Serpent Kraliçe (james potter)

Hogwarts Ekspresi

Lena uykusundan uyandığında güneş daha doğmamıştı. Uykusu açıldığı için uyumak istemedi. Lena yapacağı büyü üzerinde çalışmaya başladı.Hogwarts'a başladığından beri bu büyü için uğraşıyordu.Bugün 6.yılının ilk günü olacak. Büyü ile ilgilenmeyi Severus'un sesi ile bitirdi.
"Lena kahvaltı hazır hadi gel."
"Tamam Sev 5 dakikaya geliyorum." dedikten sonra hazırlanmaya başladı. Rutin cild bakımını yaptıktan sonra kıyafetlerini giyip kahvaltıya indi.

Kahvaltıda Eileen " Çocuklar bu zamana kadar Kim olduğunu bilirsin senin tarafında olduğumu biliyorsunuz. Ama asla bir ölüm yiyen olmadım. Artık Kim olduğunu bilirsin senin (KOBS diyeceğim kısaca bundan sonra)bu saçmalıklarına katlanmak istemiyorum ayrıca seni ona vermemi istiyor Lena bunu yapamam sen benim kızımsın seni bile bile ateşe atamam." diyebildi araya hıçkırıkları girerken. Eileen ilk defa Lena'ya kızım demişti Lena hemen Eileen'e sarıldı. Eileen devam etti " Şimdi bana bir söz vermenizi istiyorum asla KOBS'in tarafına geçmeyeceksiniz tamam mı ? Vaatleri ilk başta size çok hoş gelebilir ama bir süre sonra onun için birer oyuncaktan farkınız olmadığını anlayacaksınız. Sizden sıkılınca kurtulacak. Şimdi söz mü?
" Söz anne." dedi ikisi de aynı anda. Eileen ikisini de öptü ve kahvaltıya devam ettiler.

Severus ile birlikte expresse geldiler. Etrafta Regulus'u ararken Lena'nın gözlerini biri kapattı. Lena " Hadi ama Williams bunu daha kaç kere yapacaksın bari şu bilekliği çıkart da kim olduğunu anlamayayım." Lena arkasını döndü ve Williams'a kocaman sarıldı ardından onu öpücüklere boğdu.
"Seni özlemişim Will." dedi Lena.
"Hey kıskanıyorum ama." diye aralarına girdi Severus. Will" Tek kıskanan sen değilsin Sev." diyerek gözleriyle Lena'nın arkasını işaret etti. Lena arkasını dönünce James ile göz göze geldi. Gözlerinden ateş saçıyordu.
"Bir problem mi var Potter." dedi Lena. James sinirli bir şekilde "Evet yolu kapatmışsınız geçemiyoruz. Ayrılında geçelim." dedi.
"Ah hadi ama potter biz her gün senin o bulanığa ettiğin çıkma teklifleri için bizi yarım saat bekletmene bir şey diyor muyuz?" dedi Lena Lilly'e bakarak.James birden asasına Lena'nın boynuna bastırdı ve " Bir daha o kelimeyi kullanma."dedi Ela gözlerini Lena'nın yeşillerine dikerken. "Yoksa..." dedi Lena yeşillerini onun elalarından ayırmadan.
"Ne yoksa?"
"Demeye devam edersem o zaman ne yaparsın Potter. Severus ve diğer Slytherinler'e yaptığın gibi zorbalık mı? Ama seni uyarayım sen daha asanı kaldırmadan kendini St. Mungo'da bulursun." Lena gözlerini Jamesinkilerden ayırmadan üstüne yürüyerek devam etti "Ayrıca bir dahakine asanı boynuma kadar doğrultmana izin vermem. Beni tehdit ederken yüz hatta bin kere düşün."
James Lena'nın yeşillerine o kadar kilitlenmiştiki kelimeler boğazında kaldı. Asası hala Lena'nın boğazına baskı uygulamaya devam ediyordu. Onu kendine getiren Sirius'un sesi oldu
"Bu bir tehdit mi Carter?"
"Ben tehdit etmem Black sadece uyarırım. Bu uyarımı dikkate alsanız çok iyi olur." Boynundaki asayı iterek trene doğru yürüdü. Arkasında sinirli bir Black ve onun yeşillerinde takılı kalmış bir Potter bıraktı.

"Hadi be Lena hoşlandığı çocuk ile kavga ediyor..." Regulusun sözünü "Eskiden hoşlandığı artık nefret ettiği" diyerek Lena kesti. Sev Will ve Reg ona yav he he bakışı attıktan sonra Reg devam etti."Üstelik o kıza bulanık diye hitap edip Potter'ı tehdit ediyor. Potter sadece ona mı bakıyor. Benden söylemesi bu hiç iyi bir şey değil normalde potter'ın sana lanet falan atması gerekirdi."
"Asasını boynuma batırdıya" dedi Lena moraran boynunu göstererek.
"Bak her ne kadar bunu söylemek istemesemde senden etkilendi Le. Gözlerinde takılı kaldı resmen." dedi Severus. "Bunun böyle olmadığını düşünüp kendimi ona göre hazırlayacağım sonuçta onun ağzından bir şey duymadık ve ayrıca tekrar hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. İkimizin bir geleceği olamayacağını gözleri bana iki yıl önce çok güzel anlattı.Lütfen bu konuyu bir daha açmayalım." dedi Lena. Sesi biraz titremişti bunu yapmamalıydı onun için kendini üzmemeli. Hem artık ondan nefret ediyordu öyle değil mi? Ya da kendini buna inandırmalıydı kalbinin tekrar kırılmaması için.
"Aman be boşverelim tamam bir daha açmıyoruz." dedi Reg. Sonuçta Lena'yı üzmek istemiyordu. Ne kadar bir abisi olsa da Lena abisinden bile değerliydi hatta ailesinden bile. Lena hayatında ilk defa onu değerli hissettirmişti. Omuzlarındaki yükü olabildiğince azaltmıştı. Onu kardeşi gibi koruyup kollamıştı her zaman.
Reg bunları düşünürken omzunda bir ağırlık hissetti. Lena uyuya kalmıştı.Reg onun saçlarını okşayıp minik bir öpücük bıraktıktan sonra kafasını cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladı. Sev yine kendini iksir kitabına vermişti. Will ise Reg gibi dışarıyı izliyordu. Hogwarts'a kadar bir daha kimse konuşmadı.

ÇAPULCULAR'a bakalım.

Lena trene doğru ilerlerken
"Bu kendini ne sanıyor Dumbledore falan mı?" dedi Sirius.Cevap gelmeyince James'e döndü. James hala Lena'ya bakıyordu. "Ah hadi ama çatalak şimdide Lena'dan etkilendim deme kız seçimlerin gerçekten berbat dostum.Kendini öldürmeye söz falan mı verdin sen."dedi Sirius."Saçmalama pati sadece ona nasıl bir ders versem diye düşünüyordum. Hem ben Lilly çiçeğimden başkasına bakmam."
"James sence de bu Lilly aşkın takıntıya dönüşmedi mi?" dedi Remus. James bir şey diyecekti ama trenin düdüğü onları durdurdu ve trene bindiler. Kompartmana geldiklerinde başka konulardan konuşmaya başladılar ama James'in aklı orada değildi. Sadece katıldığını belirten sesler çıkartıyordu.
O an düşündüğü tek şey Slytherin cadısının yeşil gözleriydi. Bu kadar etkilenmesi normal miydi? Tamam kız güzeldi ama o Lilly'yi seviyordu evet Remus tamamen saçmalamıştı.

Lena'nın kavgalarında James'e olan bakışı
( Lena'nın saçları siyah uçlarına doğru yeşile dönüyor. Doğuştan bu şekilde bana en uygun kişi giftteki kız geldi çoğunlukla fotolarda onu kullanıcam istemiyorsanız kendiniz de hayal edebilirsiniz Lena'yı)

Medyaya kavga sonundaki  bakışmayı bırakıyorum