Sakin ve huzurlu bir kış gününde daha Jungkook uzandığı koltukta televizyon izlerken Jimin kedi formunda, sevgilisinin göğsünde yatıyordu. İşten yeni gelen Jungkook, soluğu minik kedisinin her an dibinde olmak isteyerek yanında bulmuştu. Televizyonda dönen The Notebook'u pür dikkat izleyen Jimin, her yalnız kaldığında bu filmi izlemekten bıkmamış gibi görünüyordu. Üstüne kaçıncı olduğunu sayamadığı bu seferde de yine hüzünlü hüzünlü iki aşığın üzücü hikayesinden gözlerini alamamıştı.
Filmin sonunda gözleri dolduğu için minik burnundan akan suyla boşluğa düşmüş gibi hissetmişti. Onun bu hali Jungkook tarafından elbette çok tatlı bulunmuş, telefonunu çıkarıp sürekli fotoğrafını çekmesine sebep olmuştu. Jungkook'un rahat vermeyeceğini anlayan Jimin, göğsünden orta sehpaya zıplamış, sehpada duran boş kupanın içine saklamıştı kendini. Ancak düşmüş kulakları ve hüzünlü ifadesi öylesine tatlıydı ki Jungkook onu orada da rahatsız etmeye devam etmişti.
Kederli Jimin'in hüzünlü anını bozan şey duyduğu miyavlamaydı. Önce tıslayarak etrafını kontrol ettiğinde gördüğü gri kürkle camın dışından ona miyavlayan kedi anında modunu yerine getirmişti. Hızlıca ulaşmaya çalıştığı pencereye boyu yetmediğinde Jungkook ona yardımcı olmuş, kediden rahatsız olmadığını anladığında da camı açıp içeri girmesine izin vermişti.
İki kedi heyecanla zıplayıp birbiri üzerinde yuvarlanırken Jungkook bu görüntüyü oldukça tatlı bulmuştu. Ancak bir yandan bu kedinin de insan olabilme ihtimaliyle bir miktar rahatsız olsa da eğer sevmeyeceği biriyse Jimin'in zaten asla böyle bir temasa girmeyeceğini biliyordu. İçi tekrardan rahatlarken iki kediyi de camın önünden alıp koltuğa bırakmıştı. Birbirini koklayıp patileriyle birbirlerine minik minik vurarak oynayan ikili kalp eritecek türden bir tatlılığın resmiydi. Şakalaşmanın dozu kaçtığında patisi kayan gri kedi, az kalsın koltuktan düşmek üzereyken son anda tutunmuştu.
Jungkook, onların bu tatlı oyunlarını sabırla izlemiş, sevgilisinin tatlılığına ekstra erimişti. En sonunda dayanamayıp geniş gülümsemesiyle ikisini de eline aldığında Jimin'in miyavlamaları daha da coşkuyla çıkmaya başlamıştı. Mutluluğu bulaşıcı olsa gerek, sevgilisine dahi ulaşmışken Jimin, minik patileriyle onun yüzünü okşuyordu. Jungkook, patisine öpücük bıraktığında çalan kapıyla kedileri tekrar koltuğa bırakmış, aşağı düşmemeleri için kenara yastık koyduktan sonra kapıyı açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catmance, jikook
Fanfiction[fluff au, jikook] melez bir kedinin, koskoca adamı minik kalbine sığdırmasının öyküsü. - topjungkook, bottomjimin | tüm hakları @chuvinette'ye aittir.