❦︎Chapter Ten - War❦︎

1.5K 113 123
                                    

"HERKES MANEVRA TEÇHİZATLARINI KUŞANSIN. KUŞANANLAR BENİMLE BİRLİKTE DEVLERİ ÖLDÜRMEYE BAŞLAYACAK. ÖNCELİĞİMİZ HALKIN GÜVENLİĞİ. BU YÜZDEN KALPLERİNİZİ FEDA EDİN!!!" diyerek bağırdın. Ve devleri öldürmeye başladınız. Uzun süre sonra bir kardeşin ve bir ailen olduğunu öğrenmiştin ve şimdi hepsinin ölmesine izin mi verecektin?! İmkanı yoktu!!!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bu iş için kalplerinizi feda etmiştiniz. Bir süredir dev öldürüyordun fakat artık yorulmuştun. Garnizon Birliği'nden bir Onbaşı yanına geldi.

Rico:"NE YAPMALIYIZ!?" diye sordu.

"ÖNCELİĞİMİZ İNSANLARIN HAYATI. ONLARI DERHAL SUR MARİA'DAN ÇIKARMALIYIZ." dedin.

Rico:"PEKİ KOMUTAN ERWİN SMİTH'İN HABERİ VAR MI BU OLAYDAN?" diyerek sordu. Tek ümidimiz şuanlık Erwin'in haberleriydi.

"HABER GÖNDERTTİM. MERAK ETME. AMA FAZLA OYALANMAYALIM. SUR MARİA İNSANLARDAN ARINANA KADAR DEV KESECEĞİZ." dedin ve manevra teçhizatını bir duvara fırlatıp yoluna devam ettin. Hemen önünde anormal bir titan vardı.

"SİZİ PİÇ KURULARI! HEPİNİZİ GEBERTECEĞİM!" diyerek anormal devi biraz zorda olsa ensesinden keserek öldürdün. Fakat devler tükenmek bilmiyordu. Sur Maria yıkıldığı için ne kadar öldürürsen öldür içeri tekrar yüzlerce titan giriyordu. Gazın çok az kalmıştı. Ama durmamalıydın. Eğer savaşmazsan ölecektin. Gazını doldurmak için Sur Maria duvarına gelen yardım destek ekibinden (artık her ne boksa işte adını unuttum...) gazını doldurturken yanına Komutan Erwin ve Kaptan Levi geldi.

Erwin:"Y/N son durum ne?!" sesi yüksek çıkmıştı.

"Sur Maria en az 50 metrelik bir dev ve diğerlerinden daha farklı bir görünüme sahip bir titan tarafından yıkıldı Komutanım. Ben ise insanların Sur Maria'yı terketmesi için emir verdim. Sur Maria yıkıldığından beri içeri yüzlerce titan girdi. Ve çok fazla zaiyat verdik. Ayrıca çoğu insan ve çocuklarda devler tarafından ö-öldürüldü!" dedin. Son cümlen titrek çıkmıştı.

Levi:"Y/N!" dedi.

"Emredin Kaptan!" dedin Levi'a dönerek.

Levi:"Benimle geliyorsun! Erwin bir planın var mı? " diye döndü Erwin'e.

Erwin:"Y/N'nin de dediği gibi insanların hayatı öncelikli. Sur Maria'yı boşaltacağız! Daha sonrasında çekilmek zorundayız. Sonrasına bakarız. Şimdilik böyle..." dedi ve emir verdi.

Erwin:" Askerlerim! Önceliğimiz insanların hayatıdır! Ne olursa olsun Sur Maria'yı boşaltacağız. BU YÜZDEN KALPLERİNİZİ FEDA EDİN!" dedi.

Tüm askerler asker selamlarını verdikten hemen sonra manevra teçhizatlarını çalıştırıp dev öldürmeye başladılar. Komutan Erwin'e ve Kaptan Levi'a hayrandın. Nasıl bu kadar kötü bir olayda bu kadar soğukkanlı ve motiveli olabiliyorlardı.

Levi:"Ne oldu sana böyle?" diye sordu Erwin askerlere emirler yağdırırken.

"..."

Levi'ı duymamıştın. Aklın kardeşinde, ailende ve kardeşinin o iki arkadaşında kalmışlardı. 'Acaba iyiler mi?' diye geçirdin içinden.

Levi:"Oi! Velet! Daldın gittin! Ne bu halin! Böyle giderse öleceksin!" dedi Levi.

"Umrumda mı?" dedin ona soğuk gözlerle bakarak.

Levi:"Ne?" dedi. Şaşırmış gözüküyordu.

"Sence benim ölmem benim umrumda mı!? Zaten kalplerimizi bu iş için feda etmedik mi?! Neden gelip burda bana öğüt veriyorsun!? Git ve takımınla ilgilen! BENİMLE DEĞİL! İLGİYE VEYA SEVGİYE İHTİYACIM YOK! SADECE BİR AN ÖNCE ÖLMEK İSTİYORUM!" dedin ve onun ne diyeceğini beklemeden çekip gittin. Sen gittikten sonra Levi arkandan mırıldandı.

Levi:"Neyin var senin Y/N? Neden bu kadar soğuk davranıyorsun herkese."
dedi ve o da manevra teçhizatını çalıştırıp dev öldürmeye başladı.

Manevra teçhizatıyla çok hızlı bir şekilde ilerliyordun. Ta ki Petra'nın çığlık sesine kadar...

Petra:"İMDAAATTT!!!" diye bağırmıştı.

"PETRA!" diye bağırdın sende.

Anormal bir dev Petra'yı eline almış yavaşça ağzına doğru götürüyordu. Sanki insanların korkularını hissedebiliyorlardı.

Petra'yı devin elinden kurtardın. Tam düşecekken yakalayıp bir çatıya çıktınız. Petra'yı bıraktığın gibi sana sarıldı. Şaşırmıştın. O senin düşmanındı fakat o anki sarılması sana o kadar içten gelmişti ki...

Petra:"TEŞEKKÜR EDERİM Y/N. TEŞEKKÜR EDERİM Y/N. TEŞEKKÜR EDERİM Y/N. SANA ÇOOOOOOK TEŞEKKÜR EDERİM." dedi. 'Karargaha gidince duş alman lazım Y/N.' dedi sana iç sesin. Bu aralar fazla haklıydı.

"Sorun değil Petra..." dedin ve sarılmasına karşılık verdin. Ama anında geri çekildin.

Petra:"Hayatımı kutardığın için sağol Y/N. Sen olmasaydın ölüyordum." dedi ve normal bir ifadeyle sende,

"Sorun değil..." dedin.
"Daha dikkatli ol. Hadi Kaptan Levi kızmadan devleri öldürmeye devam edelim. Ama sen bir git muayene ol istersen..."

Petra:"Peki Y/N. Tekrardan çok teşekkür ederim. Sağol hayatımı kurtardığın için..." dedi.

"Sıkıntı değil ve dikkat et." diyerek ayrıldın onun yanından.

Hala aklın kardeşindeydi. Yıllar sonra onu bulmuştun fakat o şuan ölmüş olabilirdi. İlk defa onun yanında o şekilde ağlamıştın. Ağlamayı sevmezdin. Kim severdi ki zaten... Ama sen insan içinde ağlayan biri değildin ve ilk defa Eren'in yanında ağlamıştın. Onun ölmüş olabilir düşüncesini aklından çıkarmaya çalışıyordun fakat yanındaki devi fark etmemiştin. Dev seni eline aldı ve ağzına atacakken biri devi ensesinden kesip öldürdü. O kişinin kim olduğuna bakmak için gözlerini açtın. Ve karşında Nanaba duruyordu.

Nanaba:"O aklındaki düşünceleri geri çekildikten sonra münasip bir yerlerine sokacağım Y/N!" dedi sana kızgın bir şekilde bakarak.

ꨄ︎ 𝑬𝒓𝒆𝒏'𝒊𝒏 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒊 || 𝑳𝒆𝒗𝒊 ꨄ︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin