Niye Çattın Kaşlarını Bölüm V

8 1 0
                                    

Vücuduma batan gözlerimi sımsıkı kapattım. Elimin tersiyle kendime gelmek için iki tokat attım. Kalbim sızlıyordu, inanamıyorum yokluğa unutuldum mu sahi? Bu acıyla nasıl başa çıkacaksınız ki? Hep kapanmayan derin bir yara gibi kanayacak damarlardan aşağı doğru. Tuhaf hissediyorum, harflerimi kâğıda geçirirken ellerim titriyordu, gözyaşlarım yazdığım notu ıslatıyordu; garip hissediyorum, Hiç olmadığım kadar titriyordum ve ağlıyordum. Ölmekte ne kadar zor bir şeymiş: Derin bir buharın altında kaybolmak gibi.

Ölmeyi düşünen biri değildim aslında, kaderimi yazdım ben o notlarıma. Ama notlarıma yazdığım bir şeyi kafamda kurmadan yazamazdım ya. Dudaklarımı ısırarak soyuyordum, sizlere korktuğumu anlatmamın bir sebebi yoktu aslında. Gözlerim toprağa doğru daha fazla yaklaşıyordu. Bana öfkeyle bakmanız, notlarımı sinirli bir şekilde okumanızı normal karşılıyorum. Gözlerimin kahveliğini hissettiğimin yanındayım, toprağın dibinde. Burada nefesini tutarak yaşıyorsun. Ortam zaten ses tonuna eşlik ediyordu.

Benim buradan seninle konuşmam yasak ama sevgimi unutmak beynimdeki sana bağlı, kalbimi sızlatmadan sevmene bağlı, beni unutmamana bağlı, gittiğim için ah çekmemene bağlı, yazdığım notlarımı kimseyle paylaşmamana bağlı, aramızdaki büyük savaşta kabullendiğimi, sevgimizi her daim yüceltmemize bağlı. Yudum yudum içtiğin hayatımda toprağa tutunmaya çalışan, adım adım galip geldiğim sonsuzluk kokan sevdan, ağır ağır;
Havada umutlu ruhum portakal kokusu gibi sarsa gövdeni, yavaş yavaş rüzgâr niyetine sesim sarsın bedeninin çevresini.

Niye Çattın KaşlarınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin