Multimedya: Ela"Elaaaaaağğ!!" Diye bağırarak ona doğru koşmaya başladım. İkimiz de son sürat koşuyorduk ortada buluştuğumuzda ise çığlık çığlığa sarılmaya başladık. Bu arada söylemeyi unuttum: Ela benim eski okulumdaki en iyi arkadaşımdı.
"Kanka ? Senin burda ne işin var?" Diyerek ellerinden tuttum.
"Ne demek 'ne işin var?'bu okula yazıldım. Yoksa?...." Adeta gözleri parlıyordu...
"Eveeeeeet. Aynı okuldayız. Yes, yes yessss!!!" Neden 'yes yes yes' diye bağırdım bilmiyordum...
Ela' ya sarılırken canını acıtmış olmalıyım ki "AHH!!!" Diye bağırdı. Hemen ellerimi çektim.
"Niye haber vermedin loyn?" Evet, onu gördüğümde gerçek kişiliğimden çıkıp sapıtıyordum.
"Senin bu okulda olduğunu bilmiyordum ki!"
"Vay bee! Kader işte..." dedim ve gülmeye başladık.
"Kesin kesin..." diye cevap verdi.
"Hangi sınıftasın?"
"C. Sen?"
"Ben de A."
"Gelsene gezelim biraz. Eski günlerdeki gibi..."
Ve yine eski günlerde olduğu gibi bahçede turlamaya başladık.
"Eee anlat bakalım. Ne oldu şu senin Emir'e?" Emir, Ela'nın aşık olduğu şahıstı.
"Yaa ağzına alma şu yavşağın adını!"
"Ne oldu ya?"
"Ne olsun? Benle çıkarken başka bir kızla konuştuğunu öğrendim."
"Vay şerefsize bakın siz!"
"Yaaa, aynen..."
Mahalle kadınlarına dönmüş şekilde turlarken Ela'yı ne kadar özlediğimi farketmiştim...
"Ya boşver sen onu. Var mı başka biri?"
"Yok tabii. Yani şimdilik."
"Olur olur merak etme."
"Olmasa da olur ihtiyacım yok benim..."
"Diyosun..."
"Hep sen sor zaten. Biraz da sen anlat bakalım ne oldu görüşmeyeli?"
"Ayyy kankaa... Başıma gelenlere bak sen şimdi. Sabah sıraya girdim tamam mı, böyle düşünüyorum felan sonra birden biri adoğn neydiğ tatlğiş dedi. Ben arkamı dönmemle bir şok oldum aman Allah'ım... Kız bildiğin tiki. Ha bir de bu yetmez gibi peşime yapıştı diyo ki biz best friend forever'ız."
Bunları duyan Ela karnını tutarak kahkaha atmaya başladı. Oysaki ben komik bir şey göremiyordum.
"Haha çok komik. Ne yapacağım sen onu söyle gülmek yerine."
"Ne bileyim git arkadaşlığımız yürümez buraya kadarmış de. Ayrı dünyaların insanlarıyız de..."
"Diyosun..."
"Diyorum..."
"Ayıp olmaz mı ya?"
"Aman Defne ne ayıbı saçmalama."
"Tamam görürsem söylerim."
Derken zil çaldı.
"Neyse sonraki teneffüste devam ederiz." Dedi ve güldü.
"Aynen.Gel içeri kadar birlikte gidelim."
"Ya Defne bir şey söyleyeceğim."
"Söyle aşkeğm?" Dedim Buse'yi taklit ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN (askıda)
Teen FictionLise... Sizce de yeni bir başlangıç değil mi? En azından Defne için öyleydi. Her şey onun için yeni başlamıştı. Hayatı yeni yeni kavrayan Defne, kararlarını vermeye zorlanırken ona kim destek verecek? En iyi arkadaşı? Ya da hiç tanımadığı biri mi de...