının düşük tehlikesinin olduğunu öğrendiğinden beri Olağanüstü hal ilan etmişti. Elinden geldiği kadar mutlu etmeye çalışıyordu karısını. Zaten kemoterapi yüzünden seyrekleşmiş saçları ilk radyo terapi seansında tamamen de görecekti. Yarından itibaren saçsız bir Ali olacağı için. Bu gün alış veriş merkezine gidip Nazlının önerisi üstüne çeşit çeşit Şapka ve bere alıcaklardı. Ali Yiğit tüm düşüncelerini bir kenara bıraktıktan sonra saate baktı göz ucuyla. Dokuz'u çeyrek geçtiğini görünce oturduğu camın önünden kalkıp tekrar Nazlıya sokuldu. Saçlarından kokusunu içine çekerek öpücükler kondurdu. Daha sonra alçak bir ses tonuyla uyandırmaya çalıştı...

Señorita (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin