Bir Rüya Gördüm...

Bir Rüya Gördüm... (7. Bölüm)

Dostlarım ve Arkadaşlarım bir rüya gördüm.

Acep rüyamı hayra mı yoksak şerre mi yorsak bilemedim.

Epeyce bir zaman gördüğüm rüyamı kimseye söyleyemedim.

Rüyamı bir türlü içime sindiremedim.

Bu garip ruh halime bir anlam veremedim.

Sizler ile gördüğüm rüyamı paylaşmak istedim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim kedisine Gaius Julius Caesar 'ım diyen kişi

Tuttu elimden sıkıca rüyalar âlemindeki bu er kişi

Geçmişe ve geleceğe açılan bir kapılardan geçtik.

Yaşanmışlığı ve yaşanacağın içinden beraber akıp geçtik.

Rüyamı yazım diline dökerken ben benliğimden geçtim.

Gördüklerimi anlatabilmek için bu doğru sözcükleri seçtim.

***** ***** ***** *****

Biz bir anda kendimizi büyük bir inşaatın yapımının başlangıcında bulduk.

Manzarası muhteşem olan ama zemini çok kötü olan bu yere kayak pisti yapılmasını onaylamasa bile denetçiler inşaat firmasının büyük baskısıyla onaylamak zorunda kalmıştı. 

Kayak pisti yapabilmek için beton ile demirden meydana gelen büyük kazıklar yere çakıldı. Üzerine inşa edilecek olan kayak pistinin demir malzemeleri, Sarı inşaat kamyonların kasası içinde taşınan kocaman jeneratörler, altı köşe başlı çok büyük vidalar ve somunlar, kaynak makineleri de getirildi.

Kayak pistinin inşaatı esnasında gece ve gündüz vardiyalı çalışacak bir işçi ordusu kalacakları konteyner binalarıyla beraber oraya sevk edilmişti. İşçilerin arasındaki teknik bilgiye sahip olan adamların sanki aklının pek yatmadığı bir şeylerin olduğu yüzlerinden seçilebiliyordu.

Teknik adamlara göre demir ve betondan yapılacak olan kayak pisti için kullanılacak malzemenin seçimi çok yanlıştı. Bunu İnşaat firmasının büyük patronuna defalarca bildirdiler. Ama onların uyarılarını dinleyen akıl sahibi birileri olmadı.

Kayak pisti yapılacak yerin gece ile gündüz arasında büyük ısı farklılıkları vardı. Öyle ki ilk gün bile fark edilen bir şey vardı. Zemindeki büyük kayalar gece ile gündüz sıcaklığı değişirken önce çatlıyor bir gün sonra büyük parçalar kırılıyor ve sonra da o parçalar paramparça oluyordu. İnşaatın yapılacağı zemin istenildiği kadar sert ve sağlam değildi.

Bunu da bildirdiler. İnşaat şirketinin patronu –"Oraya o kayak pisti yapılacak." diyor başka bir şey demiyordu. Hatta oradaki çalışanları işten atmak yani işsiz kalmalarıyla tehdit ediyordu.

Demir ve beton karışımı olan sütun kazıklardan zemine çakılırken daha önce çakılmış olan bazı kazıklar yerinden oynuyor ve sonra da devriliyordu. İnşaat şirketi patronuna bu durum da aktarılıyor ama onun umurunda bile olmuyordu. –"Oraya o kayak pisti yapılacak diyordu."

İnşaat işçilerinden kaynakçılar büyük bir şok içindeydi. Kayak pistinin ana iskeletinin önemli noktalarının kaynak yapılması için malzeme seçimi çok yanlıştı. Uyardılar ama onları dinleyen bile olmadı.

Gaz altı (Argon) gazlı sarı telli kaynak yapılması gereken bağlantı yerlerine elektrot kaynağı kullanılması isteniyordu. Gece ile gündüz ısı farklılığı çok yaşanan bu yerde elektrot kaynağı çok kırılgan bir yapıya sahipti. Kaynak yapılan iskeletin ana parçaları ertesi gün kontrol edildiğinde kaynak yerlerindeki çatlaklıklar hemen fark ediliyordu.

Kaynakçılar defalarca aradıkları İnşaat firmasından oraya gaz altı (Argon) gazı kaynak makinesi gönderilmesini istedilerse de kendilerine gönderilmedi.

Kayak pisti inşaatı hızla ilerliyordu. Orada çalışan işçiler onun her an yıkılmasından çok korkuyordu. İnşaatın görünüşü heybetliydi ama pek sağlam değildi.

Benim refakatçim olan kedisine Gaius Julius Caesar diyen adamla beraber saydam bir halde oradayken inşaat şirketinin helikopteriyle içinde patronu ve yanında hayli resmi görünen bir adamla beraber kayak pisti inşaatının biraz uzağına iniş yaptılar.

Helikopter indiğinde pistin demir iskeletinde rahatsız edici tınlama sesi duyulmaya başladı. O an inşaatta çalışan tüm işçiler çok korktular. Patron ile beraber gelen adama belli etmemeye çalıştılar.

İnşaat şirketinin patronu ile beraber gelen adam bir denetçiydi. Kayak pisti inşaatını gezdiler, dolaştılar, aralarında bir şeyler konuştular ve geldikleri gibi helikoptere binip oradan uzaklaştılar. Kayak pistinde çalışanlar hayli derin bir nefes aldılar.

Patrondan gelen emirle kayak pistinin inşaatının bitiş tarihi yirmi bir gün öne çekildi. İnşaat gece ve günüz daha hızlı ve daha yoğun çalışma halindeydiler. Oradaki tüm çalışanlar uykularını alamıyor ve dinlenemiyordu.

İstenilen zamanda inşaatın bitirilmesi daha önemli olduğundan kaynak yeri kontrol sıklığı iyice azaltılmıştı. Zaman orada su gibi akıp geçiyor ve muhteşem görünen kayak pistinin varlığı ortaya çıkmıştı.

O bölgede yapılan kayak pisti Kış Oyunlarına ev sahipliği yapacak oraya bir değer ve siyasetçilere kemikleşmiş seçmen oyu kazandıracaktı.

İstanbul'dan oraya özel olarak getirilen bir taşeron firma kayak pistinin tüm elektrik ve aydınlatmasını yapılmaya başladığında pistin ışıkları inşaat alanı beyaz, mavi, sarı, yeşil ve kırmızı renkler ile aydınlanmaya başlamıştı.

Kayak pisti görsellikte Avrupa ve Amerika'daki emsallerinden hiçbir farkı yoktu. Ama işte orası Kış Oyunları esnasında yıkılırsa can kayıplarının çok fazla olacağını ve maalesef ki bir gün mutlaka yaşanacak o facianın büyük faturasını inşaat işçilerinin müebbet hapis cezası olarak ödetileceğini bildikleri için çok korkuyorlardı.

İnşaat işçileri ve taşeron şirketin elektrik ve aydınlatma çalışanları oradan ayrılırken çok tedirgindiler. Bir anda kayak pisti tesisinin yerle bir olmasından korktukları için olsa gerek oradan sessizce ayrıldılar.

İnşaatta çalışan bütün işçiler en yakınlarını oraya gitmemesi için tatlı dille uyardılar. Hiç kimse bir yakının orada ölmesini istemiyordu. 

Patronun istediği gün ve saatte kayak pisti tesisi bitirildi. O sene yapılacak olan Kış Oyunları için bölge valisine teslim edildi.

Devam edecek....