Bir Rüya Gördüm... (22. Bölüm)

1 0 0
                                    

Dostlarım ve Arkadaşlarım dün gece bir rüya gördüm.

Acep rüyamı hayra mı yoksak şerre mi yorsam bilemedim.

Epeyce bir zaman gördüğüm rüyamı kimseye söyleyemedim.

Rüyamı bir türlü yüreğime sindiremedim.

Bu garip ruh halimle gördüğüm rüyama bir anlam veremedim.

Sizler ile rüyamı yazım diliyle paylaşmak istedim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim olan kedine Gaius Julius Caesar 'ım diyen kişi

Tuttu sol elimden sıkıca daldırdı beni rüyalar âlemindeki bu er kişi

Geçmişe ile geleceğe açılan gizemli kapılardan geçtik.

Yaşanmışlığı ve yaşanacağın içinden akıp geçtik.

Rüyamı yazım diline dökerken benliğimden geçtim.

Gördüklerimi anlatabilmek için bu en doğru sözcükleri seçtim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim olan kendisine Gaius Julius Caesar 'ım diyen kişi tuttu sol elimden "Buradan ayrılma vaktimiz geldi." Dedi. Bizi bekleyen lacivert renkli kapıya doğru yürüdük. Kapının önüne geldiğimizde kapı içeri doğru sessizce ve yavaşça açıldı.

Refakatçim ile beraber kapıdan geçtik. Kendimizi kalabalık şehrin içinde bulduk. Orada yan yana dizilmiş gayet olan nezih kafeler vardı. Bir adam iki elini başının arasına almış bir hayli derin düşüncelere dalmıştı. Hani ya o adama bir dokunsan ağlayacak ruh halindeydi.

Biz de adama yakın olan bir masaya oturduk. Biz orada olup da hiç yokmuşuz gibiydik. Kısa bir süre sonra adamın bir arkadaşı geldi. Masaya sessizce oturdu.

Yalnız Adam : "Osman seni aradım, Çağırdım, Seninle dertleşmek istedim." , "Benim bir tek sen anlarsın."

Osman : "Biz eski dost, eski arkadaşız." , "Sen dünyanın öbür ucuna gitsen beni çağırsan oraya da gelirim."

Osman : "Derdin nedir? Söyle bana Hayrettin."

İşte o an yalnız adamın bir dokun bin ah işit başlama tuşuna basılmış gibiydi.

Hayretin : "Benim 1 Hektarlık arazimi bilirsin." , "Oranın tam ortasından çevre yolu geçecek dediler ve geçti."

Hayrettin : "Eş, dost ve akraba senin başına devlet kuşu kondu dediler." , "Önce Ankara'dan takım elbiseli adamlar geldi." , "Arazimi düşük fiyatla satın almak istediler."

Osman : "E sonra ne oldu?"

Hayrettin : "Onların istediği o düşük fiyattan arazimi satmak istemediğimi söyledim." , "Sen bilirsin." , "Bize satmadığına çok pişman olacaksın dediler."

Osman : "Bak sen şu şerefsizlere......"

Hayrettin : "Devletimiz benim 1 hektarlık arazime dört buçuk milyon lira değer biçtiler." , "O zamanlar biçilen değer çok iyi bir paraydı."

Hayrettin : "Yolun sağında ve solunda kalan arazim hakkında bana hiç bir şey söylemedi."

Hayrettin : "Biz ailece devletimizden alacağımız dört buçuk milyonun hayalini kurmaya başlamıştık."

Hayrettin : "Devletimiz bize ha bu gün ha yarın ödeme alacaksınız diye bizi iki yıl oyaladılar."

Hayrettin : "Alacağım paranın alım gücü çok düştü."

Osman : "Senin adına üzüldüm"

Hayrettin : "İstanbul'dan ensesi kalın bir iş adamı geldi."

Hayrettin : "Arazimin tam ortasından geçen çevre yolunun sağına ve soluna birer benzin istasyonu kurmak istedi."

Osman : "Eee sonra"

Hayrettin : "Beklenmedik bir şey oldu." , "Çevreyolunun sağından ve solundan beş buçuk metre karayolları tarafından istimlak edilmiş."

Osman : "Hadi ya..."

Hayrettin : "Ankara'dan gelen emirle bizim benzin istasyonu işi imkânsız hale geldi."

Hayrettin : "Çevreyoluna giden arazim ve karayolları tarafından istimlak edilen arazim için biçilen değer zaman geçtikçe çok değer kaybetti."

Osman : "Haklısın hem de çok haklısın."

Hayrettin : "Ankara'dakiler arazimiz için yeniden değer biçtiler." , "Bu sefer beş buçuk milyon değer biçilince biz yine ailecek çok sevindik."

Devam edecek...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Rüya Gördüm...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin