demolition

867 108 0
                                    

Minho yıkıldı...

Bu kaçıncı yıkılışı bilmiyordu fakat bu kez farklıydı. Bu kez onu tutacak, çekip çıkaracak hiçbir şeyi kalmamıştı. Bu kez tamamen çökmüş ve dibe batmıştı.

Ne kendi kendini kurtarabilir ne de bunu bir başkasından isteyebilirdi. Üstelik kendini kurtarmasını isteyeceği tek kişi yine kendisini böylesine yıkan kişiyken ne yapabilirdi?

Chan...

Biliyor muydu? Onu ne kadar sevdiğini bilmese bile onun için yanıp tutuştuğunu, kendinden birçok parçayı feda ettiğini, en önemlisiyse kendini feda ettiğini biliyor muydu?

Chan bilmezdi...Chan, Minho'yu, duygularını ve yaptıklarını bilmez ve umursamazdı. Bilseydi belki de böyle olmazdı, bu kadar canını yakmazdı.

Uslanmazcasına atmaya devam eden kalbi belki de tek bir sözle, tek bir hareketle böylesine delicesine atmayı bırakır ve o hariç her şey silikleşirken biraz rahatlardı.

Minho'nun uzun bir dinlenmeye ihtiyacı vardı...Oldukça uzun süren türden. Gittiği yerden bir daha dönmeyi aklına bile getiremeyeceği, Chan'la beraber her şeyin silikleşeceği ve önemsizleşeceği bir yer.

Biliyordu, yine bütün bunlardan kurtulmayı isterken bile, o son adımı atarken bile aklına o gelecekti. Onun olmadığı, onun aklından çıkmadığı bir an bile yoktu ki ölürken dahi beraber olmasınlardı.

Bu Minho'nun yıkılışının hikayesiydi ve beraberinde Chan'ın da sürüklenişinin...

𝘁𝗼 𝗺𝘆 𝗹𝗼𝘃𝗲/ 𝗺𝗶𝗻𝗰𝗵𝗮𝗻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin