❦︎Chapter Twenty-Three❦︎

1.1K 80 110
                                    

Erwin: "Seninde çok bir farkın yok aslında, Levi." dedi ve gülümsedi.

Levi: "Tch."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Erwin ve Levi, duvarın arkasından sizi izlemeyi bırakıp yanınıza doğru yürümeye başladı. Levi'ın gözleri, senin gözlerini bulduğunda yine o hissi yaşadın. 'Sana her ne yaparsa yapsın bırakamadığın sevgi duygusu'. Daha ilerisi olabilir mi? Bilemezdin.

Hange: "Bak Levi! Barıştık!" dedi sevinçle.

Levi: "Sizin adınıza sevindim, dört göz." dedi her zaman ki sakinliğiyle.

Erwin: "Umarım, bir daha küsmezsiniz. Küserseniz eğer-" dedi.

Nanaba: "Düzgün konuş Erwin! Tanrım korusun da bir daha asla küsmeyelim." dedi.

O sırada Nanaba'nın bu dediğine gülmüştün. Nanaba sana döndü.

Nanaba: "Neye güldün Y/N?" diyerek sorgulayıcı bir bakış attı.

"Sen 'Bir daha asla küsmeyiz' dediğinde güldüm çünkü ben o kadar yaşayabileceğimi zannetmiyorum."

Bunu dedikten sonra hepsi sana kızgın bir bakış attı. Özellikle de Levi'ın bakışları o kadar sertti ki gözleriyle bile ölebilirdin.

"Eee- şey- bunu demedim varsayın." dedin..

Erwin: "Geliyordu, güzel bir tokat Y/N." dedi.

"Ha, Erwin sen bana vurmazsın.." dedin.

Erwin: "Bir daha ölümle ilgili bir şey söyleme, Y/N. Bu konu da ciddiyim. Belki de hiç olmadığım kadar.." dedi.

Hange: "Eğer ölürsek beraber ölelim. Anca beraber, kanca beraber...." dedi.

Levi ve Erwin hızlıca Hange'ye döndü. Levi tam bağıracaktı ki Nanaba ve sen gülmeye başlamıştınız. Siz gülünce Hange'de gülmeye başladı. Erwin'de sizin bu hallerinize gülerken, Levi her zaman ki sakinliğine geri büründü. Ne olursa olsun, sakin kalmayı başarıyordu sürekli. Duygularını işine yansıtmıyordu. Ona aşık olmamana imkan yoktu.

Levi: "Eğer gülme işleminiz bittiyse, temizliğe yardım etmeye ne dersiniz?" dedi.

Elinde duran bezi sıkıca kavradın ve Hange'nin yanında olan temizlik malzemelerini aldın.

"Çatıyı ben temizlerim, Kaptan." diyerek çatıya ilerledin. Hange ise 'Yapmam gereken deneyler var' diyerek oradan kaçmıştı. Erwin, Nanaba ile birlikte Mike'ın yanına gitmişti. Levi ise kendi ofisini temizlemeye başladı. Zaten ofisi ve odası yeterince temizdi. Fakat iki günde bir mutlaka temizliyordu.

Temizliğe başlayalı yarım saat geçmişti. Ve sen hala camdaki lekeyi çıkarmaya çalışıyordun. Levi'ın kontrol etmeye geleceğini bildiğin için lekeyi düşmanın olarak görüyordun. Sen lekeyi çıkartmaya çalışırken içeri Eren girdi.

Eren: "Abla, cidden hala camı mı temizliyorsun." diyerek güldü.

"Offf Eren! Dalga geçme. Burada çok inatçı bir leke var ve çıkmıyor. Kaptan Levi kontrol etmeye gelince ağzıma sıçmasın diye o lekeyi çıkarmaya çalışıyorum. Ama dediğim gibi çok inatçı bu leke!" dedin. Bunu demen üstüne Eren daha çok güldü.

Eren: "Tamam, tamam. Sen camdaki lekeyi çıkartmaya devam et. Bende burayı bir süpüreyim. En azından Kaptan Levi'a ben yaptım dersin."diyerek göz kırptı.

"Saçmalama istersen, Eren. Senin yaptığın bir şeyi niye 'ben yapmışım' gibi göstereyim?" dedin.

Eren: "Sorun yok, abla. Sonuçta ben bana düşen temizlik görevini yaptım."
diyerek somurttu. Gülümsedin.

ꨄ︎ 𝑬𝒓𝒆𝒏'𝒊𝒏 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒊 || 𝑳𝒆𝒗𝒊 ꨄ︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin