Serpent Kraliçe (james potter)

Amortentia

Hogwarts yeni dönemine başlayalı 2 ay olmuştu. Bu süreçte Lena James ile karşılaşmamaya özen gösterdi. Lilly ve Severus'un ilişkileri güzel bir şekilde ilerliyordu.

Lena iksir sınıfına doğru ilerliyordu.
"Günaydın Carter. Yarın antrenman yapalım mı."
"Günaydın Pucey. Herkes için uygunsa yapalım."
"Sen iyi misin? Yorgun görünüyorsun." dedi Taylor elini Lena'nın alnına koyarak.
"Sorun yok Pucey sadece yorgunum." dedi Lena kendini geri çekerek.
"Kötülere bir şey olmaz Pucey. Carter için endişelenmene gerek yok."
"İşine baksana Potter."
"Sorun yok Taylor. Kaale almadığım insanlar için nefesini boşa harcama. Hadi derse geç kalmayalım." Lena ve Taylor iksir sınıfına doğru ilerlediler.
"Taylor'mış hangi ara bu kadar yakın oldu bunlar." diye söylenmeye başladı James. Sinirli bir şekilde iksir sınıfına ilerledi.

"Kusura bakma Pucey onu sinir etmek için öyle dedim."
"Sorun yok Carter ama aramızdaki resmiyeti kaldıralım artık takım arkadaşıyız sonuçta." Lena kaşlarını kaldırarak Taylor'a baktı.
"Hey yanlış anlama hemen sana arkadaşlıktan ileri bir şey hissetmiyorum."
"Tamam Taylor öyle olsun."
"Hadi sınıfa girelim kaptan."
"Kaptan" dedi Lena gülerek
"Takım kaptanımız değil misin?"
"Peki öyle olsun."

"Günaydın çocuklar amortentia'nın ne olduğunu kim söylemek ister?"
Lena, Sev ve Lilly parmak kaldırdı.
"Bayan Carter."
"Amortentia, dünyanın en güçlü aşk iksiridir. Sedefli parlaklığı ile ayırt edilir ve buhar spirallerdeki iksirden yükselir. Amortentia, onları çeken şeylere göre her insan için farklı kokar. Ama gerçek aşkı yaratamaz. Sadece bir saplantı oluşturur."
"Bravo bayan Carter Slytherin'e 10 puan. Ben bile bu kadar güzel açıklayamazdım. Herkes kitaplarını açsın ve iksiri yapmaya başlasın."

"İksirde bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum kaptan."
"Ben her şeyde iyiyim Taylor."
"Ve de çok alçakgönüllüsün." Lena kahkaha attı
"Her zaman." Bu sefer iki birden gülmeye başladı.
"Bayan Carter ve Bay Pucey iksiriniz bitti sanırım."
"Evet profesör." dedi Lena.
Slughorn iksire bakmak için sıralarına geldi.
"Slytherin'e 20 puan daha. Bu gördüğüm en iyi amortentia olmuş."
"Teşekkürler Profesör." dedi Lena.

"James dostum sakin şişeyi parçalayacaksın."
"Görmüyor musun Pati gülüp eğleniyorlar. Beni tamamen silmiş baksana."
"Hey sen James Potter'sın sen kolay kolay vazgeçmezsin. Şu Pucey'e mi kaptıracaksın. Ortalığı boş bırakma."
"Söylemesi kolay onu başkasıyla gülüyorken görünce kendime kızıyorum. Benim yanımda hiç böyle içten gülmüyor biz hep kavga ediyoruz. Belki benim aradan çekilmem onun için daha iyi. Baksana Pucey ile çok mutlu."
"James beni çıldırtma senin yanındayken de mutluydu Carter tamam mı sadece senin akılsızca söylediğin bir kaç kelime yüzünden bu haldesiniz. Biraz zaman ver ve umutsuzluğa kapılma."
"Sen kimsin ve Pati'ye ne yaptın?"
"Ha ha çok komik Çatalak."
"Napayım çok akıllıca konuştun bu sen olamazsın."
"Ben sürprizlerle doluyum Çatalak."

"Herkes iksirini bitirdiğine göre koklayın bakalım."
Lena iksiri kokladığında Vanilya(annesinin kokusu),turunçgil(babasının kokusu) ve çam(James'in kokusu) kokusu aldı. Lena'nın  son aldığı koku yüzünden yanakları hafif kızarmıştı.
James iksiri kokladığında ise ıslak toprak kokusu, süpürge sapı kokusu ve gardenya(Lena'nın kokusu) kokusunu aldı.
James son aldığı kokuyu hatırlamaya çalıştı. O an gözlerinin önüne astronomi kulesinde Lena'ya sarıldığı an geldi. Onun kokusunu içine çektiği zamanı hatırladı evet bu koku Lena'nın kokusuydu. James hafif tebessüm etti.

Sirius James'e dirsek attı
"Ah acıdı pati." Sirius gözleriyle Profesörü işaret etti.
"Bay Potter bize aldığınız kokuları söylemek ister misiniz?"
"Ee şey "
"Profesör ders bitti." dedi Lena.
"Evet doğru çıkabilirsiniz çocuklar."