6.3

146 13 1
                                    


"Bu ne demek oluyor?"

Gözlerimi kapatıp başımı önüme eğdim. Çıkışta onunla beraber gideceğimi söylediğimden beri bunu tekrarlayıp duruyordu. Yani yaklaşık 15 dakikadır.

"Gece bana bakar mısın?"

İstemeye istemeye başımı kaldırdım. Yüzündeki sinirli ifadeyle tekrardan başımı eğmek istesem de bir şey bana engel olmuştu. 

"Şimdi, ne oluyor? Onunla tekrardan konuşmaya mı başladın? Hani çok sinirliydin ona? Hani asla affetmeyecektin?"

"Hani kararlarıma saygı duyacaktın?"

"Ne saygısı ya!? Söylesene Gece, ben de annemi affetsem, gitsem onunla yaşasam sen nasıl tepki verirdin?"

Kahrolurdum. Böyle bir şey yapamazdı. Hayır, mahvolurdum.

"Aynı şey değil," dedim titrek bir sesle. Artık her kavgada gözlerimin dolmasından bıkmıştım.

"Aynı şey! İkimiz de bize kötü şeyler yapan insanları affetmemeliyiz. Sen onu affettin-"

"Onu daha affetmedim," diye kestim sözünü. "Sadece kendini affettirmesi için son bir şans daha verdim."

"Aynı şey!" diye bağırınca yerimden sıçradım. Sınıftaki iki kişinin bakışları bize dönerken kalemle oynamaya başladım. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim.

"Sana yine bir şey yapacak ve sen yollarınızı ayıracaksın. Ama iki güzel sözüne tekrardan bir son şans vereceksin. Ama nedense bu defalarca tekrarlanacak olmasına rağmen hep son olacak. Niye böyle yapıyorsun Gece? Kendini hiç mi düşünmüyorsun?"

"İki türlü de mahvolduğumu göremiyor musun Ayaz?" diye fısıldadım. Bir damla gözyaşı yanağımda düz bir yol oluşturdu. Yüzümü sıraya gömüp ağlamaya başladım. Onsuz da yapamadığımü göremiyor muydu? Bu söylediklerinin beni üzdüğünün farkında değildi.

"Burada ne oluyor? Ayaz? Gece?"

Berkay'ın sesini duyar duymaz sıradan kalktım ve hızla sınıftan çıktım. Kimsenin beni böyle görmesini istemiyordum. Çıkarken birine çarpmıştım ama dönüp bakmadım. Koşar adımlarla tuvalete koşarken birine daha çarptım. Ona da bakmadım.

Ama çarptığım kişi beni bırakacak gibi durmuyordu.

"Gece? S-sen ağlıyor musun?"

"Bırak Deniz," dedim hıçkırarak. Ve tekrardan koşmaya başladım. Artık ne dersi ne de hocayı umursuyordum. Ağlamam dinince eve gidecektim. Kafede çalışmayı da bırakacaktım. Sadece evde ağlayıp duracaktım.

Ya Ayaz annesiyle giderse?

Ya Deniz tekrardan beni kırarsa ve ben bir daha hiç düzelemezsem?

Bunları düşününce daha çok ağladım. Her şey üst üste geliyordu ve bende bunları taşıyacak güç var mıydı emin değildim.

Tuvaletlerin birine girip kapıyı kilitledim ve seslice ağlamaya başladım. Girmeden önce kontrol etmem gerekiyordu biliyordum ama birden atıvermiştim işte kendimi.

Birkaç dakika kendime gelmeye çalışırken birinin geldiğini duyup sessizleştim. Birazdan giderdi herhalde. Yoksa buradan bu yüzle nasıl çıkarım bilmiyorum.

Ama beklediğim olmamıştı. Biri kapılara vurmaya başladığında sessizce ofladım. Neden rahat rahat ağlayamıyordum ki?

"Gece! Buradasın biliyorum. Seni zorlamak istemiyorum ama ağlamanı da istemiyorum. İstersen-"

R kişisi  | texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin