Niye Çattın Kaşlarını

Niye Çattın Kaşlarını Bölüm III

Ertesi gün senin uğrunda dayak yiyen, kanlar içinde kalan biri olmayacaktı. Gözlerini açar açmaz günaydın mesajlarını atan görünmeyecekti. Hâlâ onu düşünmeden duramıyordu ama. Acaba zikzakların içinde kalabalık olmadan onu bu kadar sevmiş ve karamsarlığını götürmüş müydü?

**

Önceden tek taraflı hoşlaşma iken, ona bu kadar derinden bağlandığını ölmek üzere anlaması da ironik değil miydi?

**

Keşke ona hayatımdan bir parçasını not niyetine bıraksaydım. Ah keşke...

Ölüm zulmünü çekmek istemiyordum. Eğer bedenimden bir parça oynuyor olsaydı yaşama dönebilirdim, en azından mücadele verirdim makinaya bağlı olsam da. Ama bunları daha kalbi atmayan birinden beklenmesi kötüye gidişattı. Damarlarımdan akan kan yaşamımı benden çalıyordu. Hiç istemesem de akıyordu, öyle olması gerekiyordu çünkü.

Kendi aptallığım yüzünden ne acı çekmemi isterdi ne de hastalanmamı isterdi. Bir anne için evlat acısının ne olduğunu bilmediğim için akılsız davranmam, acının dibine vuracağını düşünmeyen akılsız doğurmasıydı. Abi(leri) bulabilirdi. Onlar çok güçlüydü çünkü. Anaları gibi hemen karalar bağlamazlardı. O yanında olsaydı ölmesine asla müsaade etmezdi.

**

İşte! Yine olan olmuştu. Ondan kalan anıları hatırlattı annesi, küçüklüğünden başladı, titrek sesiyle gözünden akan yaşla.

**

Eğer böyle olacağını bilseydim erkenden gitmezdim. Benden bu kadar nefret duyulacağını tahmin edememiştim. Bedenimden hissetmediğim damarlarımdan tuzlu bir su akıyordu, gözyaşı gibi. Ölmek istemiyordum. Çok gençtim daha ve yaşayacaklarım vardı. Gerçekleştireceğim bir düğünüm vardı, karanlığının altında değil de beyazlar içinde.

Ölmek istemiyordum.

Bir not bırakmış mıydım yoksa zikzakların anlamını bir kâğıt parçasına mı yazmıştım? Giderek daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyordum, sevdiğim. Düşüncelerim de yavaş yavaş hafızamdan siliniyordu, ölmek istemiyordum. Bu ölüm düşüncelerimi sık sık bölüyordu. Yaşamak istiyordum. Birden naçiz vücudum sular altında kalmıştı. Su üstümde hareket saçıyordu. Biri suyu mu boşaltıyordu üstüme yoksa tir tir titreyen bedenim mi suya alışıyordu? Belki de beni biri uyandırmaya çalışıyordu.

**

Ölmek istemiyordum, ölemezdim zaten. Başıma neler geldi şu gencecik hayatımda, neden ayırdı ki Mevla beni sizden?

**