Ne aydınlığın ne de karanlığın yanında. Kendi yolunu seçmiş bir kız Serpent Kraliçe.
Yüzyıllar önce Salazar Slytherin'in kararlarını gerçekleştirmek için kurulmuş bir grup "Serpentler".
Serpentlerin ve Slytherin'in tek varisi Lena Lexa Carter.
"Merhaba Le bizi hatırlıyor musun?" "Şey ıııı oda arkadaşlarımsınız Maria gibi." "Başka?" dedi Elizabeth umutla. "Üzgünüm ama hatırlamıyorum. Sadece senin adın Elizabeth onunki ise Victoria bu kadar." Elizabeth derin bir nefes verdi. "O zaman sana her şeyi baştan anlatmam gerekecek bizi bu kadar kolay unutamazsın Lena hanım." Elizabeth her şeyi anlatmaya başladı. Tam James ile ilgili kısma gelecekti ki Severus onu durdurdu. "Bugünlük bu kadar yeter ha El Lena zaten yorgun." El sorgulayıcı bakışlar attı ve severusu dışarı çıkardı. "Neden jamesi bilmesini istemiyorsun." "Bak bazı şeylerden şüpheleniyorum. Yaratığın asıl istediği güçleri değildi onu güçlü tutan şeylerdi. Lena'nın en yoğun hissettiği duygu aşktı. Canavar ondan beslendi sonra diğer yoğun duygularını aldı. Lena her duyguyu yoğun yaşadığı için duyguları anıları canavarı cezbetti. Şimdi biz anılarına özellikle James'e olan hislerine müdahale edersek bir daha hiçbir duyguyu hissedemeyeceğinden korkuyorum. Nefret ve kini James ile karşılaşınca hissetti. Her şey James de bitiyor. Onun kendini hatırlatması gerek bizim değil." "Nasıl James ile karşılaşınca?" dedi Vi ile El aynı anda. Severus Karagöldeki olayı anlattı. "Vay canına aşka gel. Beni de böyle seven çıkar mı acaba." "Sen etrafına bakarsan çoktan hazırda varda İşte sen görmek istemiyorsun." dedi Sirius. Çapulcular konuşmaya kulak misafiri olmuşlardı. "Hani kim Black ben birini göremiyorum." "Yani böyle siyah saçlı gri gözlü yakışıklı oldukça mükemmel biri var ama." "Aslında karşımda biri var gibi ama ay pardon egonmuş Black çek de kısmetim kapanmasın." "Ben artık dayanamıyorum. Victoria bunun için özür dilerim ilkinin böyle olmasını istemezdim ama" "Ne diyor-" Sirius Victoria'yı belinden çekti ve öptü. Victoria heyecandan donup kalmıştı. Victoria karşılık vermeyince Sirius geri çekildi ve dolu gözlerle "Üzgünüm ben seninde benden hoşlandığını sanmıştım. Bunu hiç yaşanmamış gibi sayalım." Sirius tam arkasını dönüp gidecekken Victoria kendine geldi "Ben sen Yani sen benden mi hoşlanıyorsun." Sirius Victoriaya dönerek "Dediğim gibi olmamış say-" Bu sefer Victoria Sirius'un dudaklarına masum bir öpücük bıraktı. "Kusura bakmayın bay Black ama ilk defa aldığım ilanı aşkı olmamış sayamam." Sirius donup kalmıştı. "Hey kim abime Petrificus Totalus büyüsü yaptı." James kahkaha atmaya başladı uzun zaman sonra ilk defa gülüyordu. "Kimse abine büyü yapmadı abin aşk büyüsüne kapıldı ondan böyle."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen beni öptün. Yani benden hoşlanıyorsun. O zaman sana çıkma teklifi etmem gerek." James dolan gözlerini silermiş gibi yaparak "Ne kadar hızlı büyüdü demi Aylak. Bak bizim minik patimiz büyümüş de aşık olmuş." Sirius James'e göz devirip "Bayan Dean bu mükemmel ultra yakışıklı Sirius Black ile çıkar mısınız." "Oh bayım çok mütevazisiniz tabiki de bu ince teklifinizi kabul ediyorum." Sirius Victoriaya sarıldı.
Onları uzaktan izleyen lena bir şey hissetti. O Ela gözlü çocuk gülerken kalbi acımıştı sanki nefes alamamıştı. Karnında karıncalanma hissediyordu. Kimdi bu Ela gözlü çocuk?
