Niye Çattın Kaşlarını Bölüm VIII

8 0 0
                                    

İnsanoğlu kötülüğe hep bir eğilimi vardı. Dünyanın içine düştüğü karmaşadan sorumlu tuttukları bu kötü eğilimleri kökünden kazımak için topluluklara ayrışıyorlar!

Taşların üzerine damlıyor kanım, kor ateşte cızırdar gibi. Bulutların içinde seni seçmeye çalışıyorum ama mavi ışık seni bana unutturmaya çalışıyor.
Arkaplanda sessiz istiklalde, sessiz sokaklarında, sessiz rüyalarında, elini kalbine götürdü. Oradaydım işte. Tüm acılara rağmen hayat gibi zamana işliyordu beni. Oysa en büyük yaram, yüreğine bile acı bırakmamdı.
Aşk mıydı bu yoksa işkence mi?
Sahi sen kaç kere vuruldun aynı yerinden, kaç kere yaşadın bu işkenceyi, kaç kez toprağı çektin içine?

Anlamışsındır artık acı paylaşılmıyor, acı tek kişilik, kaldıramayan mezarı boyluyor. Acı, hangi kanda daha derin akıyorsa hangi damarı acıtıyorsa en çok o cana zarar veriyor. Bi bakıma yalnızlık gibi, yalnızlık kötüyken birden acıyı benimsiyor, başka amaçları yokmuş gibi davranıyor.

**
Beni bir kucaklasan ve o anda içimdeki acı kendimi koyu bir belirsizliğe bıraksa.
**

Niye Çattın KaşlarınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin