karar

73 12 2
                                    

"Ben mi?", "Evet. Dileği siz dilediniz. 'Dinleyen olmazsa dileğin kime yararı kalır?' diye düşüyor Taş. Ya hiçbir şey yapmayacak, ölmelerini bekleyecek ve geçmiştekileri kurtaracaksınız. Ya şimdikileri kurtaracaksınız ve geçmiştekiler tekrar yok olacak. Ya da kendi dilediğiniz tarafından yok olacaksınız." Kendisini mi öldürmeliydi? "Tamam." Başka şansım yok. "Ben ölürsem iki zaman da kurtulacak değil mi?", "Evet." Ama Dumbledore eliyle durdu. "Fakat siz ölürseniz dilek yok olur. Riddle yok olur." Bir anlığına düşündü. Riddle onun yüzünden yok olacaktı. Tess o gelmiş geçmiş en kötü insan. Ne düşünüyorsun? Ama yapamam. Neden ona zarar gelmesini istemiyorum?! Benim derdim ne? Şimdi anlıyordu. Bütün bu olanlar... O aslında Riddle'a- kapı açıldı.

Gelen Profesör Snape'ti. "Efendim olanları yeni öğrendim." Buz kesmiş kıza baktı. Kötü bir şeyler konuşulduğunu biliyordu. "Safkan ailelerin yeri bulunmuş." Bunu dolaylı yoldan Tess'e söylüyordu. Kız dolan gözlerini sildi. "İyiler mi?!" Adam kafa salladı. "Evet. Fakat bakanlık sığınağa bir türlü giremiyor. Yaptıkları büyü aşılamıyor." Dumbledore'a döndü. "Bırakın gideyim.", "Dördüncü bir şans yaratamazsınız Bayan Brown." Duydukları kalbini tutup sıkmıştı sanki ama gerçek olduğunu biliyordu. "Eğer yaratamazsam diye söylüyorum... Ben üçüncüsünü seçiyorum efendim."

Adam seslendi. "Kendi dileğiniz tarafından yok olacağınızı söyledim. Sizi Riddle öldürmeli." Olayı bilmeyen Profesör Snape şaşkınlıkla Dumbledore'a döndü. Biliyordu. Bu cümle her şeyi bitirmişti. Sonunun yaklaştığını anlamıştı. Ölümüm Riddle tarafından olacak. Kız nasıl yapacağını bilmiyordu ama bu iş bugün bitecekti.

Plan karışık gibi durabilir. Ama değil. Tek yapman gereken Riddle ile büyük bir kavga etmek Tess. Sadece onu delirt. Öfkesine yenik düşecektir. Seni öldürecek ve kusursuz zaman oluşacak. Plan bu kadar basit.

Yürürken ağrıyan ayakları stres yüzünden belli bile olmuyordu. Mason kapıda bekliyordu. "Tess bulmuşlar. Herkes yaşıyor. Okuldan çıkmamız yasak. Safkan kimse çıkamıyor ve şu an muggle doğumlular başka bölümde." Kız tepki veremedi. Belki de çok bir süreleri kalmamıştı. Arkadaşına baktı. Veda etmeli miyim? Telaş içerisinde kızı sarsan çocuğun yüzünü elleri arasına aldı ve kendisine çevirdi. "Mason beni iyi dinlemelisin." Yutkundu. Çok garip hissediyordu. Ölecekti.

"Ben gidiyorum.", "Nereye?" Elleri titriyordu. Çocuk da fark etmişti. "Tess nereye gidiyorsun? Okuldan çıkmak yasak.", "Evet ama Dumbledore bana izin verdi. Saldırıya şahit olduğum için suratları biliyorum. Oraya gitmeliyim." Mason kafasını olumsuz anlamda salladı. "Bakanlıktan bir sürü insan şu an orada savaşıyor Tess. Yüzlerce kişi var belki de. Seni tek nasıl yollayabilirim?" Arkadaşı konuştukça daha çok ağlamak istiyordu. Sıkıca sarıldı.

"Hayır. Mason..." Ağlıyordu. "Seni çok seviyorum. Sen bir insanın sahip olabileceği en iyi arkadaşsın." Dizleri tutmuyordu. Kızın ağlaması ve sarılışı karşında donan çocuk ne yapacağını şaşırdı. "T-Tess-", "Sen benim arkadaşım değil kardeşimsin. Bazen ufak bazen de büyük kardeşim." Bir süre daha sarıldı ve geri çekildi. Gözleri şişmişti. Mason ellerini tuttu. "Tess ölecek gibi konuşmasana. Eminim bakanlıktan insanlar seni koruyacaktır." Gözlerini sildi. Derin bir nefes aldı. "Gidiyorum. Hoşçakal."

Arkasını döndüğünde kalbi duracak gibiydi. Beyni dönüyordu sanki. Hareketlerini bilmeden yapıyor gibiydi. Merdivenlerden inerken öğrenciler onun hakkında konuşuyordu. Safkan öğrenciler başına dolmuştu ama o kimseyi duymuyordu. Yürümeye devam etti. Kolundan çekiyor, ona sesleniyorlardı. Okulun kapısına geldi. Riddle neredeydi? Ona ne diyecekti?
Ağzından birkaç kelime döküldü. "Riddle..? Bulmalıyım." O tanıdık sesi duydu. "Buradayım."

Albo Taşı // Tom x OC // Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin