Eren: "K-kapt-an! Üstünüzdeki?!" çok şaşırmış gözüküyordu.
Levi: "Hele bir dalga geç, bak nasıl o kıçını tekmeliyorum. Tch!" dedi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Eren: "Dalga geçmeyeceğim Kaptan!" diyerek bağırdı.
"Bağırmana gerek yok, Eren." dedin.
Levi: "Tch!"
Eren: "Bir sorun mu var, abla? Beni çağırdığına göre bir nedenin var." dedi sana dönerek.
"Evet, bir nedenim var." dedin. Eren korkmuş ve şaşırmıştı.
Eren: "Peki o zaman... Neden beni çağırdın, abla?" diye sordu.
"Levi seni kedi yapacak. Değil mi Levi?" dedin Levi'a dönüp.
Levi: "Benim niye bundan haberim yok.." dedi.
"Artık var." dedin.
Eren: "Kaptan, beni niye kedi yapıyorsunuz? Gözünüzde hayvan olarak mı görünüyorum. Eğer öyleyse Jean'ı da at yapın, lütfen!" dedi.
Eren'in bu dediğine gülmüştün ve Levi, Eren'e 'Ne diyor bu manyak?' der gibi bakıyordu. Levi'ın Eren'e öyle baktığını görünce daha çok güldün ve Levi'la Eren sana dönüp bakmaya başladılar. Onların ikiside sana aynı anda baktığında gülmeyi kestin.
Levi: "Tch! Seni kedi falan yapmayacağım, velet. Sadece şunu söyleyeceğim. Ablan deli. Beni hizmetçisi, seni de kedisi olarak görüyor!" dedi.
Eren bir süre ağzı açık bir şekilde seni izledi. 'Acaba delirmiş olabilir mi?' diye düşünüyordu büyük ihtimalle.
"Ben deli değilim! Ayrıca seni hizmetçim olarak görmüyorum, Yüzbaşı. Zaten hizmetçimsin. Kabul et. Bunlar acı gerçekler." dedin.
Levi: "Hayır, kabul etmeyeceğim. Tch!" dedi.
"Sürekli Tch'lamaktan sıkılmıyor musun?" dedin.
Levi: "Hayır. Sıkılmıyorum." dedi.
"Hm, orası zaten belliydi aslında..." diye mırıldandın.
Bu sıra da Eren hala size gözlerini sonuna kadar açmış bir şekilde bakıyordu. Ne olduğunu idrak etmeye çalışıyor gibiydi. Ona doğru yaklaştın ve onun yanaklarını sıktın.
"Etrafa böyle kedi gibi baktığın için sana kedi dedim, Eren. Çok tatlısın!" dedin.
Eren: "Kediye mi benziyorum?" diye sordu.
Levi: "Hayır. Çık odamdan, Eren." dedi.
"Çok kabasın, Yüzbaşı. Böyle yaparsan kimse seni sevmez." dedin.
Levi: "Tch! Odamdan çıkar mısın, Eren?" bunu dedikten sonra Eren'in kulağına doğru fısıldadı.
Levi: "Çık git odamdan yoksa seni Jean'a yem ederim." dedi.
Eren bir anda odadan çıktı. Tekrardan Levi ile ikiniz kalmıştınız. Levi dolabına doğru ilerledi.
"Hey, Yüzbaşı! O hizmetçi kıyafetini bir hafta boyunca giyeceksin. Çıkaramazsın."
Levi: "Çıkarmayacağım zaten." dedi ve dolabından temizlik malzemelerini çıkardı. Eline bezini aldıktan sonra odasını temizlemeye başladı.
"Neden odanı temizliyorsun?... Pardon, bunu sormam garip oldu. Neden temiz olan bir odayı tekrar temizliyorsun?" diye sordun.
Levi: "Etraf toz dolu. Sen nasıl temiz diyebiliyorsun." dedi.
"Etrafta hiçbir şey yok?" dedin.
Levi: "Toz var diyorum." dedi.
"Yardım edeyim mi o zaman?" diye sordun.
Levi: "Olmaz. Sen daha bir camı bile silemiyorsun. Odamı hiç temizleyemezsin." dedi.
"Yardım etsek suç, etmesek suç. Madem odanı temizliyorsun, ben kendi odama gidiyorum. Sana kolay gelsin." dedin ve kapıya doğru ilerledin.
Levi: "Bekle. Kal.... Lütfen.. Efendim?" dedi.
"Ha?" diyerek Levi'a doğru döndün.
Şaşırmıştın çünkü sana kendi isteği ile efendim demişti.
"Neden kalayım?" diye sordun.
Levi: "Bir nedeni yok... Sadece kal.." dedi.
"Bir nedenin yokmuş, uyumaya gideceğim. Kendimi yorgun hissediyorum." dedin.
Levi: "Benim yatağımda yat o zaman. Ama kal.." dedi.
"Neden bunu istiyorsun?" diye sordun.
Levi: "Sevdiğim kadını her dakika yanımda istiyorum çünkü..." (Bu sefer pezevenklik yok rahatça sevinin sldjşdndğxmsxş)
