❦︎Chapter Eight❦︎

1.6K 117 317
                                    


Fakat ağacın arkasında seni dinleyen bir Levi olduğundan habersizsindin.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gölde 15 dakika boyunca durdun. Buradan gitmek istemiyordun fakat kalkmak zorundaydın.

"Kimse yokluğumu farketmeden geri dönsem iyi olacak." dedin.

Ayağa kalktın ve bir anda çalıların arkasından bir ses duydun.

~Levi'ın ağzından~

"Siktir... Kesin duydu... Hemen bişey yapmam la- Evet bir kedi. TCH KESİN PİSTİR O ŞUAN. AMA YAKALANMAKTAN İYİDİR HERHALDE. Gel pisi pisi... Tch çok kirli... Burdan hemen gitmem lazım...

Çalıların arkasından bir ses duyduğuna emindin ve korkmaya başlamıştın. Ama birine birşey olmuş olabilirdi. Hemen gidip bakmalıydın. Çalıları korkarak açtın ve karşında çok tatlı bir kedi vardı. Büyük bir üzüntüyle kediyi orda bırakarak karargaha doğru koşmaya başladın. Karargaha girdiğinde doğrudan eğitim alanına koştun. Derin bir nefes alıp verdin. Neyse ki geç kalmamıştın. Gerçekten Levi'dan ceza almak istemiyordun. Çünkü her cezasında sürekli temizlik yaptırdığı için yoruluyordun. Yani mantıken sen bir askersin, hizmetçi veya bir temizlikçi değil... Bunları düşüne düşüne 10 dakika geçti.

"Kaptan neden gelmedi?" diye sordun birliğe doğru.

Petra:"Bana süprizi vardı. Onu yapıyordur." dedi. 'Sormaz olaydım.' dedin içinden.

Oluo:"TCH." dedi yüksek sesle.

"Bakın sinirlenmek istemiyorum tamam mı!? Bu yüzden adam akıllı durun! Bana zorluk çıkarmayın! Yoksa benden unutamayacağınız bir dayak yiyeceksiniz!!!" dedin Oluo ve Petra'ya bağırarak.

Levi:"Petra'yı bile mi döveceksin velet?" dedi arkandan gelen ses.

"Eve-HAYIR!" dedin sesin sahibinin Levi olduğunu anlayınca.

Levi:"Herkes sıraya geçsin. Sizi aptal veletler!" dedi.

'Neden Petra' ya bu kadar çok değer veriyorsun? ' dedin içinden ve Levi tekrardan söze başladı.

Levi:"Evet veletler! Bugün bana manevra teçhizatıyla yapabildiğiniz en iyi hareketi gösterin!" dedi. Sen tam manevra teçhizatını kuşanacakken Levi'ın yanına bir acemi geldi.

Acemi:"Yüzbaşım!" dedi selam vererek.

Levi:"Söyle." diyerek döndü acemiye.

Acemi:"Binbaşı Hange, Onbaşı Y/N'yi odasında bekliyormuş. Önemli bir konu varmış. Acil gelmesini söyledi." dedi.

Levi:"Tch!!! Dertlerin bitmiyor değil mi JEAGER! ÇABUK GİT!!!" dedi
-bağırdı- sana bakarak.

"Peki Kaptan!" dedin asker selamı vererek. Ardından Hange'nin odasına koşmaya başladın. Hange'nin odasının önüne geldin ve kapıyı tıkladın. 'Gir' sesi gelince hemen içeri daldın ve hemen kapıyı kapatıp Hange'nin masasının önündeki sandalyelerden birine oturdun. Ve hemen söze girdin çünkü çok merak ediyordun ne diyeceğini.

"Beni çağırmışsın Hange. Ayrıca önemli demişsin. Bir sorun mu var?" dedin.

Hange:"Y/N sana birşey söyleyeceğim ama sinirlenme tamam mı?" biraz endişeyle söylemişti.

"Peki..." dedin.

Hange:"Y/N. Hmm, şey.. Levi sana aşık!" dedi.

"NEEEEE!!!" dedin. 'Hassiktir.' dedi iç sesin. İç sesine katılıyordun.

Hange:"Şşşt! Bağırma biri duyacak!" dedi.

"Şaka yapıyorsun değil mi? Şakadır şaka şaka... Yoksa Levi kim aşık olmak kim? Aynı cümlede düşünemiyorum bile. DUR BİR DAKİKA! BENİM ONU SEVDİĞİMİ ONA SÖYLEMEDİN DEĞİL Mİ?!" dedin Hange'nin yakasına yapışarak.

Hange:"Hayır söylemedim. Ama ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi. Seni birazcık kendisinden uzaklaştırmıştı.

Hange:"Bana soracak olursan eğer bence biraz süründür." dedi ve gülmeye başladı.

"HMM. OLABİLİR. ÖYLE YAPACAĞIM!" dedin ve sende güldün.

Hange:"Hadi çabuk git o zaman. Yoksa ceza alırsın. HADİ ÇABUK KOŞ!" dedi hala gülmeye devam ediyordu.

"HANGE SEN VARYA BİTANESİN. AŞKSIN AŞK. SİKTİR ET LEVİ'I. BEN SENİNLE EVLENECEĞİM!" dedin ve daha çok güldü.

Hange:"Hadi koş koş!!!" dedi.

"Sağol aşk karım! Sonra konuşalım Nanaba'yı da çağırırız." dedin.

Hange:"Bak hala burda hadi koş koş!" dedi.

"Tamam tamam. Bay bay." dedin ve odadan çıkmıştın. Hange'de arkandan bağırmıştı.

Hange:"SHİPLEDİM SİZİ BİL BUNU!" dedi.

Hange'yi duymuştun. Onu gerçektende çok seviyordun. Hızlı hızlı eğitim alanına geri döndün. Nefes nefese kalmıştın. Ellerini dizlerine koyup başını öne eğdin. Azıcık soluklandın ve Levi'ın yanına gidip asker selamı vererek;

"Döndüm Kaptan." dedin.

Levi:"Tch! Ne dedi sana o dörtgöz!" dedi. Bunu sorucağını tahmin etmeliydin. 'Boku yedin.' dedi sana iç sesin.

"Şey o benim özelim. Söylemesem..." parmaklarınla oynayarak söyledin.

Levi:"Tch! Regl falan mısın?" dedi seni baştan aşağı süzerek.

"Hm, hayır... Neden sordunuz ki?" dedin.

Levi:"Tch! Özel demedin mi?" dedi sana gözleri kısık bir şekilde bakarak.

"Huh? Şey... Öyle değil. Farklı bir özel. Boşverin..." dedin.

Levi:"Tch! Tamam hadi çabuk yerine geç." dedi.

"Peki Kaptan..." diyerek yerine geçtin.

~~~Levi'ın Ağzından~~~

TCH. Kesin o dörtgöz benim onu sevdiğimi söyledi. Ama sevdiğimi söyleseydi yüzüme bakmazdı çünkü beni Kaptan'ı olarak görüyor. Regl da değil... O zaman özeli ne olabilir ki?

~~~

"Ahhhhh!" diye bağırdın. 'Ya bu Oluo mal mı?' dedi sana iç sesin. 'Bunu soruyor musun cidden.' dedin ona karşı.

Levi:"Y/N!" dedi yanınıza hızlıca gelerek.

"Off Oluo off! Önüne baksana!?" dedin. Oluo'ya bağırdın.

Oluo:"Tch! ASIL SEN ÖNÜNE BAK VELET!" diye bağırdı o da sana. Levi ona bir bakış attığında susmuştu.

Levi:"İyi misin?" dedi ayağını tutarken.

"İyiyim Kaptan." dedin yüzüne soğuk bir ifade kondurarak. Ama içten içe mutlu olmuşdun. Sevdiğin adam seni seviyordu ve seni düşünmüştü.

Levi:"Güzel o zaman eğitime devam edebilirsin sanırım." dedi yüzündeki soğuk ifadeyi bozmadan.

"Evet devam edebi-AHH!" ayağa kalkmaya çalışmıştın ama Oluo yüzünden ayağını fazla kötü burkmuş olmalıydın.

Levi:"Tch! Neden bu kadar inatçısın velet." dedi ve seni sertçe yerden kaldırarak kucağına aldı. Ve yerini Eld'e devredip kucağındaki senle revire doğru ilerlemeye başladı.


ꨄ︎ 𝑬𝒓𝒆𝒏'𝒊𝒏 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒊 || 𝑳𝒆𝒗𝒊 ꨄ︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin