❦︎Chapter Thirty-Four / Smut❦︎

1K 62 287
                                    

Öncelikle bu bölümde smut olacaktır. Rahatsız olanlar (ki olacağını sanmıyorum) okumasınlar.

İyi okumalar.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Tamam, deniyorum!" diyerek oturduğun yataktan kalkıp, banyonun kapısını açtın. Levi'ın gözleri kapalı olduğu için görmemişti. Ayrıca saçında şampuandan kalan köpükler vardı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Üstündekileri çıkardın ve bir kenara koydun. Levi'ın arkasından beline sarıldığında, seni duvarla arasına almıştı.

Levi: "Hmm, ne yapıyorsunuz küçük hanım?" diye sordu sana, yüzündeki alaycı bakışla.

"Uhm, sadece sarılıyordum..."diyerek yanıtladın onu.

Levi:"Hm, yani aklından başka hiçbir şey geçmedi öyle değil mi?" diye sordu tek kaşını kaldırarak.

"Hayır, geçmedi..." dedin ona karşı. 'Aklımdan neler neler geçiyor bir bilsen varya...' dedin içinden.

Levi: "Gözlerin ve yüz ifaden öyle söylemiyor ama." dedi. Tekrardan alaycı bakışlar atmaya başlamıştı.

"Onlar ne diyorlarmış?" diye sordun.
'Bu nasıl bir soruydu amk?' dedi iç sesin sana.

Levi: "Bilmem, sanki birşey istiyormuş gibiler." dedi. Cidden bu saçma sorunu bile yanıtlamıştı.

Bir süre onun buz mavisi gözlerine bakakaldın. O kadar derinlerdi ki senin ona daha fazla bağlanmanı, yaklaşmanı ve tekrar tekrar aşık olmanı sağlıyorlardı. Ona birazcık yaklaştın. Biraz daha. Biraz daha. Ve biraz daha. Burunlarız birbirine değiyordu. Ve o da dudaklarınızın arasındaki mesafeyi kapatmıştı.
Elini onun yanağına koyduğunda, o da kendi elini senin beline koymuştu. Ve seni kendisine doğru çekmişti.

(ya yazmak aşırı zor abi, çok fazla smut okumuş biri olmama rağmen aşırı derecede fazla tıkandım, Allah'ım nolur bitsin ya...)

Levi nefes almak için dudaklarından ayrıldığında, senin gözlerine doğru baktı.

Levi: "Libidosu yüksek, azgın velet. Tch." dedi ve duştan çıktı. Ne? Seni bu halde mi bırakmıştı? Kahretsin! İkinizde banyodan çıktınız.

"Levi!" dedin. Cidden sinirlenmiştin. Seni o halde bırakamazdı.

Levi: "Hmm?" diyerek sana baktı. Sırıtıyordu. 'Piç gülüşü atıyor.' dedi iç sesin sana. İlk defa iç sesine hak veriyordun sanırım. 'Trip at azıcık. Belki si- sever seni.' dedi tekrardan iç sesin. Dediğini yapacaktın.

"Yada boşver. Yok birşey. Aklımda olan bir soru vardı. Onu soracaktım ama Onbaşı Lindo'ya da sorabilirim sanırım." dedin arkana dönük bir şekilde gömleğini üstüne geçirirken. 'Aferin lan, kıskandır azıcık.'dedi sana iç sesin. Şimdi piç gülüşü atma sırası sendeydi.

Levi:"Lindo mu? Ne soracaksın o kavağa?" diye sordu. Ciddileşmişti. Hayır hayır. Kıskanmıştı.

"Çokta önemli birşey değil, canım." dedin. Onu geçiştirmeye ve söyleyecek bir yalan bulmaya çalışıyordun. 'Konuyu Eren' e falan bağlayabilirisin.' diyerek fikir verdi sana iç sesin. 'Sağol, iç ses. Bazen işe yarıyorsun.' dedin ona karşı. 'Bazen değil. Ben her zaman senin işine yarıyorum fakat farkında değilsin aptal.'dedi o da sana karşı.

Levi: "Ne soracaksın dedim." dedi yanına doğru gelerek. Şimdi ise tam karşına geçmişti.

"Alt tarafı Eren' le ilgili birkaç şey konuşacağız. Çokta önemli değil." dedin.

ꨄ︎ 𝑬𝒓𝒆𝒏'𝒊𝒏 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒊 || 𝑳𝒆𝒗𝒊 ꨄ︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin