Chapter 7

466 37 6
                                    

Bugünün salı olduğuna emindim. Ayrıca babamın kesinlikle erken gitmeye niyeti yoktu. O halde başka bir neden olmalıydı.‘‘Sorun ne? Neden bu kadar erken gidiyoruz?’’

Babam başını iki yana salladı. ‘‘Burada olmaktan zevk aldığımı biliyorsun ama annen…’’

‘‘Annem ne!’’ dedim ister istemez sözünü keserek. Kötü bir şey olduğu kesindi. Rüyam yeniden aklıma gelince korktum. Hayır rüyamı yaşamayacaktım elbette, bu olamazdı.

‘‘Yine bel fıtığı tutmuş. Biliyorsun sol bacağı kasıldığı için yürümesi çok zor oluyor. Onu evde tek başına bırakamayız öyle değil mi?’’

Bu kötü bir şey olmasına rağmen rahatladım. Rüyamın annem için olabileceği gerçeği bir an olsun ödümü kopartmıştı. Babamı başımla onayladım. ‘‘İğnesini yaptırmaya gitmiş mi?’’

‘‘Hayır, yarın onu ben götüreceğim.’’

Bir an önce annemi görmek istiyordum. Şu an nasıl olduğunu bilmek istiyordum. Bugün gitmemiz daha iyi olurdu ama kesinlikle toparlanamazdık. Ayrıca Gilinsky’lere ayıp olurdu. Acaba babam onlara haber vermiş miydi? Bunu ona sordum.

‘‘Kahvaltıda söyleyeceğiz. Hadi elini yüzünü yıka ve aşağıya gel, ben gidiyorum.’’ dedi ve çıktı.

‘‘Peki.’’ dedim duymadığını bildiğim halde.

Kahvaltıda Jack benden şekeri istediğinde ona uzattım. ‘‘Teşekkür ederim.’’ dedi bana gülümseyerek. Katherine İngiliz çayıyla beraber gazetesini okuyordu. ‘‘Dünyada hiç iyi şeyler olmuyor.’’ dedi ağzını çayına götürürken.

Babama ne zaman söyleyeceksin bakışı attım. Anlamışçasına kafasını hafifçe aşağı yukarı salladı. Boğazını temizledi. ‘‘Biz yarın gidiyoruz.’’

Katherine gözlerini gazeteden ayırdı ve diğerleri de şaşırmış bir şekilde babama baktılar. Hepsinin yüz ifadelerine baktım. Herhangi biri buna sevinseydi anlardım ama gerçekten şaşırmışlardı. Eminim ki bu kadar erken gitmemizi tahmin etmiyorlardı.

Normalde bakıldığında misafirlikleri sevmezdim. Yani başkalarının evinde rahat uyuyamazdım ve akraba ziyaretlerinin çoğunda evde kalmayı tercih ederdim. Tabii bayramlarda bu imkânsızdı. Buraya gelmeden önce her zaman yaşadığım kuşkuyu yaşadım. Yine hiç konuşmayıp bir an önce evde olmayı dileyeceğimi falan düşünmüştüm. Ama tam tersini yaşamıştım. İstediğim gibi davranabiliyordum ve akrabalarımda olduğu gibi buna ne derler diye çok takılmıyordum. Bunda kesinlikle toplumun baskısı büyüktü.

‘‘Neden?’’ diye sordu David. Sesi sert çıkmıştı. Babam durumu anlattığında itiraz edemedi. Eğer babam bunu keyfiyen yapsaydı büyük ihtimal babamla araları açılırdı. Bunu tahmin etmek zor değildi.

Molly anneme geçmiş olsun dileklerini iletmemi istedi. Yanımda oturan Katherine bana dönüp, ‘‘Annen için üzüldüm. Keşke o da burada olsaydı.’’ dedi. Daha önce birkaç defa daha bunu dile getirmişti.

Biz gelmeden önce annemin de geleceğini düşündüğü için babamın kaldığı odada anneme de bir yer hazırlamış. Aslında onu çok iyi tanımıyormuş sadece birkaç defa vakit geçirmişler ama ilk tanıştıklarında birbirlerinden çok da hoşlanmamışlar. Ama birkaç yıl sonra babamlar sayesinde tekrar biraya geldiklerinde bu soğukluğun boş yere olduğunu düşünüp araları daha iyiye gitmiş. Fakat babamla David ilişkiyi kesince onların tekrar biraya gelecek nedenleri kalmamış.

‘‘Bunun için gerçekten uğraşmıştım.’’ dedim. Ama nedenini açıklamamıştım. Daha önce de konuştuğumuz bir şeydi.

Jack’e baktığımda omuz silerek bana baktı. Gülümsemesindeki üzüntüyü görebiliyordum. Onu özleyeceğimi biliyordum. Aramızda güzel bir bağ vardı. Bunu ikimiz de hissedebiliyorduk.

Right Where You AreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin