Bir Rüya Gördüm... (8. Bölüm)

2 0 0
                                    


Dostlarım ve Arkadaşlarım bir rüya gördüm.

Acep rüyamı hayra mı yoksak şerre mi yorsam bilemedim.

Epeyce bir zaman gördüğüm rüyamı kimseye söyleyemedim.

Rüyamı da bir türlü içime sindiremedim.

Bu garip ruh halim ile gördüklerime bir anlam veremedim.

Sizler ile rüyamı paylaşmak istedim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim olan kedine Gaius Julius Caesar 'ım diyen kişi

Tuttu sol elimden sıkıca rüyalar âlemindeki bu er kişi

Geçmişe ve geleceğe açılan gizemli bir kapılardan geçtik.

Yaşanmışlığı ve yaşanacağın içinden akıp geçtik.

Rüyamı yazım diline dökerken benliğimden geçtim.

Gördüklerimi anlatabilmek için doğru sözcükleri seçtim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim ile beraber kayak pistinin açılışı esnasında gökyüzüne ardı ardına atılan rengârenk ışıklar saçan havai fişekleri hayranlıkla seyrettik. Pistin yepisyeni rampası üstünde yapılan kayak gösterileri seyretmek muhteşemdi.

Pistin açılış gecesinde ve yaşanılan birkaç gün hiçbir kaza yaşanmadı. Kayak pistinde çalışan bazı görevliler bazı somunlar bulsalar da bunu pek önemsemediler.

Kazasız ve belasız eğlenceli geçen kayak sporu etkinlikleri bitmiş ve herkes evine geri dönmüştü. Dağın başındaki bu kayak pistinde geceleri karpuz çatırdama sesleri ve bazen de kulakları adeta tırmalarcasına insanı rahatsız eden uğultu sesleri duyulmaya başlamıştı.

Kayak pisti yeni bir gün doğumunda bulutsuz açık bir havada gök gürültüsü gibi sesler çıkararak olduğu yere yıkıldığında üç ila dört parçaya bölünmüş haldeydi.

Hani ya kötü haber tez duyulur derler ya bu kayak pistinin yıkıldığına dair kötü haberi İstanbul'a ve Ankara'ya kadar ulaştığı an a benim tanık olmamı istermişçesine refakatçim olan Gaius Julius Caesar gözlerimin içine doğru bakarak şöyle söyledi.

Gaius Julius Caesar : -"Buradan ayrılıyoruz." , "Elimi sıkıca tut."

Hikâye Anlatıcısı : -"Nereye gidiyoruz?"

Gaius Julius Caesar : -"Sus ve de sabırlı ol."

O an bizim önümüzde çok koyu gri bir kapı beliriverdi. Refakatçim ile beraber o kapıya doğru yürümeye başladık.

Kapıdan geçtiğimiz an kendimizi uzun adamın o geceyi gündüz gibi aydınlatan çok muhteşem sarayı kapısının önünde bulduk.

Sarayın büyük kapısından içeri adeta süzülür gibi girdik. O altın varaklarla süslenmiş olan geniş merdiveni refakatçim Gaius Julius Caesar ile beraber adım adım çıkmaya başladık.

Uzun adamın makam odasının kapısının ardındaydık ve içeriden karşılıklı konuşma sesleri geliyordu. Biz kapının içinden de yine süzülür gibi geçiverdik.

Uzun adamın karşısında el pençe divan bir halde duran bu adam kayak pistini inşa eden müteahhit şirketin sahibinin ta kendisiydi.

Uzun adam hiç öfkeli değildi. Gayet sakindi. Müteahhit şirketin sahibine yıkılan kayak pistinin olduğu yere dikilmesi için yüklüce ek ödenek çıkarttı.

O an müteahhittin yüzünde adeta güller açıyordu. Refakatçim Gaius Julius Caesar benim gördüğüm şeylere bir anlam veremediğimi anlamış olmalı ki gözlerimin içine doğru bakıp gülümsedi.

Gaius Julius Caesar : -"Sabırlı ol."

Gaius Julius Caesar : -"Senin gördüğün her şeyin mantıklı açıklamasını yapacağım."

Gaius Julius Caesar : -"Bizim buradan ayrılma zamanımız geldi."

Ben de "Peki öyle olsun." der gibi başımı usulca salladım.

Yine oda kapısının içinden de yine süzülür gibi geçiverdik. Artık uzun adamın makam odasının kapısının dışındaydık. Altın varaklarla süslenmiş olan hayli geniş merdiveni refakatçim Gaius Julius Caesar ile beraber adım adım inmeye başladık. Sonunda kendimizi uzun adamın o geceyi gündüz gibi aydınlatan çok muhteşem sarayı kapısının önünde kadar geldik.

Gaius Julius Caesar : -"Uzun adamın karşısında ayakta duran müteahhit vardı ya işte o şahıs bu devrin yandaş ve yoldaşlarından bir tanesidir."

Gaius Julius Caesar : -"Uzun adam ile müteahhit arasında karşılıklı menfaatler ve çok büyük rantlar kazanmak var."

Gaius Julius Caesar : -"Orada kimin eli kimin cebinde belli değil."

Gaius Julius Caesar : -"Burada kaybeden ise daima senin halktır."

Yeniden bizim önümüze koyu gri bir kapı çıktı. İkimiz beraber kapıdan geçtiğimizde kendimizi yıkılarak adeta harabeye dönmüş olan kayak pistinin yanı başındaydık.

Bu olay bir Avrupa ülkesinde daha yeni yapılmış bir kayak pisti ansızın yıkılmış olsaydı müteahhit firma sahibi ve şirketi cezalandırılırdı. 

Ülkemdeki yandaş ve yoldaş olan müteahhit firma ve sahibi yeniden ödenek çıkarılarak ödüllendirildi.

Kayak pistini yapan aynı müteahhit firması ve firma sahibi isteğiyle kayak pisti yine olduğu yere dikildi. Yine elektrot kaynağı kullanıldı. Oradaki sağlammış gibi görünen eski vidalara yeni somunlar ve pullar kullanıldı.

Bu sefer kayak pistinin açılışına uzun sakallı, cübbeli ve sarıklı kıyafetleriyle podyuma çıkmış mankenler gibi dolaşan cemaatçi ve tarikatçı oldukları çok iyi bilinen sözde din adamları geldiler. Kayak pisti bir daha yıkılmasın diyerek topluca dualar okudular.

Bir iki ay sonra bu kayak pisti sabaha karşı çok büyük bir gürültüyle yıkıldı. Bu sefer müteahhit firmanın sahibi öyle bir açıklama yaptı ki kimse gıkını bile çıkartmadı.

Müteahhit firmanın sahibi : -"Bu dağlardaki hakkın dostu olan evliya, eren ve ermişler kayak pistinden rahatsız oldukları için yeniden yıkıldı."

Bu sefer onarılması için yüklü bir ödenek çıkarılmadı. Kayak tesisi demirden yapılmış bir harabe olarak orada duruyor.


Devam edecek....

Bir Rüya Gördüm...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin