Serpent Kraliçe (james potter)

Sezon finali

"Lena abla." Lena Helin'in seslenmesiyle durdu.
"Efendim Helin."
"Konuşmamız gerek ama gizli." Lena Helin'i ihtiyaç odasına götürdü.
"Anlat ne oldu."
"Gelecekle ilgili bir şeyler gördüm. İlk gördüğüm şeyde sen kim olduğunu bilirsin sene avada lanetini atıyordun ama gerisi karanlıktı. Karanlık iyiye işaret değildir. Diğerinde ise onunla beraber karagöle düşüyordun. Onun çığlıklarını duydum. Bir de biri vardı kim olduğunu göremedim. Dost mu düşman mı bilmiyorum ama sana bir şeyler söyledi sen de sana nasıl inananacağım dedin. Sonra kendime geldim."
"Yani savaşı kabul edeceğim. Peki hangisini seçmeliyim Ya da o kişiye güvenmeli miyim?"
"Biliyorsun sana yardım edemem bu konu da kendin karar vermelisin."
"Tamam Helin teşekkür ederim."
Lena ihtiyaç odasından çıkıp Dumbledore'un odasına gitti.
"Peri ışıkları." Lena odaya girdi.
"Karagölde kim var."
"Anlamadım Lena."
"Karagölde Voldemort'u alt edebilecek yaratık var mı?"
"Débiliter var. O kimseyi yok etmez ama Karagöle düşenlerin güçlerini emerek onları yaşayan ölü yaparlar. Kim suya düşerse çıkacak gücü bulamadığı için boğulur. Yaratığın gövdesinin yılana benzediği söyleniyor.Yaratığın görünüşü hakkında başka bilgim yok. Bir de Hogwarts köprüsünün belli bir noktasında yaşıyormuş. O alan dışına çıkamıyor." Dumbledore yeri tam olarak Lena'ya tarif etti.
"Yaşayan ölü derken."
"Tam olarak emin değilim Lena."
"Anladım efendim."
"Ne için sorduğunuzu öğrenebilir miyim bayan Carter."
"Merak profesör,iyi günler." Lena odadan çıktı ve ortak salona ilerledi. Lena masasına oturduğunda baykuşlar salona geldi. Lena'nın tanımadığı bir baykuş ona mektup getirdi.

"Carter seninle acil konuşmam lazım. Benimle yasak ormanda buluş. Bağıran barakanın doğusuna doğru gel ben seni bekliyor olacağım. Akşam yemeği saatinde.

Zamanında düşman olduğun biri."

"Kimden?" Lena telaşla mektubu cebine koydu.
"Serpentlerin birinden önemli bir şey değil Reg."

Akşam yemeği saati gelmişti. Lena aç olmadığını söyleyip arkadaşlarının ortak salona gidişini izledi ardından yasak ormana ilerledi.

"Carter buradayım." Lena sese doğru ilerledi asasını elinde hazır bulunduruyordu.
"Bu bir tuzaksa buradan sağ çıkamazsın."
"Sakin ol Carter." Karanlıktaki kişi Lena'ya yaklaştı. Lena onun kim olduğunu anlamıştı.
"Ne istiyorsun benden. Niye buraya çağırdın."
"Eğer savaşmaya karar verdiysen Karanlık lordu öldüremezsin. Nedenini tam bilmiyorum ama öldürülmeyeceği kesin. Nedenini araştırıyorum. Onu engellemek için başka bir yol bulmalısın.
Eğer ona katılacaksan katılma seni her şartta öldürecek."
"Sana neden inanayım."
"Bak ben bir aile kurmak istiyorum. Ama karanlık lord varken çocuklarıma sevgimi gösteremem. Onun yok olmasını istiyorum."
"Onun yanında olmak istemediğini söyle."
"O da beni öldürsün. Bunu asla yapmam. Ölüm yiyen olmaktan vazgeçtiğimi söylersem beni öldürür."
"Doğruyu söylüyorsan bu karışımı iç. Aksi takdirde karışım seni öldürecektir. Eğer doğruyu söylüyorsan bunu iç."
Lena cebimden bir karışım çıkardı.
"Tamam Carter." Ölüm yiyen karışımı içti. Aslında karışım bal kabağı suyuydu. Lena karşısındaki kişiyi denemişti.
"Carter ölümsüz olma nedenini öğrenebilirsem sana söylerim şimdi gitmem gerek."

Lena hızlı bir şekilde Dumbledore'un odasına gitti. Odaya girince
"Efendim Voldemort'a asla katılmam siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben savaşacağım."
"Lena senden bu cümleleri duymak çok güzel. Ben Voldemort'a katılmayı hiç düşünmedim ilk günden itibaren savaşmaya hazırdım."
"Ama okula saldıracak onu buradan uzaklaştıramaz mıyız."
"Onun amacı zaten okula saldırmak Lena. Seni ve beni yok edip okulu ve daha sonra sihir dünyasını ele geçirmek."
"Peki öğrencileri ne yapacağız 2 gün sonra saldıracak. Evlerine göndermeliyiz."
"Voldemort sadece okula saldırmayacak okul savaşın başlangıç yeri olacak sadece. Hogwarts'a saldırdığı an birçok yerde ölüm yiyenler saldırıya hazır bekleyecektir. Öğrenciler için en güvenli yer yine Hogwarts."