** Multimedya Barış**O çıktıktan 10 dakika sonra bende çıkmıştım odadan aşağıya indiğimde barda viskini yudumlarken gördüm. Adı Kerem di ve beni çok iyi tanıdığını idda ediyordu. Ben onu süzerken onunda bana baktığını ancak yüzüne bakınca anlamıştım.
O karanlığın içinde onun gözlerine yoğunlaşmak bile ayrı bir histi. Yavaşça yerinden kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Elimden tutup beni barın olduğu bölüme yönlendirdi daha sonra hiç zorlanmadan kucağına alıp beni yanındaki bar taburesine oturttu.
Ben karşısında hala süt dökmüs kedi gibi duruyordum. Masmavi gözlerine bakmaktan kaybolmuştum. Onda beni kendine çeken birşey vardı. Hayatımda hep böyle birinin olmasını istemiştim zaten. Hep beni deli gibi sevip hiç bırakmayan biri olsun istemiştim. Sanırım oluyorduda ama bundan emin değildim. Hala ona güvenmiyordum ve korkuyordum. Zamala ona alışabilirdim ama zamanla.
Ben yine kafamda kurup dururken onun bana bişeyler söylemekte olduğu çabasını sonradan fark etmiştim. Sesten dolayı kulağımın dibinde
"NE İÇERSİNNN??" diye bağırıyordu.
"Gözlerinden bi yudum alabilirmiyim? Ay yok ne gözü şey viskinden"
Kendini aşarak gülmeye başladı. Onun kahkahasi neredeyse barın bütün sesini söndürmüştü. Şuan resmen anırıyordu. Ona susmasını söylememe ramen susmuyor aksine kahkaha atmaya devam ediyordu. Elimle ağzını kapatmaya çalışsamda benden daha güçlü olduğu için ellerimi ağzından çekiyordu. Kulağıma eğilip
"Eğer beni öpmezsen bunu sürdürmeye devam ederim ve burdan gidemezsin." dedikten sonra tekrar koltuğuna yaslanıp kahkasina devam etti. Ben bi kaçış yolu ararken kaşlarini kaldırıp bekliyorum sinyalini verdi. Etrafta hala bizimkileri arıyordum ama bu kalabalıkta onları bulmam çok zordu.
Tüm çarelerim tükendi derken Murat'ı görmüştüm. Ben ne kadar seslenmeye çalışsamda bu gürültüde beni duyması imkansız gibiydi. Artık başka bir yolumun olmadığının farkındaydim ama onu böyle ulu orta bir yerde öpmek istemiyordum.
"Bari bu kalabalıkta öpmeyeyim. barmenler kuzenime söylerse ben biterim."
dedikten sonra kolundan tutup tekrar ofise çıkarttım. İçeriye girip kapıyı kilitledikten sonra ona doğru döndüm, tam arkamdaydı. Yavaşça yüzüne yaklaşıktım. Dudaklarımızın arasında milimler kalmıştı.
"Boyum yetmiyo Kerem"
Yavaşça eğilip dudaklarını dudaklarımla örttü. Hiç öpüşmedigim için nasıl olduğunuda bilmiyordum ama dudaklarını hissettirdiğim anda kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Acelesizce öpmeye başladı. Öpüşü o kadar yavaştı ki tadını çıkarta çıkarta öpüyordu. Kalbimin deli gibi atması bir yana bunu fark etmesinden çok korkuyordum. Dudaklarını dudağımdan çekip alnını alnıma dayadı ve konuşmaya başladı
"Artık kesinlikle benden kurtuluşun yok güzelim."
Korkudan mı desem sevinçten mi yoksa üzüntüden mi bilmiyorum ama şu an ağlıyordum ve bu hiçte normal bi ağlama değildi. Kerem gözyaşlarımı sildiğinde bu sefer gülmeye başlamıştım. Kerem kaşlarini çatarak konuşmaya başladı
"Kızım sen deli misin? Ne bi gülüp bi ağlıyosun?"
"Ağlama sebebim daha önce hiç bu denli sahiplenmemiş olmam. Daha önce bu kadar iyi davranışlara maruz kalmamış olmam."
"Sonra niye güldün? Hoşuna mı gitti?"
Ciddi ciddi bu çocukla burda herşeyi yapabilirdim. Çekicilik seviyesi %1500 derrcede."Gülme sebebim de ilk öpücüğümü hiç tanımadığım bi meteordan almam." Lan ne dedim ben meteor ne be. Allahım çalmadan oynayanlar gibi olmaya başladım iyice sen bi yol göster. Kerem'in bakışları ve gülüşü yüzünden burda bekaretimi kaybetmek üzereydim. Ama o bakışlarıdan vazgeçmiyordu bende üstüne atlama isteğimden vazgeçmiyordum. Aklımdan bunların geçtiğini bilse o benden önce üstüme atlardi gibime geliyordu. Nihayet o bakışlarını üstümden almıştı ve içeriye gitmeye karar vermiştik. Tam odadan çıkacağım anda yerdeki çıkıntıya ayağımı takmış ikiseksen yeri öpeceğim sırada Kerem'in elini belimde hissetmemle bi güven geldi derken onun niyetinin çok başka olduğunu sonradan anlamıştım. Şu an ben altta o ise üstümdeydi. Ben Kerem'in yakasına sıkıca yapışmıştim oda şınav çekme pozisyonundaki gibi öylece üzerimde duruyordu. Şu an tam olarak yapmak istediğim şey Kerem'i yakasından çekip öpmek. Ama şu an olmaması gereken şey buydu ve içimdeki sese bi dur demezsem bu ofis benim sonum olacaktı. Kapının kolunun oynamasıyla ne olduğunu anlamadan Krrem'i üzerimde bulmuştum. Üzerimdeki ağırlık beni felç edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka İntihar
RomanceHastanede başlayan intihar Kerem'le devam ediyor. Sonu bilinmeyen bi karanlıkta düşen Arya Kerem'le hayat buluyor ve hasta kalbi onun için atmaya başlıyor...