Kontrol etmedim, yazım hatası varsa kusura bakmayın.
Jimin, ani yakınlığı bozmak adına kendini geriye iterek küvetin boş kısmına oturduğunda bacaklarını kendine çekip sarılmıştı. Ağlamamak için sıktığı bedeni gerginlikle iyice ürpermişken gözlerindeki yaşlarla karşısındaki bedene bakmaya devam ediyordu.
"B-ben... Açıklayabilirim..."
Jungkook, herhangi bir cevap veremeden boş gözlerle artık minik olmayan kedisine bakıyordu. Zihninde süren anılar silsilesi, Jimin'i insani bulduğu anları tek tek başa sararken bedeni buz kesmişti. Evet yanılmamıştı ancak yanılmayı tercih edeceği de açıktı. Karşısında bir kedi-insan (?) vardı ve ne yapacağını doğal olarak kestiremiyordu. İlk defa karşılaştığı bu durumu kim olsa yadırgardı, mitolojik canlılara inanırdı evet ancak bu kadarı onun için bile fazlaydı.
"Tanrım... Sen gerçekten bir insansın."
Jimin, iyice kızaran yanaklarını gizlemek adına suya gömülmek istese de duruma iyice absürtlük katacağından vazgeçmişti.
"A-aslında türümün adı Stena. İnsanlık ve kedi özelliklerine sahip olduğumuz için bu isme sahibiz." (Stena: Duvar, Slovakça)
Büyük olan kelimenin tam anlamıyla büyük bir şok içindeyken konuşan bedenin ses tonuyla iyice mest olmuşken kafasını sıkıntılı bir nefesle geriye atarak elleriyle yüzünü kapatmıştı. Kedisinin insan olduğu yetmezmiş gibi üstüne bir de güzelliği ve sesi aklını başından alacak derecedeydi. Yavaş yavaş durumu kabullenmek adına düşünürken bir saattir küvette olduklarını ve suyun soğuduğunu fark etmemişti. Başını kaldırdığında karşısında titreyen ve burnu kızarmış kedisini görmesiyle soğuğu hissetmiş, hissettiği suçlulukla hızla yerinde doğrulmuştu.
Fakat bir sorun vardı, çıplaktı. Penisi, hemen dibindeki Jimin'in yüzüne sürttüğünde Jimin korkuyla çığlık atmış ve iyice geriye kaçmıştı. Jungkook, yaşananların iyice saçma bir hale dönüşmesiyle kendini küvetten dışarı atmış, kavradığı bornozu hızla üzerine geçirmişti.
"Aman tanrım! Bebeğim çok özür dilerim."
Minik kedisine karşı sürekli kullandığı hitabı fark etmeden tekrar kullanırken çoktan küvetin dibine çökmüş, küçük yüzü avuçları arasına alarak daha fazla korkmaması adına rahatlatmaya çalışıyordu. Ancak Jimin çoktan bebeğim demesinde takılı kalmıştı. Tıpkı kedi formunda da olduğu gibi.
Jungkook ona karşı ne zaman sevgi dolu hitaplarda bulunsa anında donup kalır, minik miyavlamalar bırakmak dışında bir şey yapamazdı. Şu anda da yaptığı gibi.
"Miyav..."
Minik elleri, yanaklarındaki büyük ellerin üzerine dalgınlıkla yerleşirken yanağını karşısındaki sahibinin avucuna sürtmeye başlamıştı bile. Ardı ardına gelen etkileşimle tekrar şoka giren Jungkook için kaçınılmaz son da artık yakındı.
Bünyesi yaşananlara daha fazla dayanamamış ve koca bedenin boylu boyunca zemine düşüp bayılmasına sebebiyet vermişti.
-
Merhabalar, biliyorum çoğunluğun okulu başladı ve çoktan sınav dönemi de geldi. Hepinize bol şanslar diliyorum, umarım istediğiniz notları alabilirsiniz. Sağlıcakla kalın, çakma yazarınız her zaman size destek olacak. See ya!
Bu bölüm, Jungkook'a karşı artık ekstra utangaç olan Jimin'e ithaf edilmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catmance, jikook
Fanfiction[fluff au, jikook] melez bir kedinin, koskoca adamı minik kalbine sığdırmasının öyküsü. - topjungkook, bottomjimin | tüm hakları @chuvinette'ye aittir.