Jungkook, dolabın önünde duştan çıktıktan sonra giymek adına kıyafetlerini seçerken Jimin, camın önünde pineklemekle meşguldü. Bu aralar fazlasıyla hareketli olan kedi, yorgunluğunu Jungkook'un kucağında atarken sahibi meşgul olduğu zamanlarda camın önünde anında yerini alıyor ve yorgunluğunu bu sefer de dışarıyı izleyerek üstünden atıyordu.
Jungkook, adımlarını banyoya çevirmeden önce kedisine kısa bir an döndüğünde yüzünde oluşan tebessümle dişlerinin kamaştığını hissetmişti. Minik patileri durmadan açılıp kapanırken genleşmeye çalışan minik tüy yumağı, aniden patisinde hissettiği dişlerle geriye kaçma girişiminde başarısız olmuştu elbette. Sahibinin elleri arasında kendini bulduğunda dişlerin yerini minik öpücükler alırken anlamayan bakışlarla büyük bedene yakınan miyavlamalarını bir an olsun kesmemişti.
"Bana öyle bakma, çok tatlı görünüyordun." Jungkook, Jimin'i yerine geri bırakıp banyoya ilerlediğinde kapıyı kapatacağı anda içeri giren kedisiyle yeniden gülümsemişti. "Demek benimle duş almak istiyorsun, gel bakalım." Önceden hazırladığı ılık suyun içine minik kediyi bıraktığında Jimin anında dengesini sağlarken büyük beden üstünü çıkarmaya başlamıştı bile. Üstünden ayrılan her bir kumaş parçasını dikkatle izleyen kedisi sıra iç çamaşırına geldiğinde anında arkasını dönerken sesli bir şekilde gülüp küvete yerleşmişti Jungkook.
Jimin, minik patileriyle sahibine yüzüp omzuna tırmandığında tüylerindeki sular Jungkook'a damlıyordu. Sudan kaçtığı aşikârken büyük olan küçük bir şaka yapma kararıyla minik kediyi gövdesinden tuttuğu gibi tekrar suya sokmuştu. İki patisini de onun aksine büyük olan iki eliyle tutarken yavaş yavaş kendine çekmiş, hemen ardından tekrar uzaklaştırmıştı. Jimin'in tedirgin mırlamaları banyoyu doldururken ona eşlik edense Jungkook'un çıkardığı sevgi dolu seslerdi.
"Korkma, tutuyorum seni bebeğim." Jimin, kulağına dolan cümleyle az kalsın iç çekecekti.
Keşke beni hep böyle tutsan.
Zihnine ışık hızıyla dolan düşünceleriyle sessizleştiğinde Jungkook da alıştığını düşünüp minik kediyi tekrar yüzü hizasına çekmişti. Dikkatle kedisinin gözlerine bakıp kokusunu içine çekerken ne kadar güzel göründüğü ve koktuğu hakkında satırlarca şarkı yazabileceğini düşündü. Belki de bir gün bunu hayata geçirmeliydi. Bu küçük bedenin kendisini ne kadar mutlu ettiği hakkında bir fikri var mıydı?
Ya da minik patileri bir saniye olsun görüş açısına girdiğinde içine dolan sevgiden?
Çok güzelsin diye bir fısıldama döküldü dudaklarından. Şaşkın kedisinin tekleyen nefesini hissettiğinde geniş bir gülümsemeyle kediyi daha da yakınına çekip minicik burnuna uzun bir öpücük bıraktıktan hemen sonra dudaklarına da aynı eylemi uygularken bir yandan da gülerek gözlerini kapatmıştı.
İnsan olmak istiyorum, sevdiğin bir insan.
Jimin, içinden söylediği şeyin farkındalığıyla paniğe esir olmuşken çoktan dönüşmüş bedeniyle tüm çıplaklığıyla Jungkook'un kucağında oturuyordu. Jungkook ise bir anda dudaklarındaki minikliğin her geçen saniye büyümesi ve kucağında hissettiği ağırlıkla gözünü açtığında karşısında gördüğü bedenle anında dudaklarını geri çekmiş ve şokla neredeyse atmayı bırakmış kalbi hemen yerini hızlı atışlara bırakmıştı. Elleri, Jimin'in belini sıkıca tutarken hâlâ farkına varamamış halde daha da sıktığından da haberi yoktu. Gözleri küvette kısaca gezinip kedisini göremediğinde "saçma" olarak adlandırdığı düşüncelerinin hayat bulduğunu o anda anlamıştı.
Jimin tarafındaysa durumlar daha da karışıktı. Karşısında çıplak kaldığına utanması bir yana tam kucağında oturuyorken utancı her saniye daha da büyüyordu. Birkaç dakikanın ardından sonunda cesaretini toplayıp ellerini hafif tereddütle Jungkook'un omuzlarına yerleştirdiğinde konuşmak için araladığı dudaklarına eş karşısındaki bedenin de dudakları aralanmış, aynı anda konuşmuşlardı.
"Jimin?"
"Jungkook..."
-
Yeniden merhabalar, elimden geldiğince arayı kısa tutmaya çalışarak yeni bir bölüm yazdım. Kontrol etmedim ve yarım saatte yazdığım için gözünüze birkaç hata çarparsa lütfen görmezden gelin. Ayrıca bir şeyden bahsetmek istiyorum, uzun bir süredir hiçbir şekilde yazma hevesimin olmaması bir yana kısa bölümler yazmamdan ve Vaveyla'ya bir anda final vermemden de bunu anlamışsınızdır zaten. Her neyse umarım bölüm hoşunuza gitmiştir, sağlıcakla kalın kelebeklerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catmance, jikook
Fanfiction[fluff au, jikook] melez bir kedinin, koskoca adamı minik kalbine sığdırmasının öyküsü. - topjungkook, bottomjimin | tüm hakları @chuvinette'ye aittir.