Bir Rüya Gördüm... (10. Bölüm)

2 0 0
                                    


Dostlarım ve Arkadaşlarım dün gece bir rüya gördüm.

Acep rüyamı hayra mı yoksak şerre mi yorsam bilemedim.

Epeyce bir zaman gördüğüm rüyamı kimseye söyleyemedim.

Rüyamı bir türlü yüreğime sindiremedim.

Bu garip ruh halimle gördüğüm rüyama bir anlam veremedim.

Sizler ile rüyamı yazım diliyle paylaşmak istedim.

***** ***** ***** *****

Refakatçim olan kedine Gaius Julius Caesar 'ım diyen kişi

Tuttu sol elimden sıkıca daldırdı beni rüyalar âlemindeki bu er kişi

Geçmişe ile geleceğe açılan gizemli kapılardan geçtik.

Yaşanmışlığı ve yaşanacağın içinden akıp geçtik.

Rüyamı yazım diline dökerken benliğimden geçtim.

Gördüklerimi anlatabilmek için bu en doğru sözcükleri seçtim.

***** ***** ***** *****

Rüya âleminde refakatçim olan kişi adını Gaius Julius Caesar olduğunu söyleyen kişi tuttu sıkıca sol elimi "Haydi, şimdi yaşanmışlığa doğru yolculuğa çıkıyoruz." dedi.

O sırada bizden epeyce uzakta olan Mavi renkli kapı yavaşça içeri doğru açıldı.

Mavi renkli kapıya doğru sakin adımlar atarak yürümeye başladık. Kapıdan geçtiğimiz an orada gördüklerim beni çok etkiledi.

Refakatçim ile beraber modern bir tavuk çiftliğinin giriş kapısının önündeydik. Orada çalışanlar çok mutluydu. İşlerini severek yaptıkları da her hallerinden belliydi.

Biz ortasındayken traktörlere bağlı üç römork geldi. Römorkların içinde üst üste gayet düzenli sıralanmış bir halde duran ve kafesler ve içinde tavuklar vardı. O traktörleri kullananlar ise köylülerdi.

Tavuk çiftliğinin işletme binası önünde başında fötr şapkası olan olgun bir babanın yanında delikanlı oğul vardı. Sanki baba ve oğul değilmiş de abi, kardeş gibi gayet samimi söyleşiyorlardı.

Refakatçim ile beraber onlara doğru yürümeye başladık. Biz baba ile oğula yaklaştıkça onun evladına nasihat konuşmalarını işitmeye başladık.

Fötr Şapkalı Baba : -"Oğlum köylüler beraber çalışırsan hem üretimin artar hem de onların da evine ekmek götürmelerine vesile olmuş olursun."

Fötr şapkalı baba bu tavuk çiftliğini kurarken köylünün arazisini onların rızasıyla satın almış ve onlara helal yoldan ekmeklerini kazanmaları için bir fırsat sunmuştu.

Bu tavuk çiftliği işletmesi belli ki ilk zamanlar bir kooperatif mantığıyla kurulmuştu. Tesisin civarındaki üç - dört köydeki ailelere dağıtılan civcivler yetişkin olduklarında fabrika tarafından köylüden satın alıyordu.

Köylüler mutluydu. Çünkü bu tesisin içinde köylü gençler ekmek parası kazanmak için özveriyle çalışıyordu. Büyük şehre göç etmek için hiçbir sebep yoktu. Her şey onlara en yakın olan kasabada zaten vardı ve istediklerini kazandıkları helal kazançlarıyla satın alabiliyorlardı.

O yıllarda tavukları yumurtadan çıktıktan yani civciv evresindeyken 40 günde hızla büyüten hormonlar kullanılmıyordu. Her şey çok doğaldı yani organikti.

Görünürde daha gençliğinin baharında olan delikanlı babasına pür dikkat kesilmiş bir halde sözlerini hiç kesemeden dinliyordu.

Fötr Şapkalı Baba : -"Oğlum sakın ha sakın işletmeyi büyütmek için aceleci olma her şeyi zamana bırak."

Bir Rüya Gördüm...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin