Chapter 3

741 54 7
                                    

''Ona yardımcı olduğun için teşekkür ederim.'' dedi Jack.

''Kesinlikle benim için bir zevkti.'' dedim pipeti ağzıma götürürken. Sonra dolu burnumu içine çektim.

''Hastasın, sana soğuk içecekleri yasaklıyorum.'' diyerek elimdeki kolayı aldı.

''Bana karışamazsın geri ver!'' dedim ve kolamı geri almaya çalıştım.

Jack elinde tuttuğu kolayı havaya kaldırarak almama engel oldu. ''Baban seni bana emanet etti. Bana uymak zorundasın.''

Kollarımı göğsümde birleştirdim. ''Hiçte bile.'' Jack pizza dilimini ısırırken bana kafasını salladı. ''Ukalaları kimse sevmez.'' dedim yaptığına karşılık.

''Heather seviyor.'' dedi. ''Ailem sonra arkadaşlarım ve sanırım yeni tanışmamıza rağmen sen de beni seviyorsun.''

Güldüm. ''Bundan emin olamazsın.'' Jack umursamayıp pizzasına odaklandı. Muzip bir şekilde gülümseyerek ona baktım. Dikkatini bana yöneltmesi için bir soru sordum. ''Heather'la ne zamandır birliktesiniz?''

''Bir sene oldu. Ama uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Yani bu onun eski erkek arkadaşlarının hepsini tanıyor olduğumu gösteriyor.''

''O da seninkileri tanıyor o zaman.'' Aralarındaki ilişki pek umurumda değildi. Sadece ne zamandır beraber olduklarını sormuştum ve konunun yayılacağını çoktan hissettiğim için bundan pişman olmuştum bile.

''Aslında Heather'dan önce sadece bir kızla çıktım.''

Buna gerçekten şaşırmıştım işte. Jack gibi bu kadar hoş görünümlü birinin sadece iki kız arkadaşı olmuş olması inanılır gibi değildi. Okulundaki pek çok kızın ondan hoşlandığından emindim. Ama Jack, Heather'ı seçmiş ki bu pek de yanlış bir karar değil. Heather okuldaki popüler kızdı ve Jack kendine onu uygun görmüştü. Bunlar sadece benim tahminimdi ve şimdiye kadar bile bunları kanıtlayan birçok şeyle karşılaşmıştım. ''Bir Amerikan erkeği için rekor olmalı.''

Jack kahkaha attı. ''Peki ya sen? Şu an çıktığın biri var mı?'' Ondan ayrıldığımdan beri sorulunca midemde ağrılar hissettiğim soru. Yüzüm düşmüş olacak ki Jack hemen özür diledi.

''Sorun değil. Birkaç ay oldu ama hala alışamadım sanırım.''

Dikkatlice bana bakıyordu. ''Nasıl olduğunu sormamın sakıncası var mı?''

Kafamı hayır anlamında salladım ve burnumu çekip konuşmaya başladım. ''Klasik bir lise aşkı işte. Gerçekten sana aşık olduğunu düşünüyorsun ama durum bir zaman sonra kötüye gidiyor. Bana ayrılmak istediğini söylediğinde ona öyle bir tokat atmıştım ki iki gün eli yanağında gezmişti.'' Jack güldü. ''Şu an ona karşı bir şey hissetmesem bile güzel zamanlarımızı gerçekten çok özledim. Bu kadar harika biriyken nasıl sıradanlaştı anlamıyorum.''

Grip ve eski aşk hatıraları şu an yüzümü ne hale getirmişti tahmin edebiliyordum. ''Burada onu tamamen onutabilirsin." dedi Jack. Dalga mı geçiyordu ciddi miydi surat ifadesinden anlayamamıştım. İyilik ve alayı aynı anda görüyordum. Tek kaşımı kaldırdım. ''Omaha'da mı?''

Jack güldü. ''Haklısın burası gerçekten sıkıcı ama eğlenceli hale getirmek bizim elimizde.''

''Kesinlikle ama babam Amerika'ya gidiyoruz dediğinde aklıma ilk olarak Times Square gelmişti.''

''Daha sonra Nebraska olduğunu öğrenmek tam bir hayal kırıklığı.'' Jack gülerek konuşmamın devamını getirdi.

''Evet doğru ama farklı şehirler görmek her zaman iyidir.''

Right Where You AreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin