Niye Çattın Kaşlarını Bölüm VII

6 1 0
                                    

Ne zaman seni düşünsem çıkmaz sokaklara girdim, boş vermişliği anlattım hep sakallarıma. Beynimin çürüdüğü gecelere anlattım seni, gündüzler yasak bana gözlerimden akan kan yaşlarımla. Gözyaşlarıma nakşettim seni. Kırık dökük kadehime de paylaştım mazide ki o anılarımıza.

**

Simsiyah damatlığımla gelsem sana siyah gelinlikle karşılama beni, melekler gibi beyaz giyin. Belki senin karşında günahlarım affolur.

**

Şiddetli baş ağrısı ve gözlerinin kahveliğinden aklıma düşen her düşünce. Acı olan bu çığlık, tahtalar altında yankılanmadı, gözlerimdeki yaşlarla akarken korkuyla inledi karanlığın altında. Dudaklarımdan süzülen kan, bağırmama mani olmaya çalışıyordu ama ben sussam da kan hiç durmayacak gibiydi.
Üzülme, mürekkebimi akıttığım ömrümün defterinde içini ısıtacak haberlerim, Üzülme, Hırçın fırtınalar sarsıyorsa bedenini az bekle, belki rüzgâr umudunun yamaçlarını, sevinçlerin zirvesini, isyanının çamurunu, gözlerinin kahveliğini, nefesinin yetebildiği sözcükleri işiten biri oluverir.

**

Yağmurdan neden nefret eder ki bir insan?

Dudakların sağa doğru soğuk ve düzensiz bir şekilde kıvrılırken görülmeye değerdi. Çünkü hiç kimsenin hatta yağmurun bile böyle gözleri yoktu benim karşımda.

**

Niye Çattın KaşlarınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin