3. BÖLÜM

2.5K 120 28
                                    

Ayda'dan devam...

Gözlerimi açtığımda kafamda inanılmaz bir ağrı vardı. Nerede olduğumu bilmiyordum. Kafamda ki acıyla yüzümü buruşturarak nerede olduğuma baktım. Burası bir dağ evine benziyordu. Cam'dan baktığım'da yemyeşil ağaçlar ve kapalı bir hava vardı. Yatak aşırı derecede rahattı. Ben uyumayı sevdiğim için halı'nın üstünde bile yatmayı çok seviyordum. Hemen ayağa kalktım ve kapıya doğru gittim. Elimi kapı'nın kulpuna koyduğum'da kendimi rahatsız hissetmeye başladım. Annem öldüğün'den beri kapı'yı açmak'tan korkuyordum. Ne zaman kapı'yı açsam içim'de bu his olurdu. Açtığım kapı'dan çıkınca başıma felaket gelmesin'den korkuyordum. Kapı'nın açılmasıyla beraber geri çekildim. Karşımda genç bir adam duruyordu. Büyük, kumral saçlı ve mavi gözlü bir adam'dı. Teni çok soluk ve bembeyaz görünüyordu bu benim çok dikkatimi çekmişti. Adam bana bakıp kaşlarını çattı.

Meriç "uyanmışsın uyuyan güzel günaydın"

"Neredeyim ben ?"

Meriç "küçük hanım sakin olun babanızın yanında gayet güvendesiniz"

"YALAN ATMA BANA BENİM BABAM YOK!"

Meriç "babanızın olmadığını nereden çıkardınız babanız aşağı'da sizi bekliyor"

"Yalan söylüyorsun sana hiç güvenmiyorum"

Dedim başımı iki yana sallayarak.

Meriç "peki sizi aşağıya babanızın yanına göndermeliyim buyrun"

Deyip elini kapı'ya uzatarak işaret etti.

"Aşağıya inicem ama senin yalan söylediğini biliyorum"

Adam alaycı bir gülümsemeyle kafasını salladı. Kapı'dan çıkıp ahşap merdivenler'den aşağıya indim. Burası acayip derece'de kan kokuyordu. Yüzümü buruşturup merdivenler'den inen adam'a baktım.

"Burası berbat kokuyor sanki kan kokusu gibi"

Meriç "evet biliyorum sebebini baban sana söyler bu arada bana isminle hitap etmeni çok isterim"

"Bende ne zaman ismini soracaksın diye bekliyordum zaten tabi iki adam tarafın'dan kovalanıp yere düşüp bilincimi kaybeden asla ben değildim canım"

Adam ufak bir kahkaha atıp son iki basamağı inip yanıma geldi.

Meriç "benim adım Meriç ufaklık senin'de ismini merak etmiyorum değil"

"Benim adım'da Ayda"

Meriç "tanıştığımıza göre babanızın yanına gidebiliriz değil mi Ayda hanım"

Kafamı onaylar anlam'da salladıktan sonra Meriç'i takip ettim. Bir kapı'nın önüne gelince kapı'yı çaldı ve kapı'yı açıp içeri girdi.

"Hey, madem kapıyı çalıyorsun adam'ın gir demesini bekleseydin"

Meriç "çok boş konuşuyorsunuz matmazel içeri girin babanız sizi bekliyor"

Gözlerimi devirip homurdanarak içeri girdim.

"Asıl boş yapan sensin matmazel senin baban'dır"

İçeriye girdiğimde bura'nın yemek odası olduğunu anladım. 15. yüzyıl'dan kalma bir yemek odasıy'dı. Masa'nın en başında bir adam ve onun yanında  genç, narin ve güzel bir kız oturuyordu.

Aytun "selam Ayda benim adım Aytun seni uzun zaman'dır görmedim"

"Siz kimsiniz"

Aytun denen adam buruk bir gülümsemeyle konuştu.

BENİM BABAM BİR VAMPİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin