2.''Seni Çok Seviyorum. Çok''

248 15 2
                                    

2. ''Seni çok seviyorum, çok.''

''Tamam anladım.'' dedim yanımdaki gitar kursunda tanıştığım arkadaşıma.
Oturduğum sandalyeden kalktığım da gitar hocasının sesini duymam ile ona baktım.
''Yarışmada en büyük rol senin Azra. Yarışmaya ses provaları yapacağız. Söyleyeceğin şarkılar hazır. Yarışmaya kadar  sesini çok yorma Azra.'' dediğinde bana gülümseyerek bakıyordu. "Zaten neredeyse 2 hafta falan kaldı. Zaten çalışmalarımızı yapıyoruz. Yani rahatça yaparsın."

Başımı yavaşça salladım. '' İnşAllah hocam.'' diye mırındanıp gitarımın  kılıfından tutup sırtıma taktım.
''Bu arada.'' dedim bir adım kapıya ilerlediğimde. ''Provalara ne zaman başlıyoruz? Yani tam olarak yarışma için çalışmaları ne zaman başlıyoruz?''

''Hemen yarın başlayalım.'' dedikten hemen sonra çaldığı telefonunu cevapladı.
''İyi akşamlar.'' diyerek kapıya ilerlediğim de cebimden telefonumu çıkardım.

Ablamın 3 dakika önce aradığını gördüğümde onu arayarak telefonu kulağıma yaklaştırdım. İkinci çalış da açtığında ''Dersdeydim duymamışım.'' dedim.
''Tamam. Ben de yine babaannem ile kuzenim kavga etti ve polisler geldiğini söylemek için aradım. İstersen geç gel biraz. Gereksiz kavgalarını görmezsin en azından.'' ablamın sesinde bıkkınlık vardı.

Hafifçe güldüğüm de evin yoluna girmiştim.
''Yine ne diye kavga ettiler Allah aşkına?'' merakla sorduğumda hemen cevap verdi.

''Bizimki 3. kedisini almış da. Babaannem de bunu görmüş. İşte kedi evi etti evimi diye bağırmaya başladı. Sonra kuzenim de laf söyledi. Tabii haklı olarak. Sonra bu kavga büyüdü. Annem falan karıştı. Şimdi de işte yaklaşık 10 dakikadır polisler var.'' dedi bir çırpıda.

''Hmm anladım. Benim kursum bitti. Eve geliyorum.'' dediğimde ''Tamam hadi gel görüşürüz.'' diyerek telefonu kapattı.

Biz iki kattan oluşan bir binadan  oturuyorduk. Babaannem de yan tarafta iki kattan oluşan bir binada oturuyordu. Bu evler hep babaannemindi ve kuzenim de bizim alt kata tanışmıştı üniversiteyi bitirdiğinde. Hem çalıştığı yere yakın hem de ev varken kira ödemenin  saçma olduğunu düşünüp taşınmıştı.
Tabii babaannem hiç bir torununu sevmezdi. Yani bunu yüzümüze söylemezdi ama belli ederdi. Sadece beni sevdiğini söylerdi. O da hasta olduğu zaman ona ben baktığım için bunu derdi. Yani menfaat için.
Yani aslında babaannemin beni sevmemesi işime gelirdi aslında.
Akraba ziyaretlerinden nefret ederdim ve ona gitmeyerek bir kapı eksilmiş oluyordu.

  ♣️

Eve yaklaştığım da kapının önünde 3 araba olduğunu gördüm. Bunlar polis arabası değildi ama arabanın üstünde mavi ışıklı dönen şey olduğunu gördüğümde polislerin kullandığı araba olduğunu gördüm.
Neredeyse 9, 10 adam vardı evin önünde.
Bu kadar ağır mı kavga etmişlerdi?

Eve yaklaştığımda balkonda annemin olduğunu ve bir polisle konuştuğunu gördüm.
Eve iyice yaklaştığımda gözlerim adamların üzerinde geziniyordu.
Sonra gözlerimi birisi değdi.
Siyah arabanın ön kapısını yaslanmış elinde sigara olan birisi değdi gözlerime.
Sigarasından derin bir nefes çektiğinde yanaklarını içine çökmesi, dumanı yukarı doğru üflerken daha çok ortaya çıkan boynu.
Gözlerimi ondan alamıyordum.
Bu adam dün hiç düşünmeden ona sarıldığım ve ona sevdiğimi söylediğim adamdı.
Bu Kıvanç idi.

Ben ona hala bakarken sigarasını söndürdü ve gözlerini hemen karşında onu inceleyen bana döndürdü.
Gözlerinde ilk şaşkınlık sonra da yumuşak bir bakış gördüm.
Dudaklarım benden izinsiz yanaklarıma doğru kıvrıldığında  onunda tebessüm ettiğini gördüm.

''Azra.''

Annemin bana seslenmesi ile hızlıca bakışlarımı adamdan çekip balkondan bana bakan anneme çevirdim.
Son kez onun gözlerine bakıp eve doğru yürüdüm.

Gitarımı odama koyup hızlıca pencerenin yanına geçtim. Perdenin köşesini onu görebileceğim bir şekilde açtığımda arabaya yaslanmak yerine annemle konuşmaya başladığını anladım.
Yoksa ona sarıldığımı falan mı söyleyecekti?
Neden böyle bir şey yapsın ki?
Hem annemi tanımıyordu.

Stres ile işaret parmağımın tırnağını yerken derin nefesler alıyordum.
Annem öğrenirse bana çok kızardı.
Tamam sadece ona sarıldım ama annem küçük bir sarılmadan kızabilirdi.
Yani bilmiyordum kızar mıydı diye ama onda o potansiyeli görebiliyordum.
Daha önce ona böyle bir şeye hiç söylememiştim. Ne tepki vereceğini bilmiyordum.
Ama ablamla 3 kişi falan konuştuğumuzda böyle şeylere kızmam bana söyleyin gibi şeyler söylüyordu ama bunu ona söylemezdim.
O adamla aramızda 17 yaş vardı. Nasıl karşılardı bilmiyordum.

Bıkkınlık ile nefes verdiğimde gözlerini bana döndürdüğünü  gördüm.
Beni görmesin diye perdeyi kapatmak yerine beni daha çok görsün diye perdeye biraz daha çektim.
İlk gözlerimi, toplu ama o kadar da dağılmış saçlarıma, dudaklarıma, gözlüklerime baktı. En sonda gözlerime baktı ve göz kırpıp hafifçe güldü.
Ben göz kırpmasının şaşkınlığı ile ona bakarken daha çok güldüğünü gördüm. Şaşkınlığımın üstümden atmak istercesine ben de ona gülümsediğimde son kez gözlerime bakıp arabaya bindi.

Ben heyecan ile perdeyi kapattığımda sakinleşmek istercesine derin nefes alıp veriyordum.
''Allahım bana göz kırptı.''
Gözlüğümü çıkarıp yatağımın altına koyduğum da kendimi yüzüstü yatağa attım, yüzümü yorganların arasına gömdüğümde sırıtıyordum.

                              

                                ♣️

Gözlerimi açtığımda yanımda ablamın uyuyor olduğunu gördüm. Ses çıkarmamaya çalışırarak yataktan kalktım. Gözlerimin elimle ovuşturduğumda yatağımın altına koyduğum telefonumu alıp odadan çıktım. Saate baktığımda gece 2 olduğunu gördüm.
Saat 6 da eve gelmiştim ve neredeyse 8 saattir uyuyordum.
Sabah kadar uyuyamayacağım aklıma geldiğinde gözlerimi devirip mutfağa girdim. Hızlıca ışığı açtım ve mutfak masasının hemen yanındaki sandalyeye oturdum.

Masanın üstündeki elmayı alıp yıkamayı üşendiğim için yıkamadan yemeğe başladığımda telefonumu açtım ve Instagrama girdim. Boş boş bir süre orada gezinirken Instagramdan çıktım.
Telefonu masanın üstüne koyduğum da başımı geriye atıp sandalyeden sallandırdım. Bir süre boş boş tavana baktığımda sandalyeden kalktım.

Telefonumu da alıp balkona çıktığımda havanın çok az soğuk olduğunu gördüm.
Balkononun en ucuna ilerleyip ellerimi balkon kenarına koyup başımı gökyüzüne doğru kaldırdım.
Hava yavaş yavaş aydınlanırken benim aklımda sadece o vardı.
O ve kokusu...

Telefonum açıp ekranı kaydırdığımda onun fotoğrafını bir süre baktım ve tekrar gözlerimi gökyüzüne çevirdim.
''Seni çok seviyorum, çok.''

                                  ♣️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                                  ♣️

Bugün onu 9'uncu görüşüm.
Bana hem gülümsedi hem de göz kırptı. İlk defa bana göz kırptı.
Kalbim acayip hızlı atmaya başladı. Bugün onun sigara içtiğini de gördüm. Yavaş yavaş onun hakkında bir şeyler öğreniyorum ve bunu beni mutlu ediyor.
Onu 10'uncu görüşüm de neler yaşayacağımı çok merak ediyorum. Şimdiden kalbim hızlanıyor ve elim ayağım dolaşıyor.
Umarım bunlar normal şeylerdir.

            10 Temmuz 2021, İzmir
                                                  AZRA

AŞK olsun... ✅ [Tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin